AA / Durmuş Genç,Ali Ballı
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2016 13:30
- Muğla'nın Bodrum ilçesinde sahile vuran minik cesediyle gündeme gelen Aylan Kurdi ve teknedeki 4 kişinin ölümüne ilişkin davada, Suriye uyruklu 2 sanığa "Göçmen kaçakçılığı yapmak" suçundan 4'er yıl 2'şer ay hapis cezası verildi- Mahkeme, "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan ise sanıkların beraatine hükmetti- Olayı organizatör düzeyinde planlayan ve geçişi sağlayan asıl sorumlularla ilgili Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu- Muwafaka Alabash'ın avukatı Ertuğrul:- "Bu karar bizce hukuken tartışmalıdır. Burada sanıkların maddi menfaat amacıyla bu suça karıştıklarına dair dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Bu yönüyle de karara itiraz etmeyi düşünüyoruz"- "Suç duyurusunda bulunulacak kişiler arasında Abdullah Kurdi de bulunuyor"SANIKLARIN İFADELERİ, SANIK AVUKATI VE MUĞLA BAROSU TEMSİLCİSİNİN AÇIKLAMASI EKLENDİ
MUĞLA (AA) - Muğla'nın Bodrum ilçesinde sahile vuran minik cesediyle gündeme gelen Aylan Kurdi ve teknedeki 4 kişinin ölümüne ilişkin davada yargılanan Suriye uyruklu Muwafaka Alabash ve Asem Alfrhad'a "Göçmen kaçakçılığı yapmak" suçundan 4'er yıl 2'şer ay hapis cezası verildi.
Teknedekilerin yasa dışı geçişini organize ettikleri iddiasıyla tutuklu bulunan Suriyeli Alabash ve Alfrhad, Bitez Mahallesi'ndeki Bodrum Adliyesine zırhlı nakil aracıyla getirildi. Yoğun güvenlik önlemleri eşliğinde adliyeye giren sanıklar, gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.Bodrum Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar ve yakınları katıldı.
- Sanıklar haklarındaki iddiaları reddetti
Duruşmada son kez savunmalarını yapan sanıklardan Asem Alfrhad, olayla hiçbir ilgisinin olmadığını iddia ederek, "Bana isnat edilen şey, 'emanetçi' sıfatıyla sorumlu olduğuma ilişkindir. Oysa dinlenen mağdurların hiçbiri benim olayın içinde olduğumu ifade etmemiştir. İşlemediğim bir suçla yargılanıyorum" dedi.
- "Avrupa'ya gitmekten vazgeçtim"
Diğer sanık Muwafaka Alabash da kendi halinde bir kişi olduğunu ve yanlış işler yapmadığını ileri sürerek, tek isteğinin, kemik erimesi hastalığı bulunan oğlunun tedavisi için Avrupa'ya gidebilmek olduğunu söylediYunanistan'a geçiş için ücretini daha ucuza getirmek ve kalan parayla da çocuğunun tedavisini yaptırabilmeyi amaçladığını anlatan Alabash, şöyle konuştu:"Benden alınan para, benim çocuğumun tedavi parasıdır. Mahkemeden ricam, bu paranın geri verilmesidir. Tarsus'ta çocuğumun tedavisi için bir hastaneyle anlaşıldı. Bu paranın bir kısmı da borç alınmıştır. Tedavi için paraya ihtiyacımız var. Ayrıca Avrupa'ya gitmekten de vazgeçtim. Yurt dışına kaçmak gibi bir düşünceye kapıldığım için de çok pişmanım. Sırf bu düşünce nedeniyle 6 aydır suçsuz bir şekilde yatıyorum. Suriye'de çok mağdur olduk. Sizden çok yardım gördük. Bir Allah'tan bir de sizden yardım bekliyoruz."
- Hasta oğlunun röntgen filmini mahkemeye sunuldu
Savunmaların ardından sanık Muwafaka Alabash'ın avukatı Kemal Ertuğrul, mahkemeye dosyaya eklenmesi için müvekkilinin hasta oğlunun röntgen filmini sundu. Alabash'ın göçmen kaçakçılığı suçunu işlediğine katılmadıklarına dile getiren Ertuğrul, "Zira bu suçun maddi unsuru ekonomik nedenle parasal menfaat temini amacıyla işlenmesidir. Somut olayda müvekkilim emanetçi sıfatıyla parayı kabul ettiği, aldığı kabul edilse dahi suçun aradığı maddi unsurun olmadığı kanısındayız. Yani maddi menfaat elde etmek amacıyla yaptığına dair yeterli delil bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alındığında müvekkilimin beraatini talep ediyorum" diye konuştu.Son sözü sorulan sanık Asem Alfrhad, suçu işlemediğini iddia ederek, beraatini istedi.Diğer sanık Muwafaka Alabash da "Gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Umarım gerçeği görüp bana acırsınız. Önce Allah'a sonra size sığınıyorum" dedi.
