21. yüzyılın becerilerinin eğitimini veriyor muyuz?

Geçen hafta TÜSİAD’da çok önemli bir toplantı oldu. 21.yüzyıl becerileri ve eğitimin niteliği tartışıldı. Toplantının bir başka oturumu önümüzdeki sonbaharda yapılacak.

Haberin Devamı

TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve TÜSİAD Eğitim Çalışma Grubu Başkanı Enver Yücel ile TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cenk Çimen’in açış konuşmasıyla başlayan seminerde önemli eğitimciler konuşma yaptı. İşte ilginç gelen bölümlerden bir parça;

Ülke olarak en büyük gücümüz insan kaynağımız

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner:Böylesine önemli, geleceğimiz açısından hayati bir konuda toplumsal katılıma ve katkı tartışmaya ihtiyaç vardı. Eğitimde bugüne kadar yapılanları değiştirmek, atılım yapmak için bir fırsat var. Bizim ülke olarak en büyük gücümüz insan kaynağımız. 2041 yılında çalışma çağındaki nüfus 65 milyona ulaşması bekleniyor. Bunu fırsata çevirmek nitelikli eğitimle mümkün. Gelecek için çeşitlenecek iş alanlarına, uyum sağlayacak becerilere yatırım yapılmalı.

Haberin Devamı

Her öğrenciye aynı eğitim olmaz

New York Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi

Yrd. Doç.Scott Barry Kaufman:

Eğitim ortamlarını motivasyonu daha fazla arttıracak çevresel faktörlerle şekillendirebiliriz. Her öğrenci için belli zorluk heyecan düzeyi oluşturmalıyız. Bütün öğrencilere aynı şekilde yaklaşılmaz. Öğrencilerin her biri için engel ve hedefler oluşturulmalı. Öğrenciler kendi öğrenim süreçlerini kendileri yönetmeli. Açık iletişim ve geri bildirim çok önemli. Ama bu bildirimleri açık ve dürüst şekilde yapmalıyız. Kültürel tolerans ve hoşgörü ortamı yaratmalıyız.

Bazen sınavları açık uçlu yapabiliriz. Ya da ürünleri farklılaştırabiliriz. Soruların cevapları da açık olmalı. Önemli olan onların yaratıcı olması.

Ayrıca her öğretmenin öğretim yönteminin de aynı olması gerekmiyor. Öğrencilerin en iyi şekilde öğrenmesini sağlayacak yöntemler bulmalı.Teknoloji de herşeyin cevabı değil. Öğretmenle öğrencinin etkileşimi önemli. Bütün öğrencilerin hayallerini gerçekleştirdiği bir dünya hayal ediyoruz.

Harvard Üniversitesi Uluslararası ve Global Eğitim Enstitüsü Başkanı Prof. Fernando M. Reimers

Dünyanın her yerinde son 20 yıldır çok tutarlı bir eğitim gelişmesi var. Nedense çocukların ne bildiklerini sorgulayan testlere çok ciddi anlamlar veriyoruz. Öğrencilerin belki notlarını yükseltiyoruz, ama gerekli becerileri veremiyoruz. Okul dışında olan bitenle ilgili onlarda bir farkındalık yaratmıyoruz. Bazen öğrenciler okulun gerçek hayatla ilişkisi olmadığını düşünerek fiziksel ya da psikolojik olarak çekip gidiyorlar. Eğtiim konusunda en önemli şey durmak ve sormak. Okul ne öğretmeli? Bir yandan en güzel bulduğumuz bir toplumda ve kültürde şeyleri muhfaza etmek, bir sonraki kuşak için iyi toplum yapmak istiyoruz. Bunun için okul dışına bakmalıyız. Eğitimde görev alan herkese bu mesajı vermeli. İster okulda Bakanlıkta çalışsın, ister sınıfta olsun. Herkes okulun dışındaki değişikilikleri izlemeli ve başkalarına kulak vermeli. Kendi kendimize devamlı bakmamalıyız.

Haberin Devamı

Eğitimdeki reformlar hep geriye dönük, ileriye değil

Reform çabalarının çoğu 10-20 hatta 50 yıl önce işe yarayacak şeyleri ele alıyor. Son 150 yıldır eğitim böyle. Okullar, kurum dışında olan bitenlere bakıp, eğitimini karşılaştırmalı. Öğrencilerin neyi öğrenmeleri gerekiyor?Yöneticiler öyle bir iş gücü yetiştirmeli ki eğitimde daha çok başarı elde etsin. Eğitim başarısı uluslararası rekabet gücünü arttırmalı. Bilişsel, duygusal ve iletişim becerileri son derece önemli.

Okullarda çocuklara karşı hoşgörü olmalı. Okuldaki demokratik değerler önemli. Okullar toplumdan yüksek duvarlarla ayrılmamalı.

 

Yazarın Tüm Yazıları