Bakan proje bekliyor

TÜYAP Kitap Fuarı'nın açılışından sonra, bir öğle yemeğinde buluştuk.

Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Onur Yazarı Tahsin Yücel, Altan Öymen, Nermin Abadan Unat, İlhan Unat, Deniz Kavukçuoğlu, Bülent Ünal ve ben.

İster Frankfurt'ta olsun, ister İstanbul'daki fuarda, gündemin kemikleşmiş tek maddesi vardır:

Türk edebiyatının dışa açılması.

Çareleri bellidir, teşhiste, yöntemde oy birliğine varılmıştır, ne yazık ki uygulama bir başka fuara kadar unutulur gider.

Ancak dün Erkan Mumcu, bireysel, kurumsal bir açılma stratejisinden söz etti.

Eğer bir yayınevi, bir Türk yazarı için, iyi, ülkesinde saygın ve etkili bir yayıneviyle anlaşma yaparsa, ya da böyle bir öneri gelirse, bu kitabın yabancı dilde yayınlanması için parasal yardım yapılacak.

Çeviri ücretini hatta başka harcamaları da devlet üstlenecek.

Yayınevlerinin yazarları için böyle dosyalar hazırlayarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurmalarını bekliyorum.

Çünkü uygulamayı merak ediyorum.

* * *

TAHSİN YÜCEL, Fransa örneğini verdi. Fransa hükümeti, kendi edebiyatının, bilimsel eserlerinin başka dillere çevrilmesi için sponsorluk yapıyor.

İskandinav ülkeleri bu konunun öncüsü. Edebiyatlarını ve bestecilerini tanıtabilmek için, hükümet büyük paralar harcıyor.

Edebiyatı bütün dünyada büyük ölçüde tanınan Fransa ile, belli bir ölçüde tanınan İskandinav ülkelerinin hükümetleri bunu yapıyorsa, hiç tanınmayan ya da sadece belli adlar ekseninde bilinen Türk edebiyatı için, hükümet haydi haydi bunu yapmalıdır.

Tek tek yazarlarımızın çevrilip orada yayınlanması, Türk edebiyatının tanınmasını sağlamıyor.

Devletin yardımı, koruması olmadan, Türk yazarının dışa açılması, yabancı dillerde yayınlanmasının mümkün olmayacağını, otuz yıllık gözlemlerim, deneylerim sonucu öğrendim.

Bireysel projelerin tartışmalara yol açacağından kuşkuluyum. Neden o yazar sorusu sorulacak, biraz sonra bakanlık da bu polemiğin ortasına düşmekten yorulacak, bıkacak, her şey eskisine dönecek.

En azından, TBMM'deki partiler, kendi edebi ve siyasi doğrultularındaki yazarlara neden bakanlığın yardım etmediğini Meclis'e getirecekler.

Erkan Mumcu, başka çalışmalardan söz etti.

Birincisi gerçekleşirse çok sevineceğim, eksik bırakılmış bir girişim tamamlanacak.

Feshane, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilerek bir müze sergi olarak kullanılacak.

Sultanahmet adası ile ilgili çalışmaları da biraz aktarayım: Milli Eğitim Bakanlığı Basımevi, Darphane-i Amire, Tarım Bakanlığı'na ait yerler, Kültür ve Turizm Bakanlığı emrine verilecek, böylece bu yerler müze ve sergi salonlarına ya da büyük bir komplekse dönüştürülecek.

* * *

SULTANAHMET'e yakışan bir proje.

Ancak parasal açıdan durum nedir, onu bilmiyorum.
Yazarın Tüm Yazıları