Alt alta iki haber

Ertuğrul ÖZKÖK

Doğrudur. Türkiye'de siyaset çöküyor. Ama bütün bu çöküş ve kargaşa arasında çok önemli bir gelişmeyi de yaşıyoruz.

Bana göre son bir buçuk yılın en önemli olayı budur.

ÇALIŞAN KURUMLAR

Türkiye'nin bazı kurumları çalışmaya başladı.

Devletin aldığı bazı kararlar büyük bir etkinlikle uygulanıyor.

Mesela önceki ekim ayında devletin Milli Siyaset Belgesi'nde, eskiden siyasi terör olaylarına karışıp sonradan dejenere olarak mafyalaşan kişi ve örgütlerin üzerine gidilmesi kararı yer alıyor.

Bunu izleyen süre içinde sanki sihirli bir el dokunmuş gibi bu tarife giren neredeyse bütün örgüt ve kişiler ele geçiriliyor.

Dün Hürriyet'te yayınlanan iki haberi birlikte okumak gerekiyor.

Ankara büromuzdan arkadaşımız Metehan Demir'in dünkü Hürriyet'te çok önemli bir haberi vardı.

Milli Siyaset Belgesi'nde tehdit değerlendirmesinin kapsamı genişletiliyormuş.

Ekonomik suçlarla organize suçlar da tehdit tarifi içine sokuluyormuş.

Bunun anlamı açık.

Devlet artık bankaların içini boşaltan, ekonomik yolsuzluklara karışan kişi, örgüt ve şirketleri de irtica ve bölücülük kadar önemli bir tehlike olarak değerlendirecek.

Mafyalaşmış militanların başına gelenler, bunların başına da gelecek.

İkinci haber de bankalarla ilgiliydi.

BANKA YASAĞI

Hazine Müsteşarlığı'nın geçen hafta Bankalar Birliği'ne yazdığı yazı, acaba bu yeni tarifin daha karar haline gelmeden uygulanmasının sinyallerini mi veriyor?

İnterbank'ın genel müdür ve yönetim kurulu üyelerine bundan böyle ömür boyu banka yöneticiliği yolunu kapatan bu yazı, devletin artık bankacılık suçları üzerine ciddi gideceğinin bir işareti sayılabilir.

Tabii bunun kadar önemli bir başka gelişme de, Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde bir Ekonomik Çalışma Grubu'nun oluşturulması.

Askerler, toplumsal yönetimin en önemli alanlarından birinde de uzmanlaşmaya başlıyorlar demektir.

Genelkurmay'ın çalışma grupları ilginç bir sistemle çalışıyor.

EÇG GÜNDEMİ

İlgi alanlarına giren konularda müthiş bir istihbarat toplama işine girişiyorlar.

Bu istihbarat ışığında hazırlanan raporlar da günü geldiğinde Milli Güvenlik Kurulu gündemine geliyor.

Ekonomik konular bugüne kadar kurulun gündemine daha çok genel başlıklar altında gelirdi.

Gelir dağılımının yarattığı sorunlar veya enflasyonun yol açtığı sorunlar gibi...

Ancak EÇG olayı, bundan sonra daha spesifik ekonomik konuların da kurul gündemine gelebileceğini gösteriyor.

Askerlerin ekonomiye ilgileri elbette yeni değil.

Askeri okulların müfredatında, işletmecilikten genel ekonomiye kadar çok sayıda uzmanlık dersi var.

Ancak ekonomik suçlar ilk defa bu tarif içinde Genelkurmay'ın ilgi alanına giriyor.

Genelkurmay'ın çok sayıda çalışma grubu var.

Zaman zaman belirli konularda çalışma grubu kurup, sonra görev bitince bunu dağıtıyorlar.

Ancak bir süredir belli bir tutum dikkati çekiyor.

Milli Siyaset Belgesi'ne giren konularda kurulmuş çalışma grupları süreklilik kazanıyor.

Mesela Batı Çalışma Grubu bunun en çarpıcı örneği.

Neden böyle oluyor?

Sivil kesim bunun cevabını bulmak zorunda.

Acaba askerler, sivillerin yeterince hassas davranmadığına inandıkları konularda mı böyle davranıyorlar?

Böyleyse, bunun da çaresine bakmak gerekiyor.

SEÇİM ÜSLUBU

Bana göre Anayol hükümeti, askerlerle ilişkileri iyi bir çizgide götürdü.

Bunda Başbakan Yılmaz kadar Ecevit'in de tahriklere kapılmayan, dengeli üslubunun büyük etkisi oldu.

Bu dengeli üslubun mutlaka seçim kampanyasına da yansıması, önümüzdeki dönemin siyasi iklimi açısından önem taşıyor.