GeriSeyahat İstanbul’un yeni lüks tasarım merkezi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
İstanbul’un yeni lüks  tasarım merkezi

İstanbul’un yeni lüks tasarım merkezi

Şık dış cephesiyle diğer mağazalardan hemen ayrılıyor. Yedi katlı dev binaya girince, sizi bir müzede sergileniyor gibi tutulan bir kaftan karşılıyor. Sarayları aratmayacak geniş bir giriş, yukarı doğru çıkan merdivenler... Tepede Murano cam kürelerden yapılmış bir aydınlatma var.

Duvarları İbrahim Çallı, Ferruh Başağa, Nuri İyem resimleri süslüyor. Sağda ve solda yine bir müzede gibi sergilenen birbirinden değerli ürünler... Kendinizi New York’taki meşhur Bergdorf Goodman’da gibi hissediyorsunuz. Oysa, bahsettiğimiz yer Armaggan’ın 31 Mayıs’ta, İstanbul Nuruosmaniye’de açılacak ikinci mağazası...

Uzun yıllardır Amerika’da yaşayan bilim insanları Dr. Yalçın ve Serpil Ayaslı çiftinin Türk ve Anadolu kültürüne duydukları hayranlıkla oluşturdukları markaları Armaggan, ilk şubesini geçen yıl Nişantaşı’nda açmıştı. Yedi kata yayılmış 2 bin metrekare alanda sadece maddi birikimi değil, ürünün arkasındaki hikayeyi arayan insanlara yönelik Rumi desenler, Selçuklu yıldızları ve eski Anadolu dönemi motiflerinin modernize edilmesiyle tasarlanmış dekoratif objeler, mücevherler, deri ürünleri ve ev tekstili satılıyor. Armaggan’ın yeni açılacak  Nuruosmaniye şubesiyse bir mağazadan daha fazlası. Meşhur Bazaar 54 binasının restore edilmesiyle bina bir, tasarım, kültür-sanat ve gastronomi merkezi haline getirildi. Mimar Mustafa Toner, binanın içini modern bir müze anlayışıyla tasarlamış. Minimalist çizgilere parlak cilalı makore kaplamalar, parlak siyah lakeler, aynalar ve ayna görünümlü paslanmaz çelik yüzeylerle Diyarbakır siyahı ve Bursa beji mermer zeminler eşlik ediyor. Binanın en önemli özelliği, dört kat yüksekliğindeki dikey bahçe. Doğal bir bahçe ortamını dikey olarak bina içine taşıyan bu bölümümden Türkiye’de çok az sayıda var.

400 LİRALIK MENDİLLER

7 bin metrekare alana yayılmış bina, Nişantaşı şubesi gibi yedi kattan oluşuyor. Her katta farklı bir konsept var. Giriş katında, sizi şık, gümüş veya altın kaplama tasarım objeleri karşılıyor. Dekoratif ürünler satılıyor. Mücevherler de yine bu katta. Gördüğünüz her şey, Armaggan ekibi tarafından tasarlanıp, eski usul el işçiliğiyle atölyelerde yapılıyor. Dolayısıyla, zaten sınırlı sayıda üretilen bir obje veya mücevherin bir eşi yok. Her birinde ufak farklar bulunuyor. Dekoratif objelerin fiyatı 1500-13.000 lira arasınd.  Mücevher fiyatlarıysa kullanılan malzemeye göre 65 bin dolara kadar çıkabiliyor. İkinci kattaysa doğal boya kullanılarak yapılmış tekstil ve deri ürünleriyle halılar var. Bu bölümdeki ürünler, Anadolu’nun çeşitli yerlerinden toplanmış bitkilerden elde edilen, hiçbir kimyasal madde karıştırılmamış boyalarla boyanıyor. Ham ipekten kaftanlar, elbiseler ve Anadolu’da eskiden çok kullanılan yas veya kutlama simgeleyen mendiller var. Mendillerin fiyatı 180-400 lira arasında. Kaftanlarsa 2 bin-15 bin lira arasında. Bu bölümde ayrıca çeşitli bölgelerden gelen kumaşlarla elde yapılmış Selçuklu halıları, yastıklar, yatak örtüleri, Denizli havluları ve Antakya ipekleri bulunuyor. Bu katlarda size Nuri İyem ve Orhan Peker tabloları eşlik ediyor.

