“AK Parti İzmir’de kimi aday gösterir?”

Haberin Devamı

En fazla merak edilen sorulardan biri şu...
“AK Parti İzmir’de kimi aday gösterir?”
CHP’nin Ahmet Piriştina ve Aziz Kocaoğlu’nu aday çıkardığı seçimlerde, AK Parti’nin adayı Taha Aksoy olmuştu. Aksoy, ilk dönemde iyi bir performans göstermiş ama ikinci dönemde fark yüzde 20’lere kadar açılmıştı. Hatta, “Büyükşehir’i alırız, ilçelerin de yarısından fazlası AK Parti’ye geçer” iddiasıyla yürütülen kampanyada da büyük bir hayal kırıklığı yaşanmıştı.
İki bakanlı temsilin nedenini arayanlar işte bu seçimlere baksın.
Kabine de ağırlığı olan iki bakanın İzmir’e gönderilmesi de sonraki dönemin bir hazırlığı olarak kabul edin.
Sonraki dönem de yerel seçimlerdir.
Yani hem Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın hem de Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın çıkışlarını, mesajlarını bundan sonra daha fazla göreceğiz.
Yıldırım da, Günay da, siyaseti bilen, manevra kabiliyeti yüksek, parti içinde ağırlığı olan isimler...
Ertuğrul Günay’ın İzmir’le ilgili bağları eskiye dayanır, bu bölgeyi iyi tanır.
Binali Bey’in de, kentin ve bölgenin bütün sorunlarına hakim olduğunu biliyorum ama siyasette olmazsa olmaz ilişkiler ağı konusunda da epeyce mesafe kat ettiğini görüyorum.
Merak edilen soruya dönüyorum.
“AK Parti İzmir’de kimi aday gösterir?”
Daha doğrusu, iki bakandan biri Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olabilir mi?

Haberin Devamı

“Aday olabilir mi...” diye özellikle kullandım.
Çünkü ben her iki bakanın da aday olacağını zannetmiyorum.
“Aday gösterilir mi...” derseniz, aday gösterilebilir.
Böyle bir şey de olursa her iki bakan da “Hayır...” demez, seçimi kazanabilmek için elinden geleni yapar.
AK Parti’nin kendi içinde yazılı olmayan kuralları var. Buna parti içi disiplin de diyebilirsiniz.
Genel Merkez, Genel Başkan; bir görevlendirme yapıyor, genellikle de buna uyuluyor.
Peki...
“Aday gösterilir mi?”
İşte bunun için, AK Parti’nin her iki bakanla ilgili kararının henüz erken olduğunu düşünüyorum.
Konuşmalar yapılıyordur, bazı düşünceler vardır ama bu kararın netleştiğini düşünmüyorum.

Geçen ay Binali Yıldırım’la sohbet ederken, ağzından şöyle bir söz çıktı:
“İzmirliler bizi belediye başkanlığına layık görüyorlar. Böyle düşünüyor olmaları benim için başkan olmaktan daha değerli ve önemli...”
Biz bu sözü Hürriyet Ege’nin manşeti yaptık.
Ben, Binali Bey’in İzmir’i sevdiğini biliyorum ama adaylık konusunda kafasının henüz net olduğunu düşünmüyorum.
9 Eylül tartışmalarında öne çıkan isim ise Ertuğrul Günay oldu.
Günay, konuyla ilgili yorumlar yaparken, satır aralarına adaylıkla ilgili bir sözü de sıkıştırmış.
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı gibi bir düşüncem yok...” demiş.
Bu yorumlar artacaktır, iki bakana da gelen sorular çoğalacaktır.
Ama eminim ki...
AK Parti, İzmir’de CHP’nin adayına göre hareket edecektir.
Bunun için de takvime uyulacaktır, acele edilmeyecektir, beklenecektir.

Haberin Devamı

Başkanlık koltuğunun ayrı bir sihri var
Üç büyükşehrin belediye başkanlığı koltuğu bana göre birçok bakanlıktan daha prestijli. Benim siyasetle bir ilgim olmadığını herkes bilir.
Hiçbir dönemde siyasete bulaşmak gibi bir düşüncem olmadı. Ama dışarıdan, tarafsız bir göz olarak baktığımda, “Bakanlık mı, İzmir, İstanbul, Ankara başkanlığı mı istersin” diye sorsalar, hiç tereddüt etmeden başkanlığı tercih ederdim. Doğup büyüdüğünüz ya da yaşadığınız kentte hizmet ediyorsunuz, projelerle kenti zenginleştirip hemşerilerinize yeni şeyler sunuyorsunuz. Sanattan spora, eğitimden sağlığa kadar her alanda insana dokunuyorsunuz. Böyle bir haz olabilir mi? Elbette bakanlıklar da önemli ama şahsen benim tercihim belediye başkanlığı olurdu. Benim gibi düşünen çok insan olduğunu biliyorum. O yüzden bu koltukların taliplisi çok olur. CHP’de de, AK Parti’de de, MHP’de de... AK Parti iki bakandan biriyle seçimlere gitmezse, İzmir’in tanıdığı, bildiği, güvendiği bir isimle yola devam edebilir. Bu isim de büyük bir ihtimalle iş dünyasından olur.
İsim mi? Konuşulan, akla gelen çok isim var. Ama seçimlere de daha çok zaman var. Yani kulisler biraz daha kaynasın...

Yazarın Tüm Yazıları