Acı üstüne acı dalgası

HAFTA sonunda 7. Ayvalık Zeytin Hasat Günleri’ne katıldım.

Haberin Devamı

Aslında zeytin ve zeytinyağı yazacaktım bugün. Ancak, her şey farklı gelişti. Dönüşte İzmir’de  şehitlerimizi anmak, terörü protesto etmek için düzenlenen mitingi merak ettik. Van’daki depremi öğrendik. Bilgi çok tazeydi, ama felaket seziliyordu. Türkiye’nin hemen her yerinde şehitlerin yasının tutulduğu, terörün lanetlendiği saatlerde Van ve yöresi felakete sallanıyordu. Ve acı gerçek: Yıkıldık.
* * *
Şehit yası çok tazeyken, yürek dağlarken, deprem şoku gelmişti. Acı üstüne acı geliyordu. Üstelik deprem günü, çeşitli yerlerden, “Dört şehit daha” haberi de geldi. Dedim ya, dalga dalga gelen acı bizi sersem yaptı. Şaşırdık. Şehitlerin yürek dağlayan acısını, deprem kurbanları katmerlendiriyordu. Beyinler uyuşuyor muydu ne? Tüm TV kanallarında yıkıntılar, acının görüntüleri.
* * *
Ve aklıma gelenler... Şimdi yine felaket tellallığı mı başlayacak? “İzmir, Denizli, Muğla, Manisa, Çanakkale, Uşak, Aydın, Balıkesir şöyle ya da böyle sallanırsa felaketin derecesi de şu ya da bu olur” mu denilecek? Olası depreme hazır olmadığımız mutlaka söylenecek. Acaba bir kamu kuruluşu, valilikler, belediyeler, ilgili birimlerden, “Biz hazırız” diyen olacak mı? “Önlem aldık, şu kadar kamu ve özel binası güçlendirildi, dayanıklı hale getirildi, halkımızı bilinçlendirdik” mesajı veren çıkacak mı?
* * *
Sonuç olarak, ülkemizin başına gelen en son felaket olan, Van ve yöresindeki deprem içimizi yaktı, yitirdiklerimizi acıyla anıyorum. Yakınlarına sabır diliyorum. Herkes gibi, bu ülkenin güzellikler hak ettiğini düşünüyorum. Hepimizin başı sağ olsun.
Yineliyorum: Ülkemize iyilikler, güzellikler, esenlikler, barış, felaketin son olmasını, ağlayan değil gülen yüzler diliyorum.

Haberin Devamı

Akıllarda mutlaka bulunsun

Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı Dr. Ülkümen Rodoplu’nun, her acil durumda olduğu gibi, bu konuda da diyecekleri olacak tabii ki. Sevgili Rodoplu’nun notlarından bölümler aktarıyorum:
· Herkesin, “Kişisel Eylem Planı - KEP” olması gerekir. Deprem anında ne yapacağınızı, nereye saklanıp, nereye kaçacağınızı önceden düşünün.
· Depremde evinizde kalmalısınız. Eşyaların duvara sabitlenmesi çok önemlidir. Sarsıntı geçene kadar başımızı ve yüzümüzü korumak amacıyla, kollarımızın arasına alarak çömelik veya yatar konumda bekleyerek güvende kalabiliriz.
· Yaşadığınız binanın kuvvetli bir depremde yıkılma olasılığı varsa, birinci katta olsanız da pencereden atlamayı düşünmeyin. Binaların en zayıf yerleri olan asansörleri, merdivenleri kullanmayın. Sarsıntı başlar başlamaz yapılacak en doğru hareket, çamaşır veya bulaşık makinesi, mutfak tezgahı, koltuk takımı gibi dayanıklı eşyaların yanına sığınmaktır.
· Deprem çantası hazırlayın. Birkaç günlük seyahate çıkarken yanımıza alacağımız eşyalar, deprem çantasında bulunması gereken malzemeyle aynıdır. Örneğin; kullandığınız ilaçların birkaç günlük yedeği, gözlüğünüz, yedek pilleriyle transistörlü radyo ve ışık kaynağı, düdük, ayakkabı, çok amaçlı çakı gibi malzeme olabilir.
· Sarsıntıda ne yapacağımızı önceden çocuklarımıza anlatabilirsek deprem sırasında korkmaz ve bu süreci büyük bir güvenle atlatabilirler. Çocuklarımıza bunu aktarabilmek için önce kendimizin öğrenmesi ve korkumuzu yenebilmemiz gerekmektedir.
VE SON SÖZ
Devletin deprem ve diğer afetlere hazırlık konusunda yaptığı çalışmalar ne kadar önemliyse, bizlerin de alacağı kişisel önlemler de o kadar önemlidir. Kişisel eylem planınızı – KEP yapmayı unutmayın!

Yazarın Tüm Yazıları