Güncelleme Tarihi:
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Van depreminden sonra inşaatlarda çalışan ustalar için getirilen yetki belgesi zorunluluğunda yaşanan aksaklıklar üzerine bir genelge yayınladı. Genelgede, inşaatta çalışan ustaların kazanılmış haklarının korunacağı belirtilerek, “Tüm yapılarda işlemler ilk ruhsat alınan mevzuat kapsamında yürütülecek. Talebe göre müteahhitlik yapanlarda yetki belgesi aranmayacak” dedi.
Yaratılan bu esnekliğin, nüfusunun yüzde 98’i deprem riski altında olan bir ülkede telafisi olmayan sonuçlara yol açabileceğini belirten İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Nevzat Ersan, “Depremler ve kalitesiz binalar nedeniyle büyük acılar yaşadığımız Türkiye’de, ustaların iki yıl daha yeterince mesleki bilgi sahibi olmadan çalışması, deprem güvenlikli yapı inşa etme sürecini olumsuz etkiler” dedi.
Belgesi olmayan ustaya ceza
İnşaat ve tesisat işlerinde işin niteliğini artırmak ve nitelikli yapı inşa edilmesi amacıyla 2010 yılında bir yönetmelik hazırlandığını ifade eden Ersan, şunları söyledi:
“Her türlü yapım işinde yapı müteahhitliğini üstlenecek gerçek ve tüzel kişilerin yetki belgeli usta çalıştırma zorunluluğu getirildi. 1 Ocak 2012 tarihine kadar bu belgeyi almayan ustaların çalıştırılmaması zorunluluk olarak düzenlenirken, ilgili idarelere ve yapı denetim kuruluşlarınca şantiyelerde yapılacak kontrollerle, ustaların yaptıkları işe uygun yetki belgelerinin bulunup bulunmadığının denetlenmesi, hiçbir belge sahibi olmayan ustaların da cezalandırılması öngörüldü. Belge sahibi olmayanların Geçici Ustalık Yetki Belgesi almaları gerekti.
Deprem güvenliğini olumsuz etkiler
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü tarafından 11 Ocak 2012 tarihinde süreçte yaşanan yoğunluğun giderilmek ve yönetmeliğe açıklık getirmek amacıyla yeni bir genelge yayınlandı. Bu genelgeyle 2015 yılına kadar alınması gereken kalıcı ustalık belgesinin süresi 2017 yılına kadar uzatdı. Söz konusu genelge ile yönetmelikte yapılan değişiklikler esnetildi. Bu esnekliğin mecburiyetten ortaya çıktığı açık olarak görülüyor. Çünkü 2015 yılına kadar kurslar düzenlenerek geçici belgenin kalıcı belgeye dönüştürülmesinin yoğunluk nedeniyle gerçekleştirilemeyeceği görüldü. Fakat, yaratılan bu esnekliğin deprem güvenlikli yapı inşaa etme sürecini olumsuz etkileyeceği düşünülmedi.
Bilgi arttırılması iki yıl ötelendi
İnşaat sektörü gibi Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden birisine belge zorunluluğunun getirilmesi, inşaatlarda kaliteyi arttırır. Bir yapının nitelikli, sağlıklı ve güvenli olabilmesi için her aşamasının ‘usta’ eller tarafından yapılması son derece önemli. Ülkemizin deprem ülkesi olması ve depremlerde inşaat imalat hatalarından ölenlerin sayısının yüksek olması inşaat sektörünü ve bu sektörde çalışacak iş gücünün nitelikli olmasını daha da önemli kılıyor. Bu yönetmelik ile yaşanan sorunlara çözüm getirilmesi ve sektörde çalışacak olan herkesin mesleki eğitim almasının sağlanması amaçlanıyordu. Depreme dayanıklı, güvenli ve nitelikli yapı yapmanın en önemli koşulu yapım sürecinde bulunan her kişinin bilgili ve bilinçli olması ile mümkün. Bu genelgeyle iki yıl daha bu şansımızı ötelemiş bulunuyoruz.
Yaşanan acılar ders olmadı
TÜM İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (TMF) Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tellioğlu ise, yasanın bir hükmünün kalmadığını belirterek, şunları söyledi:
“Van depreminde yaşanan büyük kayıplar nedeniyle yasanın hazırlık sürecine hız verildi. Fakat bugün yaşanan acıların ders olmadığını görüyoruz.
Yasanın çıkması ve uygulamaya girmesi sancılı bir süreç. İnşaatlarda çalışan 900 bin kişiye aynı anda sertifika verilmesi zorlukları da beraberinde getirdi. İnşaat işlerinin sekteye uğramasından korkuldu fakat çözüm yasaya esneklik getirmek olmamalıydı.”
Yapılar denetimsiz bırakılıyor
m İNŞAATLARDA belgeli işçi sayısının az olduğunu ve inşaatların çok azında yapı denetim elemanı bulunduğunun da altını çizen Tellioğlu, “Denetim yapılıyor gibi davranılıyor ancak yapılar denetimsiz bırakılıyor. Ankara’daki inşaatların çok azında yapı denetimi elemanı bulunuyor. Ankara’nın beton dökümü, betonun korunması, demirin işlenmesi konusunda standartlara uyan yapı denetimi hizmetinden yoksun kaldığını gözlemliyoruz. Mesleki yetkinliği olan mühendis ve mimarlara, meslek odaları ve bakanlık tarafından ortak olarak denetçi belgesi verilmeli.
Deprem riski var ancak yapı denetimi yok. Denetim şirketleri projeyi görmeden, oturdukları yerden onay verebiliyor. Ankara’daki deprem riskinden endişe duyuyoruz. Toplumumuz, bundan sonra olacak başka felaketlere tanıklık etmemeli” dedi.