Ayrılmanın değil, bireysel emekliliğe girmenin tam zamanı

GEÇEN yazımda, Meclis’ten geçen bireysel emeklilik yasasında hem sistemdeki katılımcıları hem de yeni girecekleri yakında ilgilendiren birkaç önemli değişikliğe değinmiş, okuyucularımın da bu konuda merak ettiklerini sorabileceklerini belirtmiştim.

Yazım üzerine okuyuculardan yüzlerce soru geldi. Öncelikle şunu belirteyim. Biraz zaman alsa da tüm sorulara cevap vereceğim. O nedenle, ‘hem sorun diyorsun hem de gönderdiğimiz soruya cevap vermiyorsun’ diye kimse gönül koymasın. Dediğim gibi sorular çok olduğu için biraz zaman alacak.

Gelen soruların hepsini okuduğumda bir şey dikkatimi çekti... Büyük bir çoğunluk bireysel emeklilik sisteminden ayrılmak istediğini belirtip, ne zaman çıkarsa daha avantajlı olacağını ve yeni yasada bu konudaki değişiklikleri soruyor. Şaşırdım... Hatta, sistemde 6-7 yılını dolduranlardan bile bu yönde sorular almam beni daha da şaşırttı.

Bundan 3-4 ay öncesinde, ‘ayrılmayı düşünüyorum’ diyen mutsuz kesime, hem kesintiler hem de düşük getiriler yüzünden ‘tavsiye etmem ama yine de siz bilirsiniz’ derdim. Ama şimdi... Açıkça söyleyeyim, son yapılan değişikler ve çıkan yasa ile bırakın sistemden ayrılmayı, bireysel emekliliğe girmenin tam zamanı.

Neden mi? Anlatayım...

GETİRİLER ESKİSİ GİBİ DÜŞÜK OLMAYACAK


- Bir kere, hem sistemdeki katılımcılara hem de yeni gireceklere devletin yapacağı yüzde 25’lik katkı bulunmaz bir imkan. Şöyle anlatayım: Ayda 150 lira, senede de 1.800 lira sisteme para yatırdığınızda... Daha en baştan; devlet katkısı adı altında 450 lira getiri elde edeceksiniz, birikiminiz de 2 bin 250 lira olacak ki, böyle bir getiriyi başka hiçbir yatırım enstrümanından elde edemeyeceğiniz gibi bu uygulamanın dünyada da bir benzeri yok. Hiç de abartmıyorum.

- Yeni düzenleme; emeklilik şirketlerinin altından tutun da kira sertifikalarına kadar bir çok alana yatırım yapılmasına... Sistemdeki katılımcıların birikimlerinin de bu alanlarda değerlendirilmesine imkan tanıyor. Yani, katılımcıların elde edecekleri getiriler artık eskisi gibi düşük olmayacak. Şöyle söyleyeyim... Yüzde 25’lik devlet katkısı ile başta elde edilen getiriyi bir kenara koyun... Üzerine de altın, borsa, kira geliri, faiz gibi enstrümanlardan elde edilecek getiriyi ekleyin... Bir de sistemde 10-15 yıl kaldığınızı hesaba katın... Bu şartlarda emeklilik birikiminizin ne olacağını varın, artık siz düşünün.

TAM ALTINA DEVLETTEN ÇEYREK ALTIN


Hadi, bir ipucu daha vereyim. Emeklilik şirketleri de artık altın fonuna yatırım yapabilecekler ya... Böylece, her ay bir tam altına devlet çeyrek altın vermiş olacak. Şaşırdınız değil mi? Daha açık şöyle anlatayım. Bugün bir tam altının değeri yaklaşık 600 lira. Her ay bireysel emeklilik sistemine 600 lira yatırdığınızda devlet de 150 lira katkı sağlayacak. Nitekim, çeyrek altının da bugünkü değeri yaklaşık 155 lira. Peki, bu ne anlama geliyor? Altına yatırım yapmayı sevenler için bulunmaz imkan anlamına geliyor.

- Yeni düzenleme ile bugüne kadar şikayet konusu olan ve sisteme girenleri mutsuz eden, belki de ayrılığa kadar iten emeklilik şirketlerinin kesintileri de artık eskisi gibi yüksek olmayacak. Bu konuda da yasa çerçevesinde yeni düzenlemelere gidilecek.

Ayrıca yasa ile bundan sonra, sistemden ayrılanlardan kesilecek olan stopaj da eskisi gibi anapara artı getiri üzerinden olmayacak... Sadece getiri üzerinden stopaj kesilecek.

Şimdi anladınız mı; yeni düzenlemelerle bırakın bireysel emeklilikten ayrılmayı, sisteme girmenin tam zamanı demekle neyi kastettiğimi.
Yazarın Tüm Yazıları