Aileler bu gerçeği bilmek zorunda mı

Sevgili ablacığım, ben 23 yaşında bir genç kızım. Benim de köşenizde çok sık rastladığım bir sorunum var. Bu konuda bize sizden başka kimse yardım edemez.

Sevdiğim gençle ben birbirimizi çok seviyoruz ve yaklaşık üç yıldır çıkıyoruz. Sonunda ailelerimizi de razı ettik, evlenmeye karar verdik. Ancak geçtiğimiz ay, dayanamayıp birlikte olduk. Ve benim bekaretim bozuldu.

Evlenmeyi düşünüyor olsak da bu durum ikimizi de çok üzüyor. Çünkü özellikle sevdiğim gencin ailesi bu ilk gece meselesine çok önem veriyor.

Dolayısıyla, evleneceğimiz gece benim bakire olmam gerektiğini, benden kan gelmesinin çok önemli olduğunu söylüyor. Yoksa ailesine ne söyleyecekmiş. Evlenmeden önce beraber olduğumuzu öğrenirlerse bizi asla affetmezlermiş.

Hatta benden kuşku duyarlarsa, evliliğimizi bile bozabilirlermiş. Şimdi ben ne yapmalıyım? Bekaretin diktirildiğini duymuştum. Böyle bir şey yapılabilir mi?

Lütfen bana akıl verin mutluluğumuz sizin elinizde

RUMUZ: NE YAPMALIYIM

Sevgili kızım, bu nasıl bir düşünce, aklım ermedi gitti. Bu sevdiğin genç ailesinden nasıl da korkuyor, nasıl endişe içinde kıvranıyor.

Nasıl da ailesinin etkisi altında kalabiliyor bu kadar? Kuzum kızım, artık o ilk gece kapıda bekleyip, kanlı tülbent ya da çarşafı görmeyi isteyen aileler hala var mı?

Olsalar bile, böyle utanılacak bir uygulamaya hala uymayı düşünen gençler de mi var?

İki insanın mahremiyetine bu kadar girmek, onları bu kadar yakından izlemek, yalnızca iki genç insan arasında yaşanacak o anları paylaşmayı düşünebilmek nasıl hala geçerli olabilir. Bu bilgisayar çağında, ailelerini kültür ve eğitim alanlarında kat be kat aşmış gençler, hala bu ilkel uygulamaları kabullenmek zorundalar mı?

Kızım, madem ikiniz birbirinizi seviyorsunuz, evlenmeyi düşünüyorsunuz, diyelim ki ilk gece birlikte olmayı bekleyebilirdiniz, ama madem beklememişsiniz, nasıl olsa evleneceğinize göre bunu sorun yapmamalısınız.

Sonuçta sen başkasıyla olmamışsın ya! Ve sen, sevdiğin genci bu konuda mutlaka ikna etmelisin. İlk kez o gece birlikte olmuş olsaydınız bile, senin bu gösteriye asla razı olmayacağını ona anlatabilmelisin.

Ailesi istediği kadar böyle düşünsün, ikinizin de bunu kabul etmemeniz gerektiğini, söylemelisin. Siz gençler hiç değilse artık bu akıl almaz gelenekleri yıkmaya çalışmalısınız.

Hamile kalma korkusu eşime yaklaştırmıyor

Merhaba ben 25 yaşındayım, eşimle 11 aylık evli olmamıza rağmen henüz ilişkiye giremedik. Nedeni korkularım!

Yani şu herkesin korktuğu acıma korkusu filan değil, hamile kalmaktan korkuyorum. İlk dönemlerde doğum kontrol hapı kullandım ama hemen bir ay sonra bıraktım. Sonra eşim korunmaya başladı ama ilk ilişki olduğundan dolayı pek sağlıklı bulmadık açıkçası. Yani yine olmadı tabii...

Ailem oldu biliyor, sadece en yakın dostum gerçeği biliyor. Doğrusu psikolojik destek almayı düşündüm fakat ondan da daha sonra vazgeçtim. Eşimi çok seviyorum ama yapamıyorum bir türlü. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim.

RUMUZ: CİDDO

Sevgili kızım, tıbbın bu kadar ilerlediği bu modern dünyada hamile kalma korkusu içinde eşine yaklaşmadığını söylüyorsun. Bu bana pek inandırıcı gelmedi. Seninki yine, psikolojik bazı korkuların sonucu olsa gerek. Hem bir jinekolog, hem de bir psikologla görüşmeli, bu durumu bir an önce çözümlemelisin.

Hamileliği önleyecek o kadar çok yöntem var ki! Bunu sana kadın doğum uzmanın anlatacak ve yol gösterecektir.

Barışınca bir şeyler değişti sanki

Güzin abla seninle bir derdimi paylaşmak istedim. Kız arkadaşımla sudan bir sebep yüzünden tartıştık. Beş gün ayrı kaldık. Daha sonra barıştık. Ama bu ayrılıktan sonra benden soğuduğunu söyledi, aramızda bir şeyler değişti sanki!

Birbirimizi hala seviyoruz ama ne yapayım da eski günlerimize dönelim.Ona güzel sürprizler yapsam nasıl olur? Bana bir akıl verin; yardımınıza ihtiyacım var.

RUMUZ: DERTLİ ÇOCUK

Güzel oğlum, bana sitemler etmişsin, cevap vermiyorsun diye, ama seninki öylesine çocuksu bir mektup ki, o kadar sıradan bir sorun ki, ne diyeyim,bilemedim. Evet ona güzel sürprizler yap, çiçekler al, onu seveceği yerlere götür, küçük hediyelere boğ!

Genç bir kızın hoşlanabileceği her şeyi yap işte, üstelik sen nelerden hoşlanacağını elbette iyi biliyorsundur. Sana kırgınlığı neden kaynaklanıyorsa, o konuda sana güvenmesini sağla, bence en önemlisi bu.

En basit sorunlarını bile sana açıyorlar

Sevgili Güzin abla insanlar neden bu kadar sorunlu? En ufak meselelerini bile sana açıyorlar. Bu kadar küçük şeyleri kendi içinde halledemeyen insan daha büyük sorunlarla karsılaşınca ne yapar?

Bir büyüğün güzel bir sözü vardı: ‘Güzel gören güzel düşünür; güzel düşünen ise hayatından lezzet alır.’ Lütfen güzel düşünmeye çalısalım, olayların iyi ve güzel yanlarını görelim. Hayata pozitif bakalım. Her şeye rağmen, yaşamak güzel.

RUMUZ: ALP

Evet haklısın, işte ‘Dertli Çocuk’ rumuzlu mektubu da örnek gösterebiliriz, değil mi?

Bence en basit sorunlarını bile kendilerinin çözememesinin nedeni, toplum olarak düşünmeye, çözüm üretmeye alışkın olmamamız. Bir de en basit bir derdini bile bir başkasıyla, bir arkadaşıyla, bir yakınıyla paylaşamamak.