En çılgın perşembe

Perşembe gecesi İstanbul’un dört bir yanında, aynı saatlerde, hepsi de kendine göre önemli birçok organizasyon ve parti vardı. O yüzden uzun bir aradan sonra şehir en hızlı gecesini yaşamış oldu. İşte o “çılgın perşembe”den geriye kalan parlak anlar...

Haberin Devamı

En çılgın perşembe

SAHİR EROZAN’IN EV PARTİSİ

Maça Kızı’nın yaratıcısı Sahir Erozan’ın her yıl Contemporary döneminde düzenlediği ev partisi artık bir klasik haline geldi.
Bu yıl da davetlilerin çoğu Erozan’ın organize ettiği teknelerle Four Seasons Oteli’nden alınıp Kuzguncuk’taki eve geldi.
Öyle ki, saat 21.30 civarı partiye geldiğimde bahçe dahil olmak üzere evin içi tıklım tıklımdı. Peki Erozan’ın evi nasıl bir yer?
Bir kere denize nazır iki katlı evin her yerinden sanat eseri fışkırıyor.
Sıkı bir koleksiyoner olan Erozan’ın evindeki eserler geçen yıla göre daha da fazlalaşmış. Ama geçen yıl olduğu gibi bu yılki partide de en çok ilgi gören ve bir an “gerçekmiş” sanılan eser Mark Jenkins’ın kafasını eğerek yerde oturmuş kadın heykeliydi.
Eserlerinden bir tanesi evin en görkemli köşesine konulmuş olan İspanyol sanatçı Salustiano da davetliler arasındaydı.
Tanıdığı insanlara eserlerinin basıldığı ipek mendilleri hediye olarak veriyordu.
Partinin ilerleyen dakikalarında ise Jabbar sahne aldı.
Böylece ben de bu yıl Jabbar’ı hemen hemen Türkiye’nin her yerinde izleme rekorunu elde etmiş oldum!
Yabancı koleksiyonerlerin de hayli fazla olduğu davette tanıdık Türk simalar arasında Elif Dürüst ve Hacı Sabancı da vardı...
Unutmadan, bu tür partilerde ilginç konuşmalara da rastlarsınız. O konuşmalardan biri de tanıdık bir işletmeciye aitti.
Geçen yıl bu partide bir kadınla tanışıp âşık olduğunu söylüyordu. Ama esas eğlenceli itirafı şuydu: “Belki yine böyle bir şey olur diye geldim.”

SELMAN BİLAL’İN B3 KOLEKSİYONU DAVETİ

Tıpkı Sahir Erozan gibi iş insanı Selman Bilal’in Arnavutköy’deki evinde verdiği davet de Contemporay klasiklerinden biri. Önce olayı özetleyeyim: Selman Bilal’in Arnavutköy sırtlarında, ünlü mimar Han Tümertekin tarafından tasarlanmış B3 adında bir evi var.
Bilal’in evinde yer alan sanat eserleri de bu nedenle B3 koleksiyonu olarak anılıyor.
B3 koleksiyonu, bir istisna dışında sadece Türk sanatçılardan oluşuyor. Çünkü Selman Bilal, bu topraklardaki sanat üretimine destek vermek istiyor. Bir Picasso ya da Warhol sahibi olmayı bu nedenle çekici bulmuyor.
Ayrıca eserleri aldıktan sonra deposuna koyup bir daha görmeme yanlısı değil.
“Yaşanacak mekanda olmalı eserler. Benimle birlikte yaşamayan bir koleksiyon istemiyorum” diyor. İşte her sene koleksiyonuna eklediği yeni eserleri ve bu eserlerin sahiplerini Contemporary dönemi verdiği organizasyonla davetlilere tanıtıyor.
Bu nedenle Selman Bilal’in davetleri parti havasında olmaz, özellikle müzik çalmaz. Bu sene de öyleydi.
Davetliler eserleri görmek için -yatak odası dahil- evi karış karış gezdiler ve sadece eserler üzerine konuşup sohbet ettiler.

Haberin Devamı

En çılgın perşembe


UCUNDAN YAKALADIĞIM VE KAÇIRDIKLARIM

O gece başka neler vardı peki?
Ne yoktu ki desek daha doğru! Sıralayayım:
Lucca’da dört sanatçının Contemporary şerefine tasarladığı dört kokteyl temalı parti...
Soho House’da “Back to School” partisi...
Hollanda Konsolosluğu bahçesinde 4. Tasarım Bienali’nin açılışı nedeniyle düzenlenen resepsiyon ve parti...
Global Karaköy’de Prix Pictet’in fotoğraf sergisinin açılışı...
Garage İstanbul’da ise Zilberman Galeri’nin 10. yıl partisi...
Ah bir de Amerika Başkonsolosu Jennifer L. Davis’in Arnavutköy’deki Başkonsolosluk Konutu’nda verdiği şık resepsiyon...
Bunlardan bazılarını ucundan yakaladım, bazılarının detayını ise orada bulunanlardan haber aldım. Sonuçta hepsine yetişmek elbette zor.
Ama İstanbul sosyal hayatı uzun süredir üstüne serpilmiş ölü toprağını “çılgın perşembe”yle beraber atlattı diyebilirim.
O gece şehrin her yerinde müthiş bir enerji vardı...

Yazarın Tüm Yazıları