Böbrek taşı erkeklerde daha sık görülüyor

Güncelleme Tarihi:

Böbrek taşı erkeklerde daha sık görülüyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2022 02:09

Opr. Dr. İlker Karabuğa, toplumda her 10 kişiden 1’inde ömrünün herhangi biraşamasında taş oluştuğunu, özellikle beslenme, yaşam tarzı ve çevresel etkenlerdeki bozulmaların hastalığın daha sık görülmesine sebep olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

YAŞAM boyunca taş düşürme riskinin erkeklerde 10 erkekte 1 iken, bu sayının kadınlarda 30 kadında 1 olduğunu belirten Ekol Sağlık Grubu Sada Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr. İlker Karabuğa, taş hastalığı her yaş grubunda görülebilmekle birlikte, sıklığın 20-50 yaşları arasında arttığını bildirdi. Yaşamı boyunca bir kez üriner sisteminde taş problemi yaşamış kişinin bir yıl içerisinde aynı problemle tekrar karşılaşma olasılığının yaklaşık yüzde 10, beşinci yılda yüzde 35 ve 10’uncu yılda yüzde 50 olduğunu ifade eden Karabuğa, ailesinde üriner sistem taşı hikayesi olanların yüksek risk grubunda kabul edildiğini bildirdi. Karabuğa, genetik yatkınlığın taş oluşumunda önemli bir risk faktörü olduğunu dile getirdi.

NEDEN TAŞ OLUŞUR?

Coğrafi faktörlerin de taş oluşumunda etkili olduğunu belirten Opr. Dr. İlker Karabuğa, “Dağlık, çöl veya tropikal bölgelerde yaşayanlarda taş görülme oranı yüksektir. Günlük alınan su miktarı arttıkça risk azalmaktadır. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, bazı ilaçlar, geçirilmiş bazı bağırsak ameliyatları, gut hastalığı gibi bazı metabolik hastalıklar da taş oluşumuna neden olmaktadır” dedi.

Haberin Devamı

BELİRTİLERİ NELER?

İlk ve genellikle sık görülen yakınmanın şiddetli ağrı olduğunu vurgulayan Karabuğa, “Yaşayabileceğiniz en ağrılı durumlardan biridir ve doğum sancısına benzer. Ağrı çoğu zaman ani başlar, karında, sırtta veya kasıkta hissedilir. Ağrıya sıklıkla bulantı, kusma, terleme ve titreme eşlik eder. Taşın idrar yolunda hareket etmesi nedeniyle oluşan kolik tarzda ağrılara taş mesaneye yaklaştıkça idrarda yanma, devamlı idrar yapma ihtiyacı eşlik eder” diye konuştu.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ ·

Taş Kırma Yöntemi (ESWL): Vücut dışında oluşturulan şok (basınç) dalgalarının böbrekteki taşlar üzerine odaklanması ile taşların kırılması esasına dayanan tedavi şeklidir. Ancak her taşın tedavisi için uygun olmayıp sadece çapı 2 santimin altındaki böbrek taşlarının en etkili tedavi şeklidir. · Lazerle Taş Kırma (Fleksible URS): Doğal idrar kanalından böbreğe kadar çıkılarak böbreğin odacıkları içindeki taşlar lazer yöntemiyle kırılmaktadır. Başarı oranı yüzde 95’lerdedir. Başarı oranı taşın boyutuna, tam olarak nerede yerleştiğine bağlı olarak değişmekle birlikte, tek seansta tam olarak taşsız kalma oranı yüzde 85-90 arasında, ikinci seansta ise yüzde 95’ler seviyesindedir. İyileşme ve hastanede kalış süresi kısadır. Tamamen endoskopik bir yöntem olması nedeniyle ameliyat öncesi ilaç kesilmesine gerek yoktur. · Perkütan Taş Cerrahisi: Günümüzde böbrek taşlarının çok az kısmı (yüzde 1) açık ameliyatla alınmaktadır. Taş kırma yöntemiyle tedavi edilemeyen veya kırılsa da dökülemeyecek büyüklükte olan taşların çoğunda hastalara açık ameliyat yapmadan, böbreğe tek bir kanaldan girilerek (kapalı yoldan) tedavi yapılabilmektedir. Perkütan yoldan taşın cerrahi tedavisi olarak da isimlendirilen bu işlem sırasında ciltte açılacak küçük bir delikten böbreğe girilerek, taşlar gözle görülebilmekte, sayısı ve büyüklükleri değerlendirebilmektedir. Küçük taşlar dışarı alınabilirken, büyük taşlar kırılarak küçük parçalar halinde temizlenebilmektedir.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!