Ankara’ya ‘Avrupa’ Ödülü’ yetmez

ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanlığına ‘Avrupa Ödülü’ verilecekmiş... Kutlarız! Eğer bu ödül, gecekonduları yıkıp, ileride nüfus yoğunluğu nedeniyle elektriği, suyu, yolu, gazı başa bela olacak varoş gökdelenleri dikildiği için veriliyorsa itirazımız yok. Ama hem ödül verenlere, hem de alanlara bu kentte yaşayanlar olarak, bizim de sorularımız var.

Haberin Devamı

Kent denince akla ne gelir? Milyonlarca insanın yaşadığı şehirlerin en temel sorunları nelerdir?
Söyleyelim: Alt yapı ve ulaşım... Ankara’nın alt yapısı var mı? Yağmur yağacak diye, alt geçitler ile metroların ağzına Çanakkale Harbi’ndeki cephelerde olduğu gibi kum torbaları yığılmıyor mu? İtfaiyeler, arazözler, itfaiye erleri, dalgıçlar, ambulanslar, bu kentte yaşayanlar boğulmasın diye alt geçitlerde, metrolarda nöbet tutmuyorlar mı? Bir de belediye başkanının öğütleri var: ‘Üst kattaki komşulara tırmanın...’ İçme suyu yine öyle. Birkaç yıl evvel yağmur yağmadı için, millet bidon ellerinde dere, tepe su aramak için yollara düşmedi mi? Urfa ve Gazianteplilerden tankerler getirtilmedi mi? Sonunda da apar topar, suyunun sağlıklı olup, olmadığına bakılmadan; bir nehrin suları getirilip, milletin musluğuna dayatılmadı mı?
Gelelim ulaşıma! Afganistan’ın, Irak’ın başkentlerinden sonra, dünyada metrosu olmayan öteki şehir hangisidir? Ankara! Kahire’de bile metro var! Yani çölün ortasında! Ankara’da durum nasıl? 4 milyon Ankaralı, adına dolmuş, belediye otobüsü ve halk otobüsü denilen 4 teker üzerine bindirilmiş... Klimasız, havasız, terden sırıksıklam ve boğulurcasına; bu dört lastik hoplata, zıplata milleti taşıyor. Egzosunu, labirent gibi bölünmüş ve her 50 metreye bir konulmuş trafik lambalarını saymıyoruz. Yaşlısı, hastası, engellisine azıcık saygı gösterilmeden bir gece ansızın Çin granitleri döşeyeceğiz diye sökülen kaldırımları da hesaba katmıyoruz... Bütün bunlar Avrupa kentlerinde olabilir mi? Avrupalılar, metro, raylı, elektrikli taşıma sistemleri olmadan dört lastik üzerinde ömürleri boyunca toplu taşımaya razı olurlar mı? Ellerine bidon alıp, su aramaya çıkarlar mı? Hoş Avrupalı abilerin aklı biz Türkler’den evladır ya... Yine de nacizane bi soralım dedik!
Hadsiz Bir Ankaralı

Haberin Devamı

Çayyolu’na ‘sağlık’ kazığı
     Â
ANKARA Çayyolu’nda, köylünün bağışladığı hastane yeri, Şırnak’ta başka araziyle trampa edildi.
Başka yer yokmuş gibi Diyanet İşleri’nin, ‘hac toplanma merkezine’ karşılık, Ankara’da hastane yeri verildi. Planları, Büyükşehir değiştiriyor. Umudu yiten vatandaş ise elinden alınan arazi için mücadele ediyor. Çünkü, hastanesi yok, acil hastalarını 17 km. uzakta şehir merkezine götürüyor.
Bir tek Yenimahalle Belediyesi ‘oraya hastaneden başkasına izin vermem’ diyor ve hemşerilerinin yanında. Başka ilgilenen yok.
Çayyolu, memleketin her yerinde olduğu gibi yeni bir oldu-bitti ile karşı karşıya!
Metin ALTAY

Haberin Devamı

Gölbaşı’na ‘ulaşım’ cezası

GÖLBAŞI’nın Bahçelievler Mahallesi’nde oturmaktayız ancak EGO’ya defalarca başvurmamıza rağmen Gölbaşı otobüslerinin güzergahının bizim mahalleye kadar uzaması sağlanamamıştır. Bundan 5 yıl önce buraya otobüs geliyormuş kullanan az diye kaldırılmış. Şimdi sabah 7.10 ile akşam 18.00’de sadece otobüs var. Çocukla
rımız okula dershaneye gidip gelemiyor. Köylere bile otobüs verilirken Gölbaşı’nın bir mahallesi olan yerin EGO hizmetlerinden mahrum bırakılması akla mantığa uymamaktadır. EGO yetkililerine sesleniyoruz. Artık mahallemize her saat başı otobüs istiyoruz.
Güzin DİKMEOĞLU

Yazarın Tüm Yazıları