- Sanıklara 4'er yıl 2'şer ay hapis cezası verildi
Mahkeme heyeti verilen 10 dakika aranın ardından sanıklar Asem Alfrhad ve Mwafaka Alabash'ın üzerine atılı "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan ayrı ayrı beraatine karar verdi. Sanıkların sabit görülen "göçmen kaçakçılığı" suçundan eylemlerine uyan madde gereğince 5'er yılla cezalandırılmalarına ancak Türk Ceza Kanununun gerekli maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak sanıkların 4'er yıl 2'şer ay hapis cezasına çarptırılması kararlaştırıldı.Sanıkların gözaltı ve tutuklulukta geçirdikleri süreler göz önünde bulundurularak bunların da ayrı ayrı mahsubu uygulandı. Bodrum adli emanetinde bulunan bazı özel eşyaların sanıklara teslim edilmesinin karara bağlandığı duruşmada, sanık Mwafaka Alabash'ın Bodrum adli emanetinde tutulan 5 bin 800 lira ile bin avronun da yasanın gerekli maddesi uyarınca müsaderesine karar verildi.
- Hükmen tutukluluk hallerine devam
Mahkeme başkanı, sanıkların Türkiye'de belli bir ikametlerinin olmaması, kaçma şüphesinin bulunması ve adli kontrol hükümlerinin yeterli olmaması nedeniyle sanıkların hükmen tutukluluk hallerine hükmetti.Öte yandan, bir önceki celsede sanık Mwafaka Alabash'ın avukatının mahkeme heyetine sunduğu flash diskteki görüntüler duruşma tutanaklarına eklenerek, olayı organizatör düzeyinde planlayan ve geçişi sağlayan asıl sorumlularla ilgili Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.Karar, oy birliğiyle kabul edildi.
- "Karara itiraz edeceğiz" Sanık Mwafaka Alabash'ın avukatı Kemal Ertuğrul, duruşma çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, her iki sanığa 5'er yıl hapis cezası verildiğini ancak iyi halleri sebebiyle bu cezanın 4'er yıl 2'şer aya indirildiğini bildirdi.Sanıkların "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan beraat ettiğini ifade eden Ertuğrul, "Cumhuriyet savcısı göçmen kaçakçılığı suçunu sabit görerek, aynı zamanda hayati tehlike olduğunu ifade ederek, gelecek cezanın artırılmasını talep etmişti. Biz ölüm olaylarından müvekkilin sorumlu tutulamayacağını, bu artırım maddesinin uygulanmamasını talep ettik. Bu talep kabul edildi ve ceza artırılmadı" dedi. Ertuğrul, sanıkların Suriyeli olması ve Türkiye'de sabit ikametgahları bulunmaması gerekçesiyle tutukluluk hallerine karar verildiğini kaydetti. Verilen karara katılmadıklarını ifade eden Ertuğrul, "Bu karar bizce hukuken tartışmalıdır. Burada sanıkların maddi menfaat amacıyla bu suça karıştıklarına dair dosyada hiçbir delil bulunmamaktadır. Bu yönüyle de karara itiraz etmeyi düşünüyoruz" diye konuştu.
- Suç duyurusunda bulunacakların arasında baba Kurdi de var
Eylemi başkalarının organize ettiğini ve maddi menfaat sağladığını öne süren Ertuğrul, şöyle konuştu:"Organizatörler içinde olduğu sabit bir tek kişi var o da Aylan Kurdi'nin babası. Bu kişinin organizatör olduğu tekneden kurtulanlar tarafından ifade ediliyor. Ölüme neden olan tekneyi de kullandığı ifade ediliyor. Dosya kapsamıyla da mevcut. Ancak küçük çocuğun cesedinin sahile vurması bütün Türkiye ile dünya çapında dramatik bir görüntü arz ettiği için daha fazla suça karışmış bir ülke gibi gözükmemek için Aylan Kurdi'nin babası Abdullah Kurdi'yi apar topar bu işten uzaklaştırmış durumdayız. Hakkında bu şekilde iddialar olmasına rağmen yargılanmaması tabii ki bu işin esas sorumlularının cezasız kalması anlamına gelmektedir. Suç duyurusunda bulunulacak kişiler arasında Abdullah Kurdi de bulunuyor."
Muğla Barosu adına davaya gözlemci sıfatıyla katılan Serhan Kaya ise "Bu olay ilk olmadığı gibi son da olmayacak gibi gözüküyor. İnşallah bir daha böyle bir şeyle karşılaşmayız. Barolar toplum vicdanı ve adaletin savunucularıdır. Baro olarak biz de görevimizi devam ettirmek istiyoruz. Bundan sonra tek dileğimiz, böyle acı olaylarla bir daha karşılaşmamak" dedi.
- Olay
Bodrum'da, 2 Eylül 2015'te yasa dışı yollarla Yunanistan'a geçmeye çalışan Suriyelileri taşıyan ve içinde 14 kişinin bulunduğu teknenin batması sonucu 5 kişi hayatını kaybetmiş, 2 yaşındaki Aylan Kurdi, kıyıya vuran cansız bedeniyle dünya gündemine oturmuştu. Olayla ilgili tutuklu bulunan Suriye uyruklu Muwafaka Alabash ve Asem Alfrhad'ın yargılanmasına 11 Şubat'ta başlanmıştı. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede iki sanığın "Göçmen kaçakçılığı yapmak" ve "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek" suçlarından cezalandırılmaları talep edilmişti..