Çalıkuşu şimdi de YouTube'dan çocuklara masallar anlatıyor

Güncelleme Tarihi:

Çalıkuşu şimdi de YouTubedan çocuklara masallar anlatıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2020 00:59

Rüzgar onu Bodrum’a 1998’de öğretmen olarak atmış... ‘Çalıkuşu’ misali, müdür olarak atandığı Çiftlik Köyü İlkokulu’nu kendi çabalarıyla bulduğu sponsorlardan aldığı desteğin yanı sıra sivil toplum örgütlerini de harekete geçirerek bambaşka bir çehreye kavuşturmuş.

Haberin Devamı

Çalıkuşu şimdi de YouTubedan çocuklara masallar anlatıyor

“Yoğun çalışmaya alışan biri emekli olunca hayat amacı kalmıyor” diyerek, süreç içinde etüt merkezi ve okullar açmış. Hatta yılların birikimiyle aldığı evini dahi bu uğurda satarak sermaye yapmış. Süheyla Kiraz şimdilerde ise Youtube’da açtığı ‘Lola’dan Masallar’ kanalıyla pandemi döneminde evde kalan çocuklara dokunuyor. Buradan elde edeceği geliri sokak hayvanlarına bağışlamayı hedefleyen Kiraz’la Bodrum ve Milas’ı konuştuk.

Çalıkuşu şimdi de YouTubedan çocuklara masallar anlatıyor

 

Haberin Devamı

SEVGİNİN EN YÜCESİNİ BULDU


Sizi tanıyabilir miyiz? Çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
- 35 yıllık öğretmenim. Aslında nüfus cüzdanımda İstanbul yazıyor, ama hayatımın büyük bir kısmını Bodrum’da geçirdiğim için kendimi Bodrumlu görüyorum. Bodrum’da 35 yıllık öğretmenlik hayatımın 23 senesini geçirdim. Okul müdürü olarak uzun yıllar çalıştığım için yüzlerce öğrenci yetiştirdim, onlara dokundum. Şimdi çoğu evlendi, çocukları oldu. Kimi doktor, kimi mühendis, kimi de işçi oldu. Bana torunlar verdiler. Yolda karşılaşsam ellerime sarılıp öperler, bayramlarda ararlar. İnsan daha ne ister? Sevginin en yücesini önce çocuklarımda ve torunumda, sonra Bodrum’da buldum.

Çalıkuşu şimdi de YouTubedan çocuklara masallar anlatıyor

BODRUM, BODRUM’DU


Görev için geldiğiniz Bodrum sizin için ne ifade ediyor?
- Nasıl sevilmez Bodrum? Gelişim de Yokuşbaşı hikayesi. Hani demiş ya Balıkçı, “Yokuşbaşı’na geldiğinde Bodrum’u göreceksin / Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin / Senden öncekiler de böyleydiler / Akıllarını Bodrum’da bırakıp gittiler.” Yani bir kere gelen burada kalıyor. Buranın ayrı bir enerjisi, büyüsü var. 1998’de Bodrum’a taşındım. İlk atamam Yalıkavak’tı. Bodrum o zamanlar bir kasabaydı. Hele Yalıkavak bir köydü. Marina falan yok, birkaç restoran, bir tane fırın, bir-iki bar. İşte o kadar. Ufacık bir çarşısı vardı. Çok çok güzeldi. Şimdi de güzel ama artık çok kalabalık, çok inşaat yapıldı. Özelliği gitti. Bodrum 25 bin kişinin (daha çok Bodrumluların) yaşadığı, iki katlı begonvilli bembeyaz evlerin, çarşısında kuyumcuların, dericilerin, halıcıların dükkanlarının ve birkaç şık restoranın bulunduğu, zengin turistlerin geldiği çok güzel bir ilçeydi. Birkaç tane şık, kaliteli oteli vardı. Bodrum’un içinden Azmakbaşı’ndan denize girerdik, su pırıl pırıldı. O zamanlar Bodrum, Bodrum’du. Herkes birbirini tanırdı. Bodrumlular çok iyi insanlardır. Komşularımın hepsi Bodrum’luydu. Hiç unutmam onların yaptığı iyilikleri. Benim Bodrum’u bu kadar çok sevmemde onların çok rolü var. Yabancıyı istemezler, ama sevdiler mi hiç bırakmazlar. Yalıkavak’tan sonra Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda müdür yardımcılığı, arkasından Yalıçiftlik’te okul müdürlüğü, sonrasında merkezde Mahinur-Cemal Uslu’da müdürlük yaptım. Artık Bodrumluydum. 2000’de Yalıçiftlik Mustafa Yazıcı İlköğretim Okulu’a müdür olarak atandım. Ne güzel bir köydü. Bodrum gibi bir yerde hala böyle köy hayatı olduğuna inanamamıştım . O zamanlar yabancıların pek bilmediği, Bodrum’a biraz sapa bir köydü. Köylü kadınlar halı dokurlardı. Erkekleri tarlada, kimi de Bodrum’da çalışırdı. Ne güzel kaynaştı köylüler ve okul... Belediyemizin katkısı da çok oldu. Rahmetli başkanımız İsmail Altındağ’ın çok hizmetleri oldu. Mahinur-Cemal Uslu İlköğretim Okulu’nun müdürlüğüne atandığım o zamanki Milli Eğitim Bakanımızı, zamanın valisini ağırladık. Rahmetli Türkan Saylan da ziyaretimize gelmişti. Okulumuz Muğla’daki tek ISO Belgeli ve Beyaz Bayrak’lı okuldu. Cemal Uslu amcamız Cumhurbaşkanlığı Hizmet Ödülü aldı. Bizler de ekip olarak bu ödüle layık olmak için elimizden geleni yaptık.

