Artık yazın da sinemaya gidiliyor

Artık yaz aylarında da iyi filmler gelebiliyor, geliyor. Eskiden Amerika’da sıcak günlere damgasını vuran filmler bize sonbahar ya da kışın ilk aylarında uğrardı. Şimdi ise pek çok şirket Amerika ile aynı anda, olmadı en geç birkaç hafta içinde yaz sezonunun iyilerini Türkiye’ye getirmeyi başarıyor. Uzun lafın kısası, yazın sinemaya gitmek fazlasıyla ‘in’ olmuş durumda. Ben her ne kadar filmleri son model ses sistemleriyle donatılmış, dev perdeli salonlarda dört duvar arasında izlemeyi tercih etsem de, yazın kapalı mekana girmem diye ısrar edenlere Yazlık Açıkhava Sinemaları’nı önereceğim bu hafta. Fida Film ‘Yazlık Açıkhava Sinemaları’ konseptini yeniden canlandırmak istemiş. Mekanlar Park Orman, Swissotel, Zekeriyaköy ve Moda Deniz Kulübü. Park Orman’da büyük yastıklar üzerinde film izlemek için pazar akşamları saat 22.00’de orada olmanız gerekiyor. Swissotel’de Swiss Chalet’nin terasında her perşembe akşamı saat 21.45’de Boğaz’ın eşsiz manzarası ile sezonun en iddialı filmlerini izleyebilirsiniz. Zekeriyaköy’de her cuma ve pazar saat 21.45’de yemeğin ardından havuz başında bir sinema şöleni var. Moda Deniz Kulübü’ndeki gösterimler ise pazartesi akşamları 21.30’da. Yaz gelince klostrofobik olanlara duyurulur.

Ray Charles filminde Ahmet Ertegün de var

Bu ayın başında karaciğer hastalığından kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle yaşama veda eden Ray Charles’ı konu alan Ray adlı film vizyona girmek için gün sayıyor. Filmin senaryosunda Türk asıllı Amerikalıların önde gelenlerinden Ahmet Ertegün de var. Ray Charles, Ertegün’le 1953 yılında tanışmış ve ‘Baby Let Me Hold Your Hand’ adlı şarkısından çok etkilenmişti. Ertegün bunun üzerine kolları sıvayıp, Charles’ı Swingtime Plak Şirketi’nden Atlantik Plak Şirketi’ne transfer etti ve ünlü sanatçının kariyerinde önemli bir rol oynadı. Ray, Ahmet Ertegün’ün adının geçtiği ilk film değil. Daha önce Beyond the Sea filminde kendisini Tayfun Bademsoy oynamıştı. Ray’de ise Ertegün rolünde Curtis Amstrong’u izleyeceğiz. Soul müziğin babası sayılan Ray Charles’ın gençliğini C.J Sanders, yetişkinliğini ise Jamie Foxx canlandırıyor. Filmin Türkiye sinemalarındaki gösterim tarihi 18 Şubat 2005.

Beyaz perdeden inciler...

‘Sana tek sunabileceğim yaşadığımız an, hepsi bu.’ (New York’ta Bir Sonbahar-Autumn In New York, Yön: Joan Chen, 2000)

Kim demiş Madonna bitti diye

Geçen gün çıkan bir haberde Madonna’nın son konserinden sonra kendini iyi hissetmediği ve yaşlanmış olduğunu kabul ettiği yazıyordu. Herkes Madonna artık çoluğunu çocuğunu alır, inzivaya çekilir yorumları yaparken, 44 yaşındaki yıldız yeni projelere yelken açmıştı bile. Bu projelerin belki de en önemlisi bir müzikal çalışması. Martin Scorsese, ortak yapımcısı olduğu Hey Sucker! adlı müzikalde Courtney Love’ın yerine Madonna’yı oynatacak. 1920’lerdeki sessiz sinema döneminin yıldızlarından Texas Guinan’ı canlandıracak olan Madonna, filmde söyleyeceği şarkıları da besteleyecek. Film için beste bile yapmaya başlayan Courtney Love’ın projeden alınmasının nedeninin uyuşturucu problemi olduğu söyleniyor. Hey Sucker’ı, Madonna’nın American Life adlı hit’ine savaş karşıtı bir klip çeken Jeremy Scott yönetecek.

Özpetek, Seattle’da büyük ödülü aldı

Yönetmenliğini Ferzan Özpetek’in yaptığı Karşı Pencere, 30. Seattle Uluslararası Film Festivali’nden ödülle döndü. Hem de En İyi Film Ödülü’yle. 25 gün boyunca 50 ülkeden yaklaşık 200 filmin gösterildiği Seattle Film Festivali, Kuzey Amerika’nın en önemli beş festivali arasında yer alıyor. Festivalde 6 farklı kategoride verilen ödüller için oy kullananların sayısı 70 bin. Türkiye’de 2003 Aralık izlediğimiz Karşı Pencere, evliliğinde sorunlar yaşayan genç bir kadının komşusuyla olan yasak ilişkisi etrafında şekillenen bir dram. Yönetmenliğini İtalya’daki gururumuz Ferzan Özpetek’in yaptığı filmin başrol oyuncularından biri de Serra Yılmaz.

Bunu biliyor muydunuz?

Başrollerini Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet’ın oynadığı Titanic filmi, Amerika’da 15 hafta boyunca zirvede kalmayı başardı.