Dünyadan en güncel haberler, Türkiye'den sondakika haberleri, ekonomi dünyasından en flaş gelişmeler için Hürriyet'in uygulamalarını kullanabilirsiniz.
Bu kadarı pes dedirtti! Güzellik uğruna öyle şeyler yapıyorlar ki...
Dünya üzerinde farklı kültürlere, farklı değerlere sahip bilinmeyen kabilelerin şaşırtıcı özellikleri oldukça ilgi çekiyor. Özellikle Mursi kabilesinde kadınların güzel olmak için yaptıkları çok ilginç...
Yazdır
A
Yazı Tipi
Yazdır
A
Yazı Tipi
1
Abone Ol
İşte sıra dışı o gelenek...
2
Abone Ol
Sıra dışı bir hayat sürüyorlar Mursi kabilesini diğer kabilelerden ayıran en önemli fark kadınların dudaklarında bulunan tabak veya plakalar. Bu tabaklar ilk olarak 15 veya 16 yaşlarında genç kızlara takılıyor. Alt dudakta bir delik açılıyor ve o deliğe tabak yerleştiriliyor. Bu geleneğin amacı ise çok ilginç…
3
Abone Ol
Tabak boyutu kadının değerini gösteriyor. Ne kadar büyük tabak olursa o kadar başlık parası veriliyor. Tabaklar kil ya da tahtadan yapılıyor. Ama en ilginci kadınlar güzelleşmek için vücutlarında şekiller oluşturuyorlar. Vücudunda en fazla şekil olan kadın, en güzel, en alımlı kadın sayılıyor.
4
Abone Ol
Bu şekillerin yapılması da çok ilginç… Önce sarı akasya ağacının dikenleriyle deriye kesik atıyorlar, sonra deriyi kaldırıp, içine kül dolduruyorlar. Bunu yapmalarının nedeni enfeksiyon oluşması ve derinin şişmesi. Deri şişince, bu sefer yaranın iyileşmesi ama iyileşirken de bu şişkin görüntünün muhafaza edilmesi için üzerine mangal kömürü basıyorlar.
5
Abone Ol
Tüm bunlar yapılırken de ağlamamayı koşul koyuyorlar. Erkekler ise yüz ve vücutlarında beyaz boya ya da kireçle desenler uyguluyor. Kadınlar ve erkekler arasındaki birliktelik iki erkek arasında yapılan yarışmada belli oluyor.
6
Abone Ol
İki erkek karşı karşıya gelir ve ellerine ‘Donga’ adı verilen sopa verilir. Dövüşü kazanan erkek bir grup kadın arasına yollanarak seçilen bir kadınla evlendiriliyor.
7
Abone Ol
Dünyada Mursi Kabilesi gibi ilginç geleneği olan birçok kabile bulunuyor İşte okudukça şaşıracağınız ilginç gelenekler...
8
Abone Ol
Erkekliğe adım dayakla başlıyor Etiyopya'nın Hamar Kabilesi’nde ise bir erkeğin, erkekliğini göstermesi için dayak yemesi gerekiyor. Herkese açık bir meydanda önce dans ettirilen genç erkek, ardından kız arkadaşları ve ailenin büyükleri tarafından sopayla dövülüyor. Vücudunda yaralar oluşana dek uygulanıyor.
9
Abone Ol
Ölmemek için maske takıyorlar
Kutsal şehri olarak bilinen Varanasi, Ganj Nehri, öle yakma törenleri ve ilginç festivalleriyle Hindistan keşfedilesi bir ülke… Özellikle ülkedeki Sundarbans Milli Parkı’ndaki yaşam oldukça sıra dışı… Bu park Hindistan'ın Batı Bengal bölümünde yer alan kaplan koruma alanı…
10
Abone Ol
Ganj Deltası üzerindeki Sundarbans parçası ve bitişindeki Bangladeş'in Sundarbans Rezerv Ormanı'ndan oluşmakta... Delta yoğun mangrov ormanlarıyla kaplı ve Bengal kaplanı için büyük bir koruma alanı. Ayrıca çeşitli kuşlar, sürüngenler ve tuzlu su timsahlarına da ev sahipliği yapıyor.
