Af kararı en doğrusu

Beşiktaş Yönetimi İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman’ı affetmeye hazırlanıyor. Siz bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

DOĞRU bir karar. Baştan ceza verilmesi zaten çok yanlıştı. Bir takımda oynayan iki futbolcu birbirine husumet besleyemez. Bu kavga olayı olduğu gün bu iş çözülmeliydi. Olaylar buraya getirilmemeliydi.

Daha önce de bu konu hakkında fikrimi belirttim. Bir futbolcu kampta rahat olacak. Yemeğe terlikle de iner, şortla da sofraya oturur. Orası kamp. Orada futbolcun rahat olacak. Orası esir kampı değil. Tabii ki disiplin olacak ama bunu bu tarz gereksiz şeylerle yapmayacaksın.

Burada benim aklıma gelen bir şey daha var. Düşündüğüm vakit kötü de. Yeni alınan oyunculara yer açmak için bu iki oyuncunun kavgası büyütüldü ve kadro dışı bırakıldı gibi geliyor bana. Böyle bir düşünce çok kötü. Beşiktaş Kulübü çatısı altında bu tarz şeyler olmamalıydı.

İkisini de küçük düşürdüler

Hak eden oynayacağına göre ve teknik direktör Ertuğrul Sağlam da bunu söylüyorsa o zaman İbrahim’lere fırsat vereceksin. Onları kazanacaksın. O zaman da Beşiktaş kazanacak. Yapılması gereken de bu.

İki futbolcu arkadaşlarının gerisinde kaldı. İdman eksikleri var. Takımla çalışmak çok farklı, tek çalışmak çok farklıdır. Moralmen de çökmüş durumdalar.

İki milli futbolcu bu hale getirilmemeliydi. En önemlisi de onları küçük düşürdüler. Yaptıkları büyük hata ama verilen ceza daha büyük hataydı. Beşiktaş’a yakışan bir gelişme değildi.

Oynamaları Ertuğrul Sağlam’a bağlı

Eğer, Ertuğrul akıllıysa bu ikisini takıma döndürür. Yönetim de akıllıysa bunları affeder ve kaynaştırır. İkisi de oynar, oynamaz onu bilemem ama bu Beşiktaş kadrosunda bulunmaları şart. Tecrübeleri yeter.

Aldıkları yeni yabancı oyuncuları övüyorlar. "Maradona" benzetmesi yapıyorlar ki bu gülünç. O zaman milli futbolcularına sahip çıkacaksın. Kısa bir süre sonra lig maçlarıyla taraftarının önünde boy göstereceksin. Ettiğin lafın nereye gittiğini bileceksin. Yöneticilik öyle kolay iş değildir.

Beşiktaş Y+önetimi İbrahim’leri affederse en doğru işi yapmış olur.

Lincoln, kanıma dokunuyor

 G.Saray’ın golcüleri hazırlık maçlarında suskun kaldı. Steaua Bükreş maçı öncesi eksiği çok olan Cimbom’un şansını nasıl görüyorsunuz?

ÇOK
zorlu bir eleme bekliyor Galatasaray’ı. Öncelikle, Steaua Bükreş iyi bir takım. Sarı kırmızılılara bakınca hazırlık maçlarındaki performansları kötü. Golcüsü gol atamazsa, Galatasaray nasıl maç kazanacak? Ümit Karan eski gücünde değil. Nonda, geçen sezonki görüntüsünden çok uzak. Oraya takviye de yapamadılar. İkisinin de yaşı genç değil. Bu, şu an için Galatasaray adına büyük bir sorun.

Benim esas kanıma dokunan ise Lincoln. Oynamaması kanıma dokunuyor. Galatasaray’ın paralarına yazık, ona verilen desteğe yazık. Bizim seyircimiz bu tip adamları sever, yıldız futbolcuya sahip çıkar ama Lincoln bu değere layık olamıyor. Skibbe onu kazanmak istiyor ve her fırsatta da güvendiğini dile getiriyor. Demek ki bu adamı pofpoflamak gerekiyor. Az idman mı yapmak istiyor. Az yapsın o zaman. Ama sahada da iş yapsın. Demek ki karakteri bu.