YEMEK VE KÜLTÜR

Üçüncü katta Turkish Cultural Foundation desteğiyle açılan bir sanat galerisi var. Galeride, açılışa özel SOFA Chicago ve SOFA New York Sanat Fuarı’nda yer almış Türk sanatçılarının heykel ve obje çalışmaları bulunuyor. Satıştaki eserlerin dışında Burhan Doğançay tablosu de görülmeye değer. Son iki kat, gastronomiye ayrılmış. Yemek sanatları merkezinde Türk yeme içme kültürüne yönelik eğitimler verilecek. Üst katta bulunan ve  Türk mutfağının en güzel yemeklerinin sunulacağı restoran, Yalçın Ayaslı’nın koleksiyonunun en dikkat çekici eserlerine de yer veriyor: Şeker Ahmet Paşa, Fikret Mualla, İbrahim Çallı, Devrim Erbil...

KLM’nin yemeklerine ünlü tasarımcı imzası

KLM Hollanda Kraliyet Havayolları, Avrupa uçuş noktalarındaki business class kabinlerini yeniledi. KLM’nin yeni konseptine göre, Europe business class sınıfı yolcularına daha fazla konfor ve geliştirilmiş uçak içi ikram servisi veriliyor. Uçaklardaki yemeklerin sunumunu da dünyaca ünlü Hollandalı tasarımcı Marcel Wanders üstlendi.
KLM Ticari Genel Müdür Yardımcısı Erik Varvijk, Europe business class ürünüyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Yolcularımızın uçuş esnasında çalışabilmeleri ya da dinlenebilmeleri için daha konforlu bir servis ihtiyacı içinde oldukları sonucuna ulaştık. Yolcularımızın bu ihtiyacını karşılıyor olmaktan ötürü çok mutluyuz.”
Uçaklardaki yeni business class koltukları bir buçuk kat daha genişletildi. Ayrıca, yolcular premium check-in, ekstra bagaj hakkı, havaalanı VIP bekleme salonlarına (lounge) giriş, öncelikli biniş, iniş ve bagaj teslimi gibi ayrıcalıklı servislerden de yararlanabiliyor. 600 uçuş noktasına günde 500’den fazla uçuş gerçekleştiren KLM’nin geliştirilmiş uçak içi ikram servisi için de uçak yemeklerinin mönüleri ve sunumu tamamen modernize edilerek yepyeni bir şekle kavuştu.

Bu şişe 2590

Johnnie Walker firması The John Walker isimli premium elit bir viski üretti. Formülünde başta Port Ellen, Glen Albyn ve Combus olmak üzere, İskoçya’nın nadide ve en eski meşhur single malt viskileri olan yeni üründen iki büyük fıçıdan elde edilmiş toplam 3 bin 300 şişe dünya piyasalarında satışa sunuldu.
Bu viski sadece havalimanlarındaki free shop’larda satılıyor. The John Walker ‘Limited Edition’ (limitli üretim) olarak yapıldığı için her bir şişe viskinin sertifikası ve seri numarası var. Şişenin boyun kısmı 24 ayar altın kaplama. Kristal tıpası ve cam şişesiyle özel bir mobilya kutu içinde bulunuyor. TAV Havalimanları iştiraklerinden ATÜ Duty Free’de İstanbul Atatürk Havalimanı geliş ve gidiş katında, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda ikişer şişe, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndaysa bir şişe müşteri bekliyor. 2011 yılbaşından bu yana İstanbul Atatürk Havalimanı’nda sekiz, Ankara Esenboğa’da bir, İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda iki olmak üzere toplam 11 şişe satılan ürünün fiyatı 2.590 Euro.

False