Bakan Çelik: O müdür görevden alınır

ÖNCE skandalı anımsayalım:

İstanbul Gazi Mahallesi’ndeki Gazi İlköğretim Okulu Müdürü, bir öğrenci velisinin gizli kamerayla kaydettiği görüntülerde, ‘Kayıt parası vermeyen velilerin çocukları sadece okuma yazma öğrenir’ diyordu.

Okul Müdürü Cevat Şahin’in bu cümlesinden yola çıkılarak, okulda ‘özel bir sürgün sınıfı’ oluşturulacağı sonucuna varılmıştı.

Yani ‘zorunlu bağış’ rezaleti, sonunda işte bu noktaya kadar varmıştı.

Vicdanları isyan ettiren bu ima, bir anda günün konusu oluverdi.

***

Dün Hürriyet’i ziyaret eden Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’le yaptığımız sohbette öncelikli konu tabii ki bu skandal oldu.

Olayı televizyonlarda izlediğini söyleyen Bakan Çelik, ‘Hemen soruşturma başlattım’ dedi, ardından da, ‘Söyledikleri ortada... Bunlar yenilir yutulur sözler değil. Bu durumda o müdür görevden alınır’ değerlendirmesini yaptı.

Bakan, özellikle okul müdürünün ‘özel sürgün sınıfı’ imasına karşı öfkeliydi.

Yaklaşımını şu cümlelerle ortaya koydu:

‘Parasına göre, imkánına göre, bağışına göre sınıf diye bir şey olmaz. Eğitimde birinci mevki, ikinci mevki kabul edilemez.’

Müdür Cevat Şahin’in okulda iyi işler yaptığına dair bilgi aldığını söyleyen Bakan Çelik, iyi işler yapmanın tek başına anlamlı olmadığını da söyledi ve ekledi:

‘İyi bir müdür olabilir; ama demek ki akıllı bir müdür değilmiş.’

***

Bakan Çelik, ayrıca ‘zorunlu bağış’ rezaletine son verecek yeni bir modeli, önümüzdeki yıl hayata geçireceklerini de açıkladı.

Buna göre özellikle metropol kentlerde her okulun bir hinterlandı olacak.

Okullar için sokak sokak ayrıntılı haritalar çıkarılacak.

Böylece:

Örneğin, Şişli’deki bir okula kaydını yaptırabilecek öğrenciler baştan belli olacak.

Amaç: Herhangi bir semtteki herhangi bir okulun önündeki yığılmaları ortadan kaldırmak.

Bakan Çelik, belirli okullar önündeki yığılmaları, bağış taleplerinin nedenlerinden biri olarak görüyor.

Çelik: Okula 50 milyon vermiyorlar ama dershaneye 3 milyar veriyorlar

‘ZORUNLU bağış’a kökten karşı olduğunu söyleyen Bakan Çelik, ‘Bağış dediğin gönüllü olur. İşin içine zorunluluk girerse onun adı bağış olmaktan çıkar’ diyor.

Zorunlu bağışa şiddetle karşı çıkan Bakan Çelik, aynı zamanda velilerin tutumunu da eleştiriyor.

Milli Eğitim Bakanı, Türkiye’nin bugünkü koşullarında öğrenci velilerinin okullara katkı sağlamaktan kaçınmamaları gerektiğini de söylüyor.

İşte bakanın, velilerin ‘çelişkili’ tutumuna işaret eden sözleri:

‘Diyelim ki bir okul müdürü, daha kaliteli bir eğitim için öğrenci velilerinden 50’şer milyon lira talep etti. Bu durumda veliler, hemen isyan ediyorlar. Öğretimin parasız olduğunu filan söylüyorlar. Uygulamanın zorunlu bağış anlamına geldiğini söylüyorlar. Ama bir bakıyorsunuz, aynı veliler, çocuklarını dershaneye yazdırıp hiç gocunmadan 3 milyar lirayı yatırıyorlar. Halbuki okulların kalitesinin artması, dershaneye talebi azaltacaktır.’

Dershane sisteminden yakınan Bakan Çelik, dershanelere bir yılda giden paranın miktarını da ‘2.9 milyar dolar’ olarak açıkladı.
Yazarın Tüm Yazıları