Asker mektubu

Ertuğrul ÖZKÖK

Önümde çok ilginç bir mektup duruyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir komutanının, birliğine katılan bir erin ailesine yazdığı mektup.

Bu mektubu aynen yayınlıyorum.

OĞLUNUZ GELDİ

Sayın .....

Oğlunuz askerliğinin geri kalan kısmını tamamlamak üzere 23.08.1998 tarihinde birliğimize katılmıştır.

Oğlunuz Eğitim Merkezi'ndeki temel eğitimini tamamlayarak ve askerlik yeminini etmiş olarak, ne yapacağını bilen, kendine güveni tam bir asker olmuştur. Bundan sonra birliğimizde görev yaptığı süre içerisinde komutanlığımızca sağlığı ve ihtiyaçlarıyla yakından ilgilenilecek, ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanmasına devam edilecektir.

Askerliğin ilk üç ayında olduğu gibi kalan bölümünde de erlerimizin aile ocağı ve yakınlarına duyduğu özlemi, sizlerin yakın ilgileri giderecek ve kendilerine her yönü ile güç kazandıracak, mektuplarınızın aksatılmaması, yakın ve sıcak ilişkinin devam ettirilmesi oğlunuzda gelişen moral gücünün kaynağını oluşturacaktır.

Oğlunuzun yeni adresi ve birlik numarası aşağıya çıkarılmıştır, mektuplarınızda bu adresi kullanınız.

Erlerimizin ruh ve bedenen, geldiğinden daha güçlü, kendine güven duyan ve etrafına güven veren olgunluğa erişmiş ve yetişmiş olarak yuvalarına dönmelerine dair değişmez ve müşterek arzumuz devam etmektedir.

Bu arzumuzun gerçekleşmesi dileği ile sizlere saygılar sunarım.

Selim ARDIÇDALI

P.Atğm.

Tug.Kh.Bl.K.V.

BANKA NUMARASI

Adresi:

2'nci İç Güvenlik Tugayı Karargâh

Bölük Komutanlığı

AS-POS KA 21700 LİCE/DİYARBAKIR

Banka adresi:

T.C.Ziraat Bankası Lice/Diyarbakır

Telefon ve saatleri:

Telefon: 0.412 861 23 51

Mesai Günleri: 12.30-14.30 (arası)

17.00-06.00 (arası)

Bu mektup belki bazılarımıza çok basit gelebilir.

Ama hiç öyle değil. Devletin vatandaşlarıyla ilişkilerinde bu tür şahsileştirilmiş mesajlar son derece önemlidir.

Devlet, vatandaşıyla sadece resmi değil, aynı zamanda duygusal ilişkilere de girmek zorundadır.

BANA EMANET

Vatan savunmasında, ülkenin bütünlüğünün korunmasında göreve gönderdiğiniz çocuğunuzun kitlesel bir magma içinden sıyrılıp, şahsileştirilmiş bir özenle dikkate alındığını hissetmek, her anne baba için bir güvencedir.

Devlet eğer vatandaşlarının üzerinde koruyucu bir işleve sahipse bu duyguyu vermek zorundadır.

‘‘Siz çocuğunuzu benim hizmetime verdiniz, ben de onu özel korumama aldım’’ duygusuna herkesin ihtiyacı vardır.

Son zamanlarda devlet sadece bu alanda değil, başka alanlarda da benzer inceliklere başlıyor.

Mesela okullara kayıt yaptırmak isteyen türbanlı öğrenciler için açılan bilgilendirme merkezleri de son günlerin en önemli olaylarından birisi.

Türbanı bir zıtlaşma aracı olmaktan çıkarıp, samimi bir inanç olayı haline indirgemenin en etkili yolu budur.

Türbanı devlete karşı mücadelenin üniforması haline getirmeye çalışanları etkisiz kılmanın en etkili yolu da yine budur.

GÜÇLÜ DEVLET

Devlet müşfikleştikçe, vatandaşıyla duygusal ilişkisini kuvvetlendirdikçe, kendisi de kuvvetlenir.

Bu da hepimizin lehinedir.

Çünkü devletin en büyük gücü, vatandaşı karşısında en güçsüz olduğu anda gerçekleşir.

Vatandaşına karşı zayıf, toplumsal hayatın düzenlenmesinde ve dış düşmana karşı kuvvetli devlet...

Çünkü devlet kavramının içini dolduran gerçek güç, vatandaşının ona karşı olan saygısı ve güvenidir.

İşte bu bakımdan son zamanlardaki gelişmeleri fevkalade önemli buluyorum.

---