11
Abone Ol
İlginç olansa orman içerisinde insan nüfusunun da bulunuyor olması… Yaklaşık 200 kişiden oluşan bir topluluk, orman bölgesi içerisinde yaşamlarını sürdürüyor. Bu insanların kaplan saldırılarına karşı bulunan korunma yöntemi gerçekten çok şaşırtıcı. 1989'lu yıllara dayanan yöntem 60 insanın kaplan saldırısı sonrası ölmesiyle başladığı söyleniyor.
12
Abone Ol
Kaplanın saldırı özelliklerinden birisini keşfeden orman işçileri başlarının arkasına maske takmaya başlıyorlar. Maskeleri gören kaplanlar ise bu insanlara saldırmıyor. Nedeni ise çok şaşırtıcı…
13
Abone Ol
Eğer bir kaplanla göz göze gelirseniz, yaşama şansınız artar. Çünkü kaplanla göz göze gelmeniz demek kaplanın kendisini belli ettiği anlamına gelir ve kaplan başka bir av aranır. Bu yüzden Hindistan'da insanlar kafalarının arkasına yüz olacak şekilde maskeler takıyor. 18 ay içerisinde maske takmayan 29 kişi ise kaplanlar tarafından öldürüldü.
14
Abone Ol
Burada şişmanlık zenginlik göstergesi
Moritanya'nın yerlilerinde zenginlik olgusu şişmanlıkla özdeşleştiriliyor. Bu sebeple anneler 5-15 yaşındaki kızlarını şişmanlatmak için özel bir çaba harcıyor. Kadın ne kadar şişman olursa babası ya da eşinin o kadar zengin olduğu anlaşılıyor.
15
Abone Ol
Güzellik uğruna yapılan bir işkence
10. yüzyıl’dan 20. yüzyıl’a kadar süren acı dolu bir gelenek. Yasaklanmasına rağmen hâlâ sürdürenler var. İşte bu ilginç gelenek hakkında tuhaf bilgiler... Tang hanedanına mensup Çin imparatorunun, küçük ayaklarını ipek bezle sararak dans eden bir kadına âşık olmasıyla birlikte bu uygulamanın da fitili ateşlenmiş oldu.
16
Abone Ol
Önce diğer kadınlar, sonra üst düzey aileler arasında popüler olan ‘foot-binding’ yani ayak bağlama kısa sürede bütün Çin’e yayıldı.
17
Abone Ol
Önceleri güzellik için başlayan ayak bağlama uygulaması, kadınların toplumsal hayatta görünmesinin hoş karşılanmadığı Antik Çin toplumunda kısa sürede özdeşleşti. Ayakları lotus çiçeği şeklinde bağlanan kız çocukları gördükleri saygınlık sayesinde daha zengin eşler buluyor ve daha iyi ailelere gelin oluyorlardı.
18
Abone Ol
Bazı kaynaklara göre, ayakları lotus şeklinde bağlanan bir kız Çin İmparatoru ile bile evlenebilirdi. Ayak bağlama işlemi kız çocuklarına 4 ila 6 yaş arasında yapılıyordu. Ayrıca henüz çok küçük olan çocukların bu korkunç geleneğe itiraz etme şansları da yoktu.
19
Abone Ol
Daha sonraları bu durum gelenek haline gelmiş ve küçük ayaklı kadınlar erkekler tarafından ilgi görmeye başlamış. Ayakları normal ya da normalin üzerinde ölçülere sahip kadınlar ise ayaklarını küçültmek için değişik yöntemler geliştirmiş…
20
Abone Ol
Demir ayakkabılar giymiş, ayaklarını sıkıca sarıp sarmalamış, sonuçta ayakları küçük ama deforme olarak yaşamlarını sürdürmüşler. Günümüze gelindiğinde ise bu geleneği sürdüren kadın sayısı son derece azalmış ve neredeyse kaybolmaya yüz tutmuştur.
21
Abone Ol
Bir tuhaf kabile: Berberiler
Berberiler, bugünkü Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Fas'ı içine alan Kuzey Afrika'nın bilinen en eski yerli halkı. Bazı mağara resimlerinin bulunmuş olması, Berberiler'in bu paleolotik toplulukların soyundan gelmiş olabileceği tezini güçlendirmekte.
