Bakü’deki otel konseptini Londra’ya taşıyacak

AVRASYA Ekonomik İşbirliği’nin fikir babalarından biri olan Ahmet Erentok 1996 yılından beri Azerbaycan’da.

‘Biraz da kan çekiyor’ derken Kırım Tatarları’ndan geldiğini, anne tarafından büyükbabasının 1918 yılında Bakü’de maslahatgüzar olduğunu anlatıyor.

Aile ağacındaki akrabalıklarda, Çar Deli Petro’ya kadar inen bir kanat dahi varmış.

1996-1999 yılları arasında Bakü Valiliği’nde yatırım ve dış ilişkiler danışmanlığını yapmış olan Erentok buraya ilk geldiğinde ilgili alanı finans.

Zaten İstanbul’daki işi finans ağırlıklı.

2000 yılından itibaren yatırımlarını Bakü’ye kaydırıyor ve Ata Holding’i kuruyor.

Holding bugün bünyesinde, finans, tarım, ihracat, turizm, hizmet, danışmanlık gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren 17 tane şirket barındırıyor.

Holdingin mal varlığı 400 milyon ila 500 milyon dolar arasında.

Bazı şirketleri yabancılarla evlenmiş.

Ahmet Erentok’un en yeni projesi Bakü’deki ‘beş artı’ yıldızlı butik oteli ‘Excelsior’.

Konsept olarak biraz hip-pop tarzı, klasik-modern karışımı otel 61 odalı ve 27 milyon dolarlık bir yatırım.

Başkan suiti 350 metrekare. Bu suitte bir gece konaklamak 2450 dolar.

Tamamiyle Türk mimarlar tarafından tasarlanmış, Türkiye’den gelen ürünlerle döşenmiş.

‘Amacım Azerbaycan’a gelenleri evlerinde hissettirmek değil farklı hissettirmek’ diyen Ahmet Erentok, ‘Excelsior’ konseptini Saint-Petersbourg, İstanbul, Dubai, Kıbrıs ve hatta günün birinde Londra’ya taşımak istiyor.

Yani bir Türk işadamının Bakü’de hayata geçirdiği bir konsept buradan dünyaya yayılacak.

Bu da globalleşmenin başka bir yüzü.

Avrasya Ekonomik Birliği gerçekleşebilir mi

AVRUPA
Birliği modeli Avrasya’ya uyar mı? Dünden beri Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki toplantıda tartışılan konu bu.

Fikir esasında, Bakü’de Azerbaycan-Türkiye İşadamları Birliği’ni kurmuş olan Türk işadamı Ahmet Erentok’tan çıkıyor.

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen startı veriyor.

Hayal büyük.

Avrasya çoğrafyasında, yani yaklaşık 400 milyon kişinin yaşadığı coğrafyadaki (Rusya, Moldova, Ukrayna, Belarus dahil) tüm işadamlarını, Türk olsun olmasın aynı çatı altında bir araya getirmek.

‘Avrasya İşadamları Birliği’ çatı için önerilen isim.

Daha sonraki aşama ‘Avrasya Ekonomik İşbirliği’nin hayata geçirilmesi.

Proje, ilk kez DEİK’in bünyesindeki ‘Türk-Avrasya İş Konseyleri’nin koordinasyonunda geçtiğimiz mart ayında Ankara’daki toplantıda ayrıntılı bir şekilde tartışılmış.

Bununla ilgili ikinci toplantı dediğim gibi Bakü’de.

Peki niye böyle bir hayal?

Avrasya’nın 740 milyar dolarlık toplam geliri ve 425 milyar dolarlık bir ticaret hacmi var.

Sahip olduğu petrol ve doğalgaz kaynaklarıyla küresel enerji politikasının göbeğinde.

Özbekistan dışında yıllık büyüme oranı yüzde 10 ile yüzde 6 arasında değişiyor.

Nereden bakarsanız bakın bölgede müthiş bir potansiyel söz konusu.

Üstelik 2020 yılından itibaren dünyanın en büyük ekonomileri olmaya namzet Çin ve Hindistan’ın hemen yanıbaşında.

İpek Yolu güzergahı nedeniyle uluslararası ticaretle zaten tarihi bir geçmişi var.

Kars-Tiflis-Bakü demiryolu projesi ve diğer demiryolları projeleriyle dünya ekonomisine entegrasyonu kolaylaşacak.

‘Avrasya İşadamları Birliği’ projesini hayal edenler işte bunların hesabını yapıyorlar.

Peki bunun Türk işadamlarına ve Türkiye’ye katkısı ne olacak?

Türkiye’nin Avrasya ile iş hacmi zaten sürekli büyüyen bir trend gösteriyor.

1991 yılında 2 milyar dolar iken 2004 yılında 17 milyar dolara ulaşmış.

Türk müteahhitleri Rusya’dan Kazakistan’a marka haline dönüşmüş.

Ancak Avrasya’daki Türk girişimciliğinin devamı biraz da bölge insanıyla yapılacak yeni ortaklık.

‘Avrasya İşadamları Birliği’ bunu sağlayabilecek.

Türkiye için madalyonun bir de öbür yanı var.

Avrasya deneyimlerini artık müzakerelere başladığı Avrupa Birliği’ne aktarmak.

Türkiye ile iş yapan her Avrupalı işadamından duyduğumuz da bu zaten ‘Türkiye bizim Avrasya’ya açılmamız için bir köprüdür.’

Ekonominin yanı sıra işin sosyal, kültürel boyutunu da unutmayalım.

Önceki gün Sabancı Üniversitesi’nde dinlediğim İngiliz Lordlar Kamarası üyesi Ralf Dahrendorf’un dediği gibi ‘AB’nin geleceği dünyaya daha fazla açılmasındadır’...

Avrasya örneği Türkiye’nin buna büyük bir katkısı olacağını kanıtı değil mi?

Afganistan’da Türk işadamlarına ekmek yok

BAKÜ
yolculuğu sırasında tanıştığım Türk işadamlarından biri Metiş Holding’in Yönetim Kurulu danışmanı ve Türk-Türkmen İş Konseyi başkanı Veysel Sever.

Türk şirketlerinin Afganistan deneyimini anlatırken özetle ‘Afganistan’da Türk işadamlarına ekmek yok’ diyor.

Öncelikle çalışma koşulları ve güvenlik son derece kötü.

Daha geçenlerde bir şantiyelerine iki roket saldırısında bulunulmuş.

Türkiye’den gelen mühendis ve işçiler çoğunlukla iki üç ay sonra dayanamayıp dönüyorlarmış.

Ancak Veysel Sever’i en fazla bezdiren ABD şirketleri.

Zira Türk şirketleri Afganistan’a ancak Amerikan şirketlerinin taşeronu olarak girebiliyorlar.

Irak’ta olduğu gibi, ortaklık burada söz konusu değil.

Durum böyle olunca, kár marjı son derece düşük hatta yok bile...

Veysel Sever, Afganistan’dan çekilmeyi planladıklarını söylüyor.
Yazarın Tüm Yazıları