Afrika'nın baharat kokulu tropikal adası: Zanzibar

Zanzibar, Tanzanya'ya bağlı bir ada olsa da, kendi bayrağı ve kendi başkanı olan özerk bir ülke aslında. Ülkemizden adaya gidebilmek için Kilimanjaro aktarmalı direkt Zanzibar'a inen uçuşları tercih edebilirsiniz.

Zanzibar'a geçmek için bir başka seçenek de sadece 10 dakika süren küçük uçaklarla yapılan ulaşım. Ancak tahmin edersiniz ki, gayet maliyetli bir tercih. Afrika'nın her yerinde aklınızda olması gereken ve bazen sabrınızın sınırlarını zorlayan zamanında kalkamayan ulaşım araçları, bu feribot saatleri için de geçerli olabiliyor. Eğer böyle bir durumla karşılaşırsanız derin nefes alıp, tatilde olduğunuzu ve hiçbir yere yetişme derdiniz olmadığını düşünün yeter.

Feribot yolculuğunuz boyunca çantalarını gözünüzün önünden ayırmamaya özen göstermenizi tavsiye ederim. Adaya ulaştığınız anda pasaport kontrolünden geçiyorsunuz ve sizin gelmenizi dört gözle bekleyen Zanzibar halkıyla karşılaşıyorsunuz.

Jambo diye yanınıza gelen ve sizi komisyon aldığı otele götürmek isteyen insanlarla ister anlaşır ve peşinden gidersiniz, isterseniz de "İstemiyorum" deyip yolunuza devam edersiniz. İstemediğiniz halde peşinizden gelmeye devam edeceklerini unutmayın ama sinirlenmeyin. Size özgü bir durum değil bu yaşadıklarınız...

Gelelim adanın güzelliklerine... İlk olarak feribotun sizi bıraktığı yer aynı zamanda Zanzibar'ın başkenti unvanına sahip Stone Town. Genellikle efsane rock grubu Queen' in solisti Freddie Mercury'nin doğum yeri olarak ünlenmiş olan Stone Town, birkaç gün geçirmeyi hak eden bir ortama sahip.

Geçmişinde çok da iyi günler geçirmeyen, genellikle kölelik ve işkencenin hakim olduğu bir yönetimle idare edilen Zanzibar halkı için o günler çok geride kalsa da hâlâ izlerini korumaya devam ediyor. Daracık sokaklarında gezerken bir Afrika ülkesinden ziyade, daha çok bir Arap ülkesinde geziyor izlenimi veriyor ada...

Yüzde 99'unun Müslüman olduğu Zanzibar sokaklarında takkeli adamlar ve çarşaflı kadınlar renkli kıyafetleriyle tam fotoğraflıklar. Turistlere çok alışkın olan Zanzibar'da gezerken yine de çevrenize gösterdiğiniz saygı açısından kıyafetlerinize dikkat etmenin önemli olduğunu söylemeliyim.

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Stone Town'da eski binaların arasında karşınıza çıkacak olan yerel bir pazar da bulunuyor. Ama içeride gezmek midesi hassas olanlar için çok da kolay olmayabilir. Çünkü açık şekilde satılan et, tavuk ve deniz mahsulleri kokuları çok da iştah açıcı değil.

Fotoğraf çekerken de insanları kadraja alırken dikkat etmelisiniz çünkü bu durumdan rahatsız oluyorlar ve bunu belli etmekten çekinmiyorlar. Pazarın bir diğer bölümünde ise Zanzibar'ın en önemli gelir kaynağı baharatlar satılıyor. Genellikle hediyelik eşya olarak turistler tarafından çok tercih edilen baharat sepetlerini burada bulabilirsiniz.

Zanzibar'da baharat turları da yapılan aktivitelerden en popüleri. Çok sayıda tur şirketinin bulunduğu adada önceden isimlerini bildiğiniz ve kullandığınız baharatların nasıl yetiştiğini görmek güzel bir tecrübe olabiliyor.

Yapılabilecek başka bir aktivite ise yine tur rehberlerinin size eşlik ettiği Prison Island turu... Bu adaya gidip, yaşlı büyük kaplumbağalarla güzel bir gün geçirebilirsiniz. Eğer bir ada tatilindeyseniz yapacaklar bunlarla sınırlı kalmıyor, eğer hem yüzmeyi hem de hayvanları çok seviyorsanız yapmadan dönmemeniz gereken bir başka aktivite de doğal yaşamında yunuslarla yüzme imkanı.

Eğer sizde su parklarına karşıysanız ancak yunuslarla yüzme tecrübesi yaşamak istiyorsanız işte tam yerindesiniz. Denizin tam ortasında hiçbir kafes ya da eğitim olmadan bu anın tadını çıkarabilirsiniz. Turkuvaz sularda, mercanların arasında, rengarenk balıklar eşliğinde yapabileceğiniz dalış turları da sizi bekleyenler arasında Zanzibar'da...

"Stone Town'da akşam nerede yemek yiyebilirim?" sorusunun cevabı kesinlikle meydanda her akşam kurulan açık hava yemek tezgâhları diyebilirim. Eğer hijyen konusunda bir sıkıntınız yoksa, burada karnınızı doyurmak hem yöresel hem de ucuz bir seçenek.

Özellikle kovaların içinde satıldığını göreceğiniz sarı renkli mango çorbası, bence tadabileceğiniz en güzel yemekler arasında ilk sıralarda geliyor. Mideniz çok hassassa deniz mahsullerinden ziyade kırmızı et tezgâhlarına yönelmeniz daha sağlıklı olabilir sizin açınızdan.

Stone Town'u bitirdikten sonra bulunduğunuz yerden adanın plaj kısımlarına geçebilirsiniz. Halk otobüsleriyle yapabileceğiniz bu yolculuk sonrasında turkuvaz su, beyaz kum karşılayacak sizi. Adanın kuzeyindeki Nungwi bölgesi lüks konaklama seçenekleri ve plaj hayatıyla tam bir tatil bölgesi.

Gelgit olayının sık yaşandığı Zanzibar'da sabahları çekilmiş olan su öğleden sonra tekrar geliyor sadece buna dikkat etmeniz yeterli. Denizin çekildiği zamanlarda yosun yetiştiriciliği yapan halkın, denizin ortasında yosun topladığını görebilirsiniz. Dünyaca ünlü kozmetik firmalarına satılan bu yosunlar daha sonra karşımıza yaşlanma karşıtı kremler olarak çıkıyor.

Son yıllarda uçurtma sörfü içinde popüler noktalardan biri haline gelen Zanzibar'da Paje Beach'e giderseniz de yüzerken renkli uçurtmaların güzelliğini seyredebilir ya da bir çılgınlık yapıp bu spora başlamaya karar verebilirsiniz.