İyi bir Lincoln’e, Steaua Bükreş önünde ihtiyaç var. Onun yanında Arda’ya da ihtiyaç var. İkisi gerçek futbollarını sergilerlerse, şahsiyetli oynarlarsa o zaman Galatasaray evindeki ilk maçtan avantajlı bir sonuçla ayrılarak Romanya’daki rövanşa gider.

Burada alınacak skora göre, orada savunma yapmak daha kolay olur. Savunma, hücumdan daha basittir. Ama, burada Galatasaray’ın istediğini alabilmesi için sahadaki futbolcularının varını, yoğunu ortaya koyması gerekiyor. O yüzden Ali Sami Yen’deki ilk maç Galatasaray açısından çok kritik.

Partizan, MTK değil

Fenerbahçe, MTK engelini kolay geçti. Sarı lacivertliler, Partizan önünde Devler Ligi vizesi için ne yapmalı?

PARTİZAN,
helva gibi bir Macar takım olan MTK Budapeşte’ye benzemez. Sert oynamayan, savunma yapamayan, kaleye şut atamayan, iki pası beceremeyen bir takıma karşı Fenerbahçe mücadele etti ve turu rahat geçti. İyi oynadı, güzel bir maç çıkardı. Mükemmel bir Semih vardı sahada. Birbirinden güzel goller attı.

Ama, Partizan cephesine bakınca iş değişiyor. Onlar da eski güçlerinden uzaktalar ama futbolun fırlamalıklarını biliyorlar. Hakemi nasıl etkileyeceklerini, nasıl faul kazanacaklarını, nasıl rakibi sinirlendirip, çirkeflik yapacaklarını göreceğiz. Sarı lacivertlileri de Galatasaray gibi zor bir tur bekliyor.

Fenerbahçe’nin güçlü olduğu söyleniyor. Neresi güçlü? Orta sahası olmayan bir takım güçlü olabilir mi? Üstelik Alex’i iyice orta sahanın gerisine çekerek onu da kaybetmek üzereler. Sol açık olan Uğur adam geçemiyor. Bu tarafa dönüyoruz. Sağ kanatta Kazım adam geçiyor ama gerisini getiremiyor. Laubali. Kendi kafasına göre oynuyor. Gayri ciddi. Yetenekli ama takıma bir şey vermiyor. Süratliysen ve topa da iyi vuruyorsan, gol de atacaksın. İki açığı böyle oynayan bir takım Fenerbahçe.

Semih ve Güiza ikilisi iyi. Yalnız, Semih’i orta sahaya çekersen onun becerilerinden faydalanamazsın. Güiza’ya da iyi top atacaksın. Adam pozisyona giriyor, atamadığı için eleştiriliyor. Ben atacaklarına bakarım. Tenkit etmek için tenkit olmaz. Ama bizde maalesef böyle.

Fenerbahçe’nin temel eksikleri ortada. Ben onları görüyorum ve her fırsatta da belirtiyorum. Bunlar ileride Fenerbahçe’nin başına iş açacak.

İnada gerek yok...

Fenerbahçe, Kezman problemini nasıl çözmeli?

ACİLEN gönderilmeli. Fenerbahçe ile onun bağı kopmuş. Sırp golcüyü isteyenler var. Anlaşacaksın, vereceksin. Kendisi stres içinde. Takımla ilişkisini kesmiş. Onun kafasında artık Fenerbahçe yok. Başka bir takıma gittiğinde daha iyi olacağına inanmış. Aragones de Semih ve Güiza ikilisine bel bağlamış durumda. Bunu görüyor. Yönetimin de inatlaşmaması lazım. Aurelio’da olduğu gibi yapmayacaksın. İsteyene, Kezman’ı satacaksın. O zaman da bu problem ortadan kalkacak. Hem ondan kurtulacaksın, hem kontenjan açılacak yeni de transfer yapacaksın.
Yazarın Tüm Yazıları