22
Abone Ol
Berberi Kabilesi kadınları gelenekleri gereği yüzlerine, kollarına ve baldırlarına yeşil ve mavi karışımı bir renkle dövme yaptırıyor. Bu geniş coğrafyada göçebe ya da yarı-göçebe olarak yaşayan eski kabile... Berberilerin ‘Berberice’ adını verdikleri bir dile sahipler. Bu dilin alfabesi bugünkü İbraniceye oldukça benzemekte…
23
Abone Ol
Daha sonra karınlarına bambu çubuklar batırıyorlar ve bu şekilde, vücuttaki bütün yağ kuruyup gidiyor. Akan yağları bir yerde topluyorlar. Daha sonra bu yağlarla hayattaki akrabaları yağlayan yerliler bu şekilde ölülerin enerjisini yaşayanlara geçirdiklerine inanıyorlar. Artan yağlar, aynı sebepten, yemek yapımında kullanılıyor. Gözleri ve ağızları kapatılan cesetler tütsülenip ebediyete kadar bambu kafeslerin içinde, köyün çevresini süslemeye devam ediyor.
24
Abone Ol
Dünyanın en uzun boyunlu kadınları burada
Dünyanın en uzun boyunlu kadınları unvanını taşıyan Padaunglar, Red Karen (Karenni) Kabilesi‘nin bir alt gurubu... Shan dilinde uzun boyun anlamına gelen Padaunglar aynı zamanda 'zürafa kızlar' olarak da biliniyor. Bir Padaung kadını hayatı boyunca ortalama 20 halka takmaktadır.
25
Abone Ol
Yaklaşık 10-12 kilogram ağırlığı bulan bu ağır pirinç halkalar zamanla omuzları aşağı bastırarak vücudun şeklini bozarak boynu uzatıyor. 5-6 yaşlarındayken çocukların boyunlarına halkalar takılmaya başlanmakta ve her yıl halkaların sayısı artırılmakta…
26
Abone Ol
Tükürerek selamlaşan kabile
Kenya ve Kuzey Tanzanya bölgelerine yaşayan Masailer, selamlaşırken birbirlerine tükürmeyi tercih ediyor. El sıkışacakları zaman eline tüküren Masailer yeni doğan bebeklerin de yüzüne tükürüyor. Masai erkekleri böylece kötü ruhların bebeklerden uzaklaşacağına inanıyor. Bizdeki nazar anlayışına benzeyen bu gelenek sürdürülmeye devam ediyor.
27
Abone Ol
Aile üyeleri, ölmüş akrabalarının mezarlarını tek tek açıp, cesetleri dışarı çıkarıyorlar. Sonrasında da, ölülerini yeni giysileri ile birlikte kasabanın etrafında yürütüyorlar. Yerel halk, öleli yüzyıllar olsa bile, aile üyelerinin hâlâ kendileriyle birlikte olduğuna inanıyor. Ölümlerinden sonra iyi korunan cesetler mezarlarından çıkarılıp, giysiler değiştirildikten sonra kasabayı geziyor ve sonrasında tekrar mezarlarına dönüyorlar.
28
Abone Ol
Ölüleri mezardan çıkarıp giydiriyorlar
Endonezya'nın Güney Sulawesi Bölgesi'nde ‘Ma'nene’ olarak adlandırılan ritüel, tüyleri diken diken ediyor. Bölgede yaşayanlar, her üç yılda bir ölülerine olan saygılarını göstermek ve onları onurlandırmak için mezarları açıyorlar. Açılan mezarlardan çıkarılan ölülerin üzerlerindeki giysiler temizleniyor, gerekirse yenileri giydiriliyor.
29
Abone Ol
Kafatası avcıları olarak biliniyorlar
Hindistan’ın kuzey doğusundaki Nagaland eyaletinde yaşayan 16 kabilenin en büyüğü olan Konyaklar savaşçı bir kabile. Geçmişte köyler arası kavgalardan yararlanarak toprak ve iktidarı ele geçirmişler. Düşmanlarının saldırısını önceden görmek için de köylerini dağın tepesine kurmuşlar. Konyakların geçmişi yüzyıllar öncesine dayanıyor. 1940’lardaki yasağa değin kafatası avcılıklarıyla meşhur olmuşlar.
