Başbakan Yıldırım: Körfez ülkerinde yaşanan kriz, ümit ediyoruz ki en kısa sürede diyalog ve istişare ile sona erer

Güncelleme Tarihi:

Başbakan Yıldırım: Körfez ülkerinde yaşanan kriz, ümit ediyoruz ki en kısa sürede diyalog ve istişare ile sona erer
Oluşturulma Tarihi: Haziran 11, 2017 00:42

Başbakan Yıldırım: Körfez ülkerinde yaşanan kriz, ümit ediyoruz ki en kısa sürede diyalog ve istişare ile sona erer

Haberin Devamı

Mehmet İlkay ÖZER-Hakime TORUN-Ali Kerem BENGİ / İstanbul,(DHA) BAŞBAKAN Binali Yıldırım, Dolmabahçe Ofisi'nde iş dünyası temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. "Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize" ilişkin Başbakan Binali Yıldırım, "Körfez ülkelerinde yaşanan bu krizin ümit ediyoruz ki en kısa sürede diyalag, istişare ile sona erer. Bölgenin daha fazla karışması gerilimin yükselmesi için fırsat kollayanların umutlarını boşa çıkarmalıyız. Krizin derinleşmemesi için Türkiye olarak başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere çok ciddi bir mesai harcıyoruz. Bütün bölge ülkelerinin liderleriyle ve diplomatik alanda muhataplarımızla görüşmeleri yapıyoruz ve tarafları sükunete davet ediyoruz. Burada oluşabilecek yeni bir sorun alanı, sadece bölgeyle sınırlı kalmaz. Bölgenin jeostratejik özelliği bakımından bu sorunun küresel bir soruna dönüşme riski çok fazladır" dedi. 

Başbakan Binali Yıldırım, iş dünyası temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. "Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki krize" ilişkin, Başbakan Binali Yıldırım, "Bölgemizdeki sorunlar sona ersin diye Suriye'de Irak'ta gayret gösterirken yeni bir sorun ile karşı karşıyayız. Körfez ülkelerinde yaşanan bu krizin ümit ediyoruz ki en kısa sürede diyalog, istişare ile sona erer. Coğrafya kaderdir. Kaderimize, kardeşlik bağımıza uygun olarak devam etmeliyiz. Bölgenin daha fazla karışması gerilimin yükselmesi için fırsat kollayanların umutlarını boşa çıkarmalıyız. Krizin derinleşmemesi için Türkiye olarak başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere çok ciddi bir mesai harcıyoruz. Bütün bölge ülkelerinin liderleriyle ve diplomatik alanda muhataplarımızla görüşmeleri yapıyoruz ve tarafları sükunete davet ediyoruz. Mübarek ayda yine Müslüman ülkelerin kendi aralarında böyle bir çatışmaya girmemeleri için azami gayreti gösteriyoruz. Burada oluşabilecek yeni bir sorun alanı, sadece bölgeyle sınırlı kalmaz. Bölgenin jeostratejik özelliği bakımından bu sorunun küresel bir soruna dönüşme riski çok fazladır. O bakımdan bütün tarafların sorumlu davranması lazım ve krizin tırmanması yönünde değil, tansiyonun düşürülmesi yönünde katkı sağlanması gerekir. Güven ve istikrarın ne anlama geldiğini en iyi siz iş dünyası bilir" diye konuştu.  

"HAYATININ BAHARINDA ŞEHİT OLAN GENÇ ÖĞRETMENİMİZE RAHMET DİLİYORUM" 
Terörle mücadeleye değinen Yıldırım, "Dün terör bölgede yine kanlı yüzünü gösterdi. Şırnak'ta Jandarma Tabur Komutanlığı üs bölgesine canlı bomba saldırısı sonrası 2 Mehmetçiğimiz şehit oldu 3 askerimiz yaralandı. Şehitlerimize rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum. Van'da Diyarbakır'da terör güvenlik güçlerimize saldırdı. Batmanda ise jandarma Karakolu'na içlerinde sivillerin bulunduğu bir araca saldırdı. O saldırıda bir başka araçta bulunan gencecik bir öğretmenimiz Şenay Aybüke Yalçın da şehit oldu. 22 yaşında hayatının baharında şehit olan genç kızımıza Allahtan rahmet diliyorum. Alçak terör örgütü karne sevinci yaşandığı bir günde ellerini kana bulamaktan çekinmedi. Terör hepimizin ortak düşmanı, bütün insanlığın ortak düşmanı. Ortak mücadele şart. Dünyada peş peşe terör saldırıları oldu bir çok insan hayatını kaybetti. Terör nedeniyle güvenli  hiçbir bölge yok. İstanbul ne kadar güvenliyse Londra da o kadar güvende. Ankara ne kadar güvendeyse Paris te o kadar güvende. Farklı ülkelerde farklı örgütlerle ortaya çıksalar da terörün yaptığı şey aynı vahşet. İnsanları korkutmak sindirmek, öldürmek böylece insanlığın geleceğini karartmak. Terör ile  mücadelede ikircikli bir tutumu artık dünyanın terk etmesi lazım. Senin terör örgütün kötü benim iyi denilerek terör ile mücadelede başarılı olunmaz" diye konuştu. 

"ÖZELLİKLE SON YILLARDA İSLAM KARŞITLIĞI GELİŞMİŞ ÜLKELERDE MODA OLDU" 
Yıldırım, "Özellikle son yıllarda İslam karşıtlığı gelişmiş ülkelerde moda oldu. Adeta terör İslam ile anmak suretiyle terörün kaynağının Müslüman ülkelerden Müslümanlardan olduğu şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunu terör ile mücadelede faydası olmadığı gibi gelecek yıllarda medeniyetler arası uzlaşmaya ve birleşmeye de çok ciddi zararları olacak. Bütün mücadelemizde, insanı yaşatmak cihanı yaşatmaktır. Terörün dini, mezhebi, imanın etnik kimliği olamaz. Terör her yerde kötüdür, başının belasıdır" ifadelerini kullandı. 

"ARTIK ROKETLER, FÜZELER KİLİS'E, GAZİANTEP'E GELMİYOR"
Yıldırım, "Suriye'de Fırat Kalkanı ile 2200 kilometre karelik alanda DEAŞ'ı temizledik. Orada 100 bin mültecinin gidip tekrar yerleşmesini sağladık. Oraya huzur geldi. Artık oradan roketler, füzeler Kilis'e, Gaziantep'e gelmiyor. İnsanımızın can ve mal güvenliğini tehdit etmiyor. Türkiye terör ile gerçek anlamda mücadele ediyor. Mücadele ediyormuş gibi yapmıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde 3 tane terör örgütü ile aynı anda mücadele eden ülke yok. PKK, DEAŞ, FETÖ terör örgütü. Sincar'da şimdi PKK'nın kuzenleri türedi. YPG, PYD gibi değişik isimlerden ama aynı aileden başımız ağrıtmaya çalışıyor. Onlara da aman verdirmiyoruz. Terör örgütleri ile mücadele savunma esasına göre yapılıyordu. Şu anda geçtiğimiz Ağustos ayından itibaren terk ettik taarruz esasına göre mücadeleye geçtik" diye konuştu. 

"BİN 350 KİLOMETRELİK SINIR HATTININ  YÜZDE 70'Nİ FİZİKİ OLARAK EMNİYET ALDIK" 
Yıldırım, "Güney sınırımız boyunca terör koridoru oluşturulmaya çalışılıyor. Buna asla izin vermeyeceğiz. Fiziki tedbirlerin yanı sıra sınır ötesi girişimleri sona erdirmek için havadan, karadan müdahaleleri yapıyoruz. Şu anda Suriye, Irak sınırımızda yaklaşık bin 350 kilometrelik sınır hattının  yüzde 70'ni fiziki olarak emniyet aldık diğer yüzde 30 için de çalışmalar devam ediyor" dedi. 

"SİZ BANKALARI DÜŞÜNMEYİN, BANKALARIN HER ZAMAN TUZU KURUDUR" 
Yıldırım, "15 Temmuz olmasına rağmen ekonomimizin temelleri sağlam olduğu için öngörüler olmadı. Bütün iş alemi normal yaşamına döndü. Türkiye tarihin her döneminde stratejik bir öneme sahip olmuştur. Dünyanın en büyük havalimanının yapma projemiz tesadüf değildir. Fantezi değildir. Borçlar yeniden yapılandırıldı. Moral bozukluğu ortadan kaldırıldı. Küçük işletmelere de rahatlatma getirdik. Bendevi Palandöken'in de keyfi yerinde Şu ana kadar piyasaya verdiğimiz para miktarı 200 milyar lira. Ne kadar zamanda? 6 ay içinde 200 milyar lira sektöre para aktardık. Niye? İşsizlik olmasın, üretim devam etsin, ihracat artsın, ekonomimiz hiçbir olumsuzluk yaşamasın diye. Şimdi diyeceksiniz ki, bu kadar parayı verdiniz de bu bankaların hali ne olacak? Siz bankaları düşünmeyin, bankaların her zaman tuzu kurudur, bankaların da karları artıyor" dedi. 

"MEVDUAT FAİZLERİNİN ARTMASINI İSTEMİYORUZ" 
Yıldırım, "Mevduat faizlerinin artmasını istemiyoruz. Neden? Çünkü mevduat faizi artarsa kredi faizi artıyor. Kredi faizi bir noktanın üzerine çıkarsa artık onun fizibilitesi kayboluyor. Onun için şimdi bizi izlemeye devam edin. İkinci adımımız maliyetleri aşağıya çekecek, sürdürülebilir bir finansal yapıyı oluşturacağız. Detayları önümüzdeki günlerde göreceksiniz. Kendi doğal şartlarında işler yoluna girecek. Paradan ticaret yapma anlayışı ile değil, para ile istihdam oluşturma, ticareti arttırma ve refahı artırma ortak paylaşım hedefimiz bu" dedi. 

"4.2 BÜYÜME HEDEFİMİZ VAR BUNUN ÜZERİNE ÇIKACAĞIZ" 
Yıldırım, "Bunun için bir de büyümemizin branşları, büyümemizin dökümünü oluşturan inşaattı, sanayiydi, tarımdı, turizmdi, ihracattı, bu kalemler arasındaki dengeyi de kurmamız lazım. Sadece bir sektöre dayalı büyüme riskli. Bunlarla ilgili de tedbirlerimizi alıyoruz. Bunun için elimizde araçlar var, ne yapacağımızı biliyoruz. Siz önünüze bakın, hız kesmeden devam edin. Yılda hız felaket ekonomide berekettir. Ekonomide sınırlama yok bas basabildiğiniz kadar. 4.2 büyüme hedefimiz var bunun üzerine çıkacağız. Başka yolu yok. En az 5" dedi. 

"KOCA, BÜYÜK BİR REFORM PAKETİ, BİR ZEYTİN KANUNUYLA MAALESEF OLUMSUZ BİR ALGIYA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ" 
Yıldırım, "Koca, büyük bir reform paketi, bir zeytin kanunuyla maalesef olumsuz bir algıya dönüştürüldü. Bu da hiç hak etmediğimiz bir şey. Onunla ilgili de şimdi komisyona o madde çekildi. Görüşülecek, konuşulacak. Size işin özünü söyleyeyim. Bu zeytinle ilgili, merayla ilgili konu meraların yok edilmesi değil, zeytin alanlarının talan edilmesi değil. Samimiyetle söylüyorum. Mera vasfını yitirmiş alanlar ot da yok. Olmayan ota bedel. Gülmeyin böyle. Bu kepazeliği ortadan kaldıralım dedik, buna lüzum yok. İmar değişikliğine ihtiyaç var. Zeytin varlığımızı azaltma diye bir şey yok. Zeytincilikte dünyanın ikinci ülkesi haline geldik. Buna rağmen yaptığımız çok zorunlu düzenlemeyi, 'Zeytin alanları talan ediliyor' diye takdim etmek bu ülkenin hayrına değil. Size sitemimiz var çıkıp bunu savunmalıydınız. Sanayimiz için yapıyoruz. Çevreyi hepimizin koruması ortak görevimiz. Gezi bunların sonucudur" ifadelerini kullandı. 

"KILIÇDAROĞLU'NUN RAHATSIZLIĞI VARSA VARSIN  RAHATSIZ OLSUN" 
Yıldırım, "Bölücülük artık piyasa yapmayacak. Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan. Yine sıralamayı karıştırdım. Cumhurbaşkanım sürekli bana, 'şunun hala sıralamasını yapamadın' diyor. Kafaya bir kere yanlış kayıt oldu. Şimdi doğrusunu söyleyelim. Ana muhalefet Rabia'yı bırakın diyor terör işareti diyor. Kılıçdaroğlu'nun rahatsızlığı varsa varsın rahatsız olsun" diyerek tebessüm etti.  

"KÜRESEL EKONOMİDE TOPARLANMA VAR" 
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, küresel ekonomide toparlanma olduğunu belirterek, "Küresel ekonomide toparlanma var. Bu iyi haber. Küresel ticarette de toparlanma var. Güzel reform paketlerimiz var. En zor yılımızda dahi çok güzel reformlar yaptık. Bu reformlar ile daha yüksek büyümeyi yapmayı ümit ediyoruz" dedi.  

(FOTOĞRAF)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!