×
Cesaret korkusuzluk değildir, korkuyu yenmektir.
Paylaş
Günaydın haftanın en güzel gününden bildiriyorum. Gökyüzü bugün yeni iş başlangıçlarınız veya vereceğiniz kararlar adına oldukça destekçi. Âmâ genelde bu durumlu açılarda insan kendi sorunları ile başa çıkarken biraz kendisini yorgun ve bıkkın hissedebiliyor. Tabi bu sadece sizin hissetmenizle alakalı bir durum değil. Düşünsenize siz iyisiniz her şeyi kontrol etmeye çalışmışsınız ama karşınızdaki insandan anlamsız bir gerilim ve tatsız düşünceler var.
O an için bir dürtüsel davranmadan kendinizden emin ve sakin olmayı başarmalısınız.
Gün geneline bakacak olursak diğer günlere göre daha hırslı ve yaşamın daha maddi yönlerini düşünen bir tavır içinde olacağız.
Ay oğlak burcunda ilerlemeye devam ediyor. Bugün biraz yaşamdaki adaletsizlikleri sorgularken kendinizi bulabilirsiniz. Belki de bazı şeyleri değiştirmek için verdiğiniz mücadelede değişmediğini görmek sizi biraz mutsuzlaştırabilir. Aksine farklı bir bakış açısı sizin dünyanızı değiştirebilir. Amacımız dünyayı cennet yapmak değil akışın farkında olup insan olmanın bilincinde bir adım atabilmektir. Sizin etrafınızdan nefret etmeniz ya da adaletsizliklere karşı öfkelenmeniz sizi sadece iyi insan olmanın dışına çıkartır. Bunun gereği yoktur. Dünyanın bir tarafından adaletsizlikler cereyan ederken bir yanda adil bir yaşam sürebilmeye çalışan insanlar olduğunu ve kendinizin de onlardan biri olduğunu hatırlayarak nefes alın.
İnsanların yaptığı davranışlar yüzünden insanlara kızılmaz. Siz yaşam programınızda olan ve yapmanız gereken iyi şeyleri yapmaya çalışın. Bunun için özveride bulunun. Birileri kötülük saçarken birileri iyilik ekecektir ve insanlar muhakkak yaptıklarıyla da imkanları varken yapamadıklarıyla da denk gelecektir.
Gelelim günün tavsiyeli hikayesine;
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş
Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?
On yılda, demiş kavak
On yılda mı?
Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak
Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!
Doğru, demiş kavak
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış Sormuş endişeyle kavağa:
Neler oluyor bana ağaç?
Ölüyorsun, demiş kavak
Niçin?
Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için…
Dememiz o ki;
1.Ders: Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte alın teri ve emek şarttır
Mutlu günler dilerim.
Paylaş