30
Abone Ol
Düşmanını öldürüp kafasını koparmak genç erkekler için yetişkinliğe adım atmanın kanıtı olarak görülüyordu. Başarının ödülü ise yüze yapılan dövmeler. Nagaland’da son kafatası avcılığı 1969’da olmuş. Her Konyak evinde avlanan hayvanların kafatasları birer gurur kaynağı olarak sergileniyor. Kafatası avcılığı döneminde insan kafatasları da sergileniyordu fakat yasak yürürlüğe girince geçmişin bu izleri toprağa gömüldü.
31
Abone Ol
Papua Yeni Gine'de korkunç bir gelenek
Papua Yeni Gine’de, Morobe tepelerinde yaşayan kabile halkının çok ilginç bir gelenekleri var. Ölülerini gömmek ya da yakmak yerine, ateşte tütsüleyip, bambu kafeslerle köyün yüksek yerlerine asıyorlar. Köyü ziyaret eden turistlerin dehşetle izlediği bu manzara, aslında onlar için ölülerine verdikleri en büyük onur. Öncelikle ölü hazırlayıcılar, cesetlerin ayaklarında, dizlerinde ve dirseklerinde birer kesik açıyorlar.
32
Abone Ol
Yaptıkları incik boncuk, avcılık malzemeleri ve fil kılından bileklik gibi süslemeleri bölgeyi ziyarete gelen turistlere satıyorlar. Hatta bir marketleri bile var. Erkeklerse ok, mızrak ve avcılıkla zaman geçiriyor. Böylelikle geçimlerini kolaylıkla sağlamış oluyorlar. Kadınlar keçi derisinden yaptıkları kıyafetleri tercih ederken erkekler sadece bellerine bağladıkları ince bezle dolaşıyor.
33
Abone Ol
Savaş karşıtı, pasifist topluluk: Mennonitler
Mennonitler, ismini bugünün Hollanda'sında bulunan Frieslandlı bir rahip olan Menno Simons'dan alıyor. Menno Simons (1496-1561) halihazırdaki Hristiyanlık uygulamalarını beğenmediği için barışsever, şiddet karşıtı bir topluluk kuruyor.
34
Abone Ol
Savaş karşıtı, pasifist bu topluluk, Avrupa'da süregelen bitmek bilmeyen savaşlarda yer almamak için devamlı yer değiştiriyorlar. Pasifist inanışlarına tolerans gösteren ülkelere, kralların topraklarına göç ediyorlar. Böylece Mennonitlerin maceraları başlamış oluyor.
35
Abone Ol
Mennonitler, yüzyıllar önce Almanya ve Hollanda'dan gelerek Meksika, Paraguay ve Bolivya'ya yerleşmişler. En büyük özellikleri, teknolojiyi reddetmeleri ve buna uygun bir yaşam sürmeye çalışmaları. Kendi yaşam tarzlarının en doğrusu olduğuna inanan Mennonitler, bunun yanında sadece kendilerinin cennete gideceğini düşünüyorlar.
36
Abone Ol
Doktor ve öğretmen yüzü görmek istemeyen Mennonitler, doğumlarını bile evde kendi başlarına gerçekleştiriyor. Mennonitlerin İbadetleri de oldukça farklı. Yüzlerini masalara gömüp dramatik bir şekilde ibadet ediyorlar. Hayatlarında şiddetin yeri yok, suç işlemiyorlar.
37
Abone Ol
Hırsızlık yok, cinayet yok, kavga yok, küfür yok. Birbirlerine karşı son derece saygılı davranıyorlar. Doğruluk ve dürüstlük en büyük öğretilerinden biri. Gençler pazar günleri buluşup tanışıyorlar; böylelikle evlilik öncesi tanışmalar kolaylaşıyor.
