Babil Kulesi’nde geçirdiğim günler

FRANKFURT
FUARDA gezerken dillerin müziği hoşuma gider.

Her ülkenin standının önünden geçerken, başka sesler, başka kelimeler benim kozmopolit ruhumu okşar.

Bu yıl bir dilin sesi, diğer dilleri bastırdı.

TÜRKÇE.

Bütün konuşma alanlarında, Türk edebiyatı, Türk kültürü, Türk sanatı üzerine söyleşiler yapıldı, görüşler dile getirildi.

Elbet eleştireceğim yanlar var, elbet olmaması gereken birçok şey önlenemedi, eleştirilerin bazıları dinlenmedi.

Ama ben merceğimi grileştiren bütün öğeleri yok sayıyorum.

Pembe camlarımı fuar boyunca çıkarmayacağım.

Bir ülkenin insanının sevince susamışlığını gözlemlemek bile bana yetiyor.

Dünyaya kendini tanıtmak, okur bulmak zor iş.

Dün yaptığımız bir açık oturumda Metin Celál ilgi çekici bir durumu anlattı.

Yıllar önce Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun romanı Almancada yayınlandı. Ama gerisi gelmedi, oysa o çizgi sürseydi şimdi birçok yazarımız burada yayınlanmış olurdu.

Hilmi Yavuz, edebiyatın bütünü tanınmadıkça, tek tek tanıtmaların etkisizliğine değindi.

Refik Durbaş, Almanca yazan Türk kökenli edebiyatçıların Alman edebiyatı içinde değerlendirilmelerini savundu.

Toplantıyı ben yönetiyordum. Bütün arkadaşlarımın söylediklerinde gerçek payının bir hayli fazla olduğunu söyledim.

Tartışma konumuzun adı, "Avrupa ve Türk edebiyatı" idi.

* * *

BURADA
ihmal edilmemesi gereken bir kitap sergisi var.

Ahmet Kocabıyık ile Ahmet Ertuğ’un ortaklaşa yayınladıkları önemli sanat kitaplarının sergilendiği stant.

Çok güzel düzenlenmiş bir kitap ve sanat sergisi.

Standa iskemleler de konulmuş, isteyenler bu kitapları inceleyebiliyorlar.

Övünebileceğimiz, yurtdışında her yere götürülmesi gereken bir kitap sergisi.

Şimdi fuarın ardından karmaşık düşünceler kafamıza üşüşecek.

Bu yıl yapılanların devamı olacak mı/gelecek mi?

Yoksa bu bir gösterişten mi ibaret kalacak?

TEDA aynı tempoda devam edecek mi?

Avrupa’nın keşfetmesini beklediğimiz, önemli ve beğendiğimiz yazarlar keşfedilebilecek mi?

* * *

BEN
bu soruların yanıtının olumlu olmasını dilerim.
Yazarın Tüm Yazıları