4+4+4 tartışılırken BAL’dan efsanelere

EĞİTİMDE 4+4+4 tartışmaları var ya... Yandaş ya da karşıt haberleri, yorumları okuyup dinliyoruz. Eylemleri izliyoruz, memleketin her yanından.

Haberin Devamı

Eğitimle ilgili bu tartışmaları izlerken, uzun yıllar öncesine gittim.

***

Muammer Ok, Necdet Caner, Perihan Caner, Reşat Eroğlu, Saniye Bayar, Mustafa Şölen, Ahmet Dökmeoğlu, Hulusi Ünlüönen, Sıdıka İlgen, İhsan Uhri, Nuran Kayacan... Yalnızca 11 isim, daha niceleri var. Bilen elbette bilir. Kimi bizlere veda etti, ışıklara gitti. Kimi, arada da olsa, anıyor belki de bizleri. Bilmeyenlere sorayım, kim bunlar? Yanıtlıyorum: İsimleri ilk anda aklıma gelen efsane eğitimciler. İzmir Koleji (İK) ve Bornova Anadolu Lisesi (BAL) tarihinin unutulmazları...

***

‘Ne alaka’ demeyin. İzmir Life son sayısında yine bir efsaneyi gündeme getirmiş. Menekşe Badioğlu Erdik’in röportajı, Alpay Sönmez’in fotoğrafı... “Köy Enstitüleri ruhunu BAL’a taşıyan İbrahim Emiroğlu” başlıklı... Nereden mi geldim buraya? Ben de İK/BAL mezunuyum. Emiroğlu bizim dönemimizde yoktu. Ama bizim dergide yer alınca, ilgilendim. Erdik’in konuştuğu Cenap Adaş (BAL 80 mezunu), Emiroğlu için, “Kadrosundaki idealist eğitimcileri tanıyan, bu kadrodan en iyi verimi alabilen, orkestrasını çok iyi yöneten bir şef” demiş. Ve söz sevgili Adaş’ın:

***

Haberin Devamı

“Kızım Ege, 2006 yılında BAL’a girdi. İbrahim Emiroğlu o dönemde 77 yaşındayıdı, çok uzun yıllar önce emekli olmuştu. Kızımın BAL’ı kazandığını öğrenmiş, beni aradı, kutladı. Birkaç gün sonra bir teneffüste kızımın sınıfına fötr şapkalı, yaşlı bir bey gelmiş. ‘Bu sınıfta soyadı Adaş olan kim var’ diye sormuş. ‘Ege’ diye cevaplamışlar, hemen arayıp bulmuşlar. ‘Ege, koş deden geldi’ diye. Ege koşmuş... Dedesi yaşındaki kişi, ‘Merhaba Ege, ben senin babanın okul müdürüydüm, adım İbrahim Emiroğlu’ demiş... Bütün arkadaşları, Ege ve ‘dedesi’ İbrahim Emiroğlu’nun muhabbetine katılmışlar ve ‘dedeleri’ hepsine okulun eski zamanlarını anlatmış. Bina boyundaki ağaçları gösterip, ‘Bakın bu ağaçları 1971 yılında ben kendi ellerimle diktim’ diye anlatarak. Okulun henüz ilk günlerinde böylesine bir olaya tanık olan, 35 yıl öncesinin öykülerini doğrudan ilk ağızdan dinleyen çocukların okula nasıl bağlandıklarını düşünebiliyor musunuz? BAL’ın hocam için nasıl bir yaşam biçimine dönüştüğünü, ömrünü nasıl BAL’a adadığını görüyor musunuz? BAL bir kimlik olmuşsa ve bu nesilden nesile aktarılabiliyorsa, bunu İbrahim Emiroğlu gibi kahraman eğitimcilere borçludur.”

***

Haberin Devamı

Ve bugünkü eğitim, eğitimci tartışmaları... Ne dersiniz? Anlattığım örnekleri bugün de yaşayan var mı? (Dilerim kentten köye, her okulda böyle örnekler yaşanıyordur. Öğretmen, öğrenci, anne ve babalar el ele vermiştir. Örneklerini de bize iletirler.)

***

Ben İbrahim Emiroğlu ve onun gibi örnek eğitimcilere saygılar sunuyorum. Sizler unutulmazsınız. Ellerinizden öpüyorum.

Engelleri kaldır burada duyuralım

Vazgeçmek yok... Engellilerin yaşamını kolaylaştıran, onlara yardım eden, toplumla kaynaşmalarını sağlayanlar... Yaptıklarınızı iletin, burada duyuralım, insanların örnek almasını sağlayalım.

Yazarın Tüm Yazıları