Haberin Devamı

Çalıkuşu şimdi de YouTubedan çocuklara masallar anlatıyor

SADECE MİSAFİRLER GELDİĞİNDE


Bodrum ve Milas’taki mekanlar hakkında bir değerlendirme yapabilir misiniz? Sizin favorileriniz hangileri?
- Burada yaşadığım 23 yıl boyunca dışarıya çıktığım çok sayılıdır. Sadece misafirlerimiz geldiğinde Bodrum’un markalarından Sünger Pizza’ya gideriz. Birkaç yıl önce bir arkadaşım, dünyayı teknesiyle gezen ilk Türk denizci olan Sadun Boro’nun evinde açılan Müdavim’i söylemişti. Gerçekten denizin kenarında çok güzel ve keyifli bir yer. Arka Pizza’nın da harika pizzaları var. Tabii ki bir de Bodrum’un olmazsa olmazı Marina Yat Clup... Milas’a gittiğimiz zaman mutlaka köfte yeriz. Köfteci Nazmi, Paparaki Rum Meyhanesi, Adalılar Kebap Salonu şahane mekanlardır herkese tavsiye ederim.

Haberin Devamı

EĞLENCE DIŞINDA DA DÜNYA VAR


Sizden bir de hafta sonu için Bodrum-Milas programı alabilir miyiz?
- Bodrum’da herkes gece eğlencesi meşhur diye biliyor. Oysa Bodrum’da dünyanın yedi harikasından biri olan Mauselom’un olduğundan çok kişinin haberi yok. Ayrıca, Antik Tiyatro... Pedasa Antik Kenti tarih tutkunlarının hafta sonu programına alınabilir. Bu arada Yalıkavak’ta öğlen köfte yenebilir. Ayrıca, Gümüşlük’te belediyenin kafesinde köfte-ekmek ve ayran muhteşem güzel oluyor. Bitaz Yalısı, Çamlık ve Etrim köylerinde de çok güzel kahvaltı mekanları var. Milas’a gidilirse Çomakdağ, Çökertme, Mazı hafta sonu programı için hem doğanın içinde yerler, hem de deniz havası insana iyi gelir diye düşünüyorum. Tabii ki Bodrum’un tüm beldeleri çok keyifli. Kışın her yerde taze balık yemek mümkün.

Haberin Devamı

GELİRİ SOKAK HAYVANLARINA

Pandeminin hayatınıza etkilerinden söz eder misiniz? - Pandemi dünyadaki herkes gibi beni de çok etkiledi. İstanbul’da kızlarımın yanındaydım uzun süre. Hep evdeydik, hiç çıkmadık sokağa. Zaten kızlarım evden çalışıyorlar. Ben bu arada masal okumaya başladım. Torunum Mert, bana konuşmaya başladığından beri ‘Lola’ diyor. Ben de pandemi döneminde Youtube kanalı açtım. “Bütün çocuklar evdeydi, canları çok sıkıldı, çok bunaldılar” diye düşünerek onlara masal okumaya başladım. Kanalımın adı “Lola’dan Masallar”. Takipçi sayısı artarsa gelirimizi sokak hayvanlarına bağışlayacağız. Mert bunun için bana söz verdirdi. Çok üzülüyor onlara. Bu arada ikinci üniversiteye kayıt oldum. Sosyoloji okuyacağım. Pandemide kendim ve çevrem için hayırlı işler yapmaya odaklandım. Bu arada bütün sağlık çalışanlarımızın çok emeği var. Allah onlara güç kuvvet versin. Bundan sonraki süreçte hepimiz artık fark ederek, hayatımızı kontrol ederek yaşamalıyız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!