10 milyonun sadece 3 milyonu toplanabildi

Avrupa’nın en büyük bilim parkını yöneten şirket...
27 yıl önce kurulan Sophia Antipolis, Cannes’a 15, Nice’e de 25 kilometre uzaklıkta ve Cote d’Azur’un kalbinde yer alıyor. Yani İzmir’in Urla’sında...
O yüzden CICOM’un Genel Müdürü Alain Andre’yle bu görüşmelerin başladığı günlerde yaptığımız sohbette aynı şeye dikkat çekmişti.
“Urla’yı gezince Sophia Antipolis’in kuruluş günleri aklıma geldi. Çok uygun bir yer... İzmir’in geleceği için de bu yatırım çok önemli olacak...”
İzmir’le ilgili bugüne kadar birçok arama toplantısı yapıldı, çalıştaylar düzenlendi.
Bazılarına ben de katıldım. Her toplantıda bu örneği vermeyi tercih ettim.
Çünkü Sophia Antipolis Bilim Parkı’nı gördüğümde, “İşte İzmir’in aradığı proje...“ diye aklımın bir ucundan geçirmiştim.
Çünkü iklim, insan yapısı, yatırım örnekleri İzmir’e çok uyuyordu.
Sadece Fransa’nın değil, dünyanın birçok yerinden gelen bilim insanları, girişimciler Sophia Antipolis’i kendilerine yaşayacakları yuva olarak kabul etmişlerdi.
Yarımada’nın, İzmir’in de itici bir güce ihtiyacı vardı. Bu teknopark olabilirdi.
O yüzden Urla’daki CICOM’un bu projesine baştan beri çok inandım.
Ege Genç İşadamları’nın projenin hayata geçebilmesi için gösterdikleri çabayı hep takdir ettim.
¡
Geçen gün de yazdım. Bütün iyi niyetlere ve çabalara rağmen proje yürümüyor. Oysa bırakın yürümeyi, koşması gerekir. Hem de son sürat...
Aksini kimse bana söylemesin.
Takvim ortada... Hatırlatayım...
2007’nin Mayıs’ında tanışma ve görüşmeler başlamış. 28 Aralık 2007’de ön anlaşma yapılmış.
10 Eylül 2008’de de protokol imzalanmış.
Sonra da Yüksek Teknoloji’den ve ilgili makamlardan ana sözleşme için haber beklenmeye başlanmış.
“Urla’da kurulacak teknoloji bölgesi için Fransız CICOM’un 15 bin dönümlük ek arazi talebine ön izin çıktı” haberi yeni bir adım gibi kamuoyunda algılandı.
Aslında bu CICOM’un ilk yaptığı başvuruda da vardı. Özetle...
Ortada sadece 2008 Eylül’ünde yapılan protokol var; yazılı ve resmiyet kazanan henüz bir şey yok.
Hem de modelde yapılan değişikliğe rağmen...
Yap-işlet-devret ile şirket 35 yıllığına 281 hektar araziyi kiralamış olacak. CICOM, parkı, sosyal tesisleri, alışveriş merkezlerini yapacak. Anlaşmanın imzalanmasından sonra dokuz ay içinde 2.5 milyon euro ön ödeme yapılacak. İki yıl kira ödenmeyecek, iki yıldan sonra beş yıl boyunca CICOM’un toplam kira gelirinin yüzde 12.5’u üniversiteye ödenecek. Sekizinci yıldan itibaren de kira gelirlerinin yüzde 25’i ödenecek. 35 yıl sonra da projenin tamamı devredilecek.
Bana çok da iyi anlaşma gibi geliyor.
¡
Peki İzmirlilere ayrılan yüzde 25’lik pay için gerekli para neden toplanamıyor?
EGİAD Başkanı Cemal Elmasoğlu’na bu konuyu sordum. Elmasoğlu, genç işadamlarından oluşan bir grupla sermaye arayışına girdi, sonra da modelin başarılı olabilmesi için görüşmeleri genişletti. Yüzde 25 için istenen para 10 milyon euroydu, geri kalan yüzde 75 de CICOM’un olacaktı.
Bana gelen bilgiler CICOM’un bu yüzde 25’lik pay için İsviçreli bir grupla anlaşmak üzere olduğu yönünde...
Elmasoğlu’na konuyu sordum.
“Görüşmeler, ön protokoller var ama resmiyet kazanmış bir şey yok. Böyle olunca ne CICOM hareket edebildi, ne de İzmirli girişimciler olarak bizler parayı toplayabildik. 10 milyon euronun 3 milyonu toplanabildi. Görüşmeleri genişlettik. Hatta limanın özelleştirilmesi sürecinde toplanan Liman Girişim Grubu’na konuyu aktardık. Odalara, derneklere gittik. Ama herkes somut adım atılmış olmasını şart koştu. Kimseyi suçlamıyorum. Konuşulanlar resmiyet kazanmıyor, yazıya dökülmüyor. İş sürüncemede kalıyor. CICOM, dünyanın en iyi teknoloji şirketlerinden biridir. Finansman problemi yoktur. İsviçre’den de, başka bir yerden de partner bulur. Ama şirket kurulur, üniversite izinleri verir, konu resmiyet kazanırsa İzmirliler tekrar bir araya gelebilir. CICOM’un yüzde 25’te sorun yaratacağını zannetmiyorum.”
CICOM, Türkiye’ye gelmek istiyor. Nitekim ilk adımı İstanbul’da attı. Savunma Müsteşarlığı, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Ticaret Üniversitesi’yle ortak bir teknopark kuruyor. Şimdi de sıra İzmir’de...
CICOM gelecek ama ortaklık içinde İzmirliler olur mu, olmaz mı?
Bu konuda hala emin değilim.