Annem başka bir erkekle babam başka bir kadınla yaşıyor

Güzin Abla, sizi ne kadar çok sevdiğimi bilmenizi isterim. Keşke annem sizin gibi biri olsaydı.

Benim sorunum ailem... Ben, annesi ve babası ayrı yaşayan bir genç kızım.

Her ikisinin de hayatında başka birileri var. Yani annem başka bir erkekle, babamsa başka bir kadınla yaşıyor... Bu yüzden iki arada bir derede kalmaktan bıktım.

Her ikisine gittiğimde de mutsuz oluyorum. O yabancılara karşı nasıl davranmam gerektiğini bile bilmiyorum. Ve çok acı çekiyorum.

Keşke kendimi iyi bir şekilde motive edebilsem... Bazen daha dayanıklıyım, “olur böyle şeyler, bir tek benim başıma gelmedi ki bu” diyorum. Ama bazen de yine dayanamayıp, olumsuz bir havaya giriyorum, karamsarlık başlıyor. Özellikle de onların boşanmamalarından rahatsızım. Ne yapmam gerektiğini söyleyin lütfen...
Rumuz: İki arada

Canım kızım, ne kadar zor koşullardır bunlar, hiç bilmez miyim? Ben de boşanmış bir ailenin kızıydım. Neyse ki, iki arada kalmadım senin gibi.
Babam beni görmek bile istemediği için, yalnızca anneciğimin yanında yaşadım. Annem bana çok düşkündü. Ama yine de çok zordu babasızlık. Hele annem ikinci bir evlilik yaptıktan, bir süre sonra da yeniden boşanmak zorunda kaldıktan sonra...

Ben hissettiklerimi anneme hiçbir zaman belli etmek istemedim. Onu üzmemek için.

Şimdi sana, bu durumun seni erken yaşta olgunlaştıracağını, ileride kendi evliliğin açısından olumlu bir etki yapacağını, evlilik ve çocuk konularına bakış açını değiştirebileceğini söyleyebilirim. Yapacağın en önemli şey, bu iki tarafa gidip gelmelerin içinde, asla sorun yaratmamak olmalı.

Anneni de, babanı da huzursuz etmemeye, onların birlikte oldukları kişileri düşman gibi görmemeye özen göstermelisin. Sen ciddi ve ağırbaşlı davrandıkça, tavır almadıkça, onlar da sana daha bir sıcak yaklaşacaklardır.

Boşanıp boşanmamak onların sorunu... Belki hoş değil ama sonuçta bu onların hayatı, sen karışmamalısın...

Geçinemeyip ayrılmaları, suçlu olduklarını da göstermez. Bu nedenle bilinçaltındaki suçlama eğilimini sil, at. Eğitimine önem ver, bir an önce bir meslek edin, kendi yaşamını çiz. Sorunlarını gözünde büyütme. Hem sen her analı babalı yaşayan hayata her zaman pozitif bakabiliyor mu sanıyorsun?

Bir eşcinselle aldatması çok daha iyi

Merhaba Güzin Abla, ben 20 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Bir süre önce, kocasının eşcinsel olmasından şikayet eden bir okurunuzun mektubunu okudum.

O hanıma bir şey söylemek istiyorum...

Henüz 20 yaşında olmama rağmen, erkeklerin genel profilini kafamda çizdiğimi düşünüyorum. Çoğu, ne kadar severse sevsin, başka bir kadını en azından düşünüyor ve düşüncede de olsa aldatıyor.
“Erkekler tek eşli değildir” yalanına sığınıyorlar. Bunu destekleyen kadınların da olması (ne acı ki) onlara aldatmayı meşru gösteriyor.

Aldatılan kadın da mutlaka ama mutlaka kendisini ikinci kadınla kıyaslıyor. “Benden daha mı güzel, benden daha mı seksi, daha mı sevecen?” gibi... Bu kıyaslama da, onun özsaygısını yok ediyor.

Diyeceğim şu ki, o hanım kendini üzmesin bu kadar. En azından karşısındaki kendini kıyaslayacağı bir kadın değil, “homoseksüel” bir erkek.

Bence kocasının onu bir erkekle aldatması, bir kadınla aldatmasından çok daha iyi. Kendine karşı saygısı azalmamış olur ve kıyaslama yapmayacağından en azından aşağılık duygusuna kapılmaz...
Rumuz: Aldatmanın böylesi

Bir kadının, eşinin bir başka kadına gitmesi karşısında hissedeceği aşağılanma, kendini küçük görme, kıyaslamaya kalkışma gibi incitici nedenler olmayacak bu ihanette diyorsun. Bir başka kadın olsa çok daha acı verir, diye düşünüyorsun...

Ama şunu unutma ki, ihanet ihanettir ve bunca yıl aynı yastığa baş koyduğu erkeğinin bu özel durumunu da herkes çok kolay kabullenemez.

İster başka bir kadın, ister başka bir erkek sevgili nedeniyle olsun, sonuçta sevdiği erkeği kaybetmiş işte...

Erkeklerin poligam (çok eşli) olmalarını ise bilim adamları söylüyor. Tabii bu uygarlık tarihi boyunca yapılan araştırmaların sonucu. Çağımızın erkeği biraz daha uygar olmayı başarabiliyor elbette...
Yazarın Tüm Yazıları