38
Abone Ol
Fakat gençlerin müzik dinlemeleri, dans etmeleri gibi eğlenceye yönelik eylemler Mennonitlerde yasaklanmış. Cenazeleri de sade bir biçimde kaldırılan Mennoniteler, teknolojiyle içli dışlı olmamakta kararlılar.
39
Abone Ol
En büyük lüksleri ise gaz lambaları kullanmaları... Bu lamba onlar için çok lüks bir teknoloji. Hatta onu bile bazen kullanmayı reddediyorlar. Sadece kendileri ne isterse çocuklara da onu öğretiyorlar. Dünyanın geri kalanı gibi öğretilmesi gerekenler listeleri yok.
40
Abone Ol
Burada kadınlar at sürüyor, tarım yapıyor ve üretime direkt katkıda bulunuyor. Aldıkları eğitim, onların üretim yapmasına, kendi kıyafetlerini dikip kendi yiyeceklerini yetiştirmesine yetecek kadar. Mennonitler, akşamlarını yıldızların ışığında sohbet ederek geçiriyorlar.
41
Abone Ol
Dünyanın geri kalanı gibi televizyon veya bilgisayar kullanarak zamanlarını geçirmiyorlar. Hayvanlarla da iç içe olan Mennonitler, fabrika üretimi hiçbir şeyi tüketmiyorlar. Kendi aralarında evlendikleri için de Alman ve Hollandalı genlerini hâlâ koruyorlar.
42
Abone Ol
Kadınlar ve erkekler tek tip giyiniyorlar, böylece kibiri ortadan kaldırıp bir şekilde eşitlik sağladıklarına inanıyorlar. Mennonitler sıra dışı yaşam şekilleri ve fikirleriyle insanları şaşkına çevirmeye kararlı gözüküyorlar.
43
Abone Ol
Kan için ilginç kabile
Etiyopya’nın Omo Vadisi’nde yaşayan ve yarı göçebe hayatı benimseyen Bodi Kabilesi ‘Engai’ adı verilen Tanrı'ya inanıyor. Hukuk kurallarını ise yaşlılar belirliyor. Aralarında tartışma çıktığında kavga etmek yerine birbirlerine büyükbaş hayvan hediye ediyorlar. Sorunlarını bu şekilde çözüyorlar.
44
Abone Ol
Göçebe yaşamları hayvanlardan almışlar. Hayvanlar mevsim geçişlerinde bölge değiştirerek göç ettikleri sırada Bodi Kabilesi de hayvanları takip ediyor. Bodi Kabilesi küçük çalılar, ağaç dalları ve sığır dışkılarıyla yaptıkları evlerde yaşamını sürdürüyor. Evlerinde bulunan tek göz odada anne, baba ve çocuk kalırken evin hemen girişinde inekler kalıyor.
45
Abone Ol
Genellikle çırılçıplak dolaşan kabile diğer kabileler gibi diğer insanlara karşı savunmacı ve yabani değil. Aksine kendilerini ziyaret eden insanları evlerinde ağırlıyorlar. Turistlere bazen inek kanı bile ikram ettikleri oluyor. Bu ilginç kabilede şişman olmak altın kural.
46
Abone Ol
Aynı zamanda kabileyi dünyanın duymasını sağlayan kişi Fransız fotoğrafçı Eric Lafforgue… Bu geleneği fotoğraflayıp tüm dünyayla paylaştı. Kabilenin kadınları daha çok evde kalarak çeşitli süslemelerle uğraşıyor.
47
Abone Ol
Kan içiyorlar! Bodi Kabilesi yılbaşı kutlaması çerçevesinde aralarından seçilen gençlere 'şişman adam' yarışması düzenliyor. Şişmanlamanın formülü ise basit, kan…
48
Abone Ol
Gençler altı ay boyunca aralıksız ineklerden elde ettikleri kanı kana kana içiyor ve kilolarını iki katına çıkarıyor. ‘Ka’el’ töreni olarak adlandırılan gün geldiğinde altı ay boyunca en çok şişmanlayan erkek ödüllendiriliyor. Mais, kahve ve sorgum gibi bitkileri yetiştiren sıra dışı kabileyi bu tören boyunca izlemeye gelen onlarca turist oluyor.