GeriSeyahat Batı Karadeniz yaylaları normalleşme süreciyle şenlendi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Batı Karadeniz yaylaları normalleşme süreciyle şenlendi

Batı Karadeniz yaylaları normalleşme süreciyle şenlendi

Yaz aylarında değişen doğası ve açan çiçekleriyle nesillerdir yaylak-kışlak kültürünün yaşatıldığı Batı Karadeniz yaylaları, bu yıl koronavirüs tedbirleri kapsamında yaklaşık 2 ay gecikmeli olarak misafirlerini ağırlamaya başladı.

Yaz aylarında değişen doğası ve açan çiçekleriyle nesillerdir yaylak-kışlak kültürünün yaşatıldığı Batı Karadeniz yaylalarında, yeni tip