Güncelleme Tarihi:
Tolga BİRGÜCÜ/SAMSUN, (DHA) - MİMARLAR Odası Samsun Şube Başkanı İshak Memişoğlu, kentte 2004 yılından önce inşa edilen binalarda ciddi sorunlar olduğunu öne sürdü. Memişoğlu, "2002-2004 yıllarına kadar Samsun’da yapılan binaların bir çoğundan depreme dayanıklılık beklememiz gerekiyor” dedi.
Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı İshak Memişoğlu, 2'inci derece deprem bölgesinde olan Samsun’un da arasında yer alan Karadeniz Bölgesi’nde 50 yıl içerisinde büyüklüğü 6.6 şiddetinde deprem olacağı iddialarını değerlendirdi.
Türkiye’de 1999 depreminden sonra ciddi anlamda önlemler alınmaya başlandığını belirten Memişoğlu, “Beton kriterleri belli standartlar getirildi, elle beton üretimi yasaklandı ve betonların bir santral ortamında kontrollü bir şekilde üretilmesi sağlandı ve bu santrallere de sıkı denetimler getirildi. Ancak ikinci derece deprem bölgesinde yer alan Samsun’daki yapıların sağlık olmadığını söyleyebiliriz. Kentin geçmiş yıllarda yapılan binalarına baktığımızda, kalitelerinin yeterli olmadığını görüyoruz” dedi.
'İNŞA BİLGİSİNDEN YOKSUN KİŞİLER YAPMIŞ’
Kentteki binaların depreme dayanıklı olmadığını öne süren Memişoğlu, Samsun’da 2004 yılından önce inşa edilen binalarda da ciddi sorunlar olduğunu söyledi. Memişoğlu, “2002-2004 yıllarına kadar Samsun’da yapılan binaların birçoğundan depreme dayanıklılık beklememiz gerekiyor. Çünkü Samsun’daki binalar, üçüncü deprem bölgesine göre inşa edilmiş binalardır. Ayrıca bu binaların inşa edilme yöntemlerinde de kontrolsüzlük yaşanmıştır. Eski dönemdeki tabirle, demir ve çimento çalmanın oda olduğu dönemlerde ve inşa bilgisinden yoksun kişiler tarafından yapılmıştır” diye konuştu.
‘HER TÜRLÜ MALZEME KONTROL EDİLMELİ’
Çin'den ithal edilen demirlerin dahi sıkıntılı olabileceğini söyleyen Memişoğlu, “Yapı denetim mevzuatı gereği, şantiyeye gelen her türlü malzemenin kontrol edilmesi gerekiyor. Çeliklerin çekme deneyine tabii tutulması, dökülen betonlardan numune alınıp kırma deneyine tabi tutulması gerekiyor. Oraya konulmuş ve uyulması gereken esaslar vardır ve bunlara uyulması gerekiyor. Dolayısıyla usulünce yerinde inşa edilen yapılardan korkmamalıyız. Bu yapılar 5-6 ve hatta 7 şiddetindeki depremlerde dahi çok büyük sorunlar yaşayacağımızı düşünmüyorum. Ancak acıdır ki, Yapı Denetim mevzuatı yürürlükte olmasına rağmen, ciddiyetle denetlenmeyen binalarımızın olduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.
‘KONTROL ALTINA ALMAK ZOR DEĞİL’
İshak Memişoğlu, denetimlerin artırılması gerektiğinin de altını çizerek şöyle dedi:
"Bu sorunu kontrol altına alabilmek gerçekten zor değildir. Yapılması gereken şey; her birimin görevini layıkıyla yerine getirebilmesi ve devletin organlarının bu birimleri layıkıyla denetlemesidir. Dolayısıyla buradaki denetimsizliğin zafiyetleri bir sürü yurtdışımızın canına mal olmaktadır. Bu düzeni ciddi çalıştırabilmek ve konuları kamu ciddiyeti ile ele almak gerektiğini düşünüyorum”
FOTOĞRAFLI