İŞİNİ AŞK İLE YAPANLAR... AŞK DEDİĞİN?

Güncelleme Tarihi:

İŞİNİ AŞK İLE YAPANLAR... AŞK DEDİĞİN
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2021 11:50

Aşkı, karşı cinste arayan ve aşkın insana karşı duyulabileceği yanılgısında olan sürüyle insan var. Bundan mıdır bilmem, bu sürüyle insanın işini, aşını ya da yaptığı her ne ise, aşkla yapmadığına tanık oldum. Sebep sonuç tablosu aslında…

Haberin Devamı

Aşka bakış ve hayata bakış… Aşkı karşı cinse endekslemeye benzer bir hata daha yaptık, o da; Kadına kadın demekten ürktük… Çok mu seksi geldi, ya da utandık bilemedim. ‘Kadın gibi kadın’ diye bir sıfat kullanamadık ama ‘adam gibi adam’ dedik durduk… Hatta biraz daha ileri gittik, ‘erkek gibi kız’ dedik! Nasıl oluyor(?) erkek gibi kız oluyor… Ben bile kullandım bu sözü, itiraf edeyim. Bana dedikleri oldu, mutlu oldum! Şimdi olmuyorum hatta oturup bunun yanlış olduğunu anlatıyorum dilim döndüğünce. Şimdi bunları niye yazdığıma gelince…

ADI; JALE
İşini aşkla yapan iki kadın ve bu aşkla yapılan işlerin de kadınların da Antalya’mızda oluşu bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim bir güzellik, hazır 8 mart (elleri bunca kadının kanına bulaşmış erkek ortada dolaşırken) çiçekli böcekli, ağdalı cümlelerle kutlanmışken…

Haberin Devamı

Öncelikle, güzel bir insanın güzel bir sözünü etmeden geçemeyeceğim. “Kadınlar insan, biz ise insanoğlu” demiş, Neşet Ertaş...

İşte, 1 şubat 1914 de bir kadın doğdu. Adı, Jale... Kim bilebilirdi, Jale’nin bir gün Antalya’ya dokunacağını , dokunmakla kalmayıp kazacağını , kazmakla kalmayıp kentin arkeoloji müzesini kuracağını. Bedeni küçük ama yaptıkları çok büyük olan bu kadın Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu Prof. Dr. Jale İnan idi. Perge ve Side kazılarını yürüttü ve yakın zamanda toprağına kavuşan Herakles heykelinin ülkeye geri dönüşünde bıkmadan usanmadan büyük ısrarla çalışan oldu. İşte, bu küçük dev kadını, Antalya Tanıtım Vakfı çatısında kurulmuş olan Antalya Kadın Müzesi her yıl onun doğumgünü olan 1 Şubat’ta anıyor. Nasıl mı? Her 1 Şubat’ta, onun adını taşıyan bir ödülü, yılın kadınına vererek. Elbet pandemi bu ödül törenini de vurdu. Ve tam da yeri ve zamanıdır denildiğinde takvim 8 Mart’ı işaret ediyordu. 2020 yılın kadını kim mi oldu?

ADI; HAVVA
Tam tamına otuz dört yıldır, Patara Antik Kenti’ni, kazan Prof. Dr. Havva İşkan Işık. Likya Birliği’nin başkenti, şimdilerdeki ekonomik deyişle gayri safi milli hasılası yüksek, meclis binası, deniz feneri olan ve ticaretin kalbinin attığı bir liman kenti Patara. Uçsuz bucaksız kumsalda, çölü andıran kum tepeleri, endemik kum zambağını ve caretta carettaları görebileceğiniz eşsiz bir tarihi kent. Mesele, bir kazıya başkanlık etmek değil; mesele, aşk ile verilen mücadele değerli okuyucularım.

Haberin Devamı

Antik kente dair yazılan makaleler, kitaplar, hatırı olan kurumların yaptığı sponsorluklar… Anlayacağınız bilim ve tarih ışığında, Bay ve Bayan Işık’lar öncülüğünde müthiş bir tanıtım sürüyor yıllardır. Bay ve Bayan dedim çünkü ben onları bir tanıdım. Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof. Dr. Havva İşkan Işık . Tesadüf olmayan haklı bir başarıya verildi ödülümüz her zaman olduğu gibi. Prof. Dr. Jale İnan’ın öğrencisi olmuş ve ilk kazısını yine Jale İnan ile yapmış Havva Hocamız. Antalya’da 8 Mart’ta güzel ve gurur verici şeyler oldu.

2020 PATARA YILI
Çoğunuzun hatıralarında iyi kalmayan 2020, Antalya için çok önemli idi çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın her yıl bir tema yılı olur ve bu 2020’de PATARA idi. Bir yıla sığmaz bu kent derken… Büyük mü konuştuk nedir; şöyle yayıla yayıla etkinlik yapacak yılımız da olamadı covid-19 virüsü sayesinde… Dileğim ve arzum 2021 yılının da Patara yılı olarak devam etmesi. Merak ediyorum, sahi gittiniz mi Patara’ya? Gitmediyseniz, büyük kayıp hemen gitmelisiniz, gittiyseniz defalarca gidin çünkü bir defada gezmeye doyulacak bir kent hiç değil.

Saglıkla ve Sevgiyle Kalın.

BAKMADAN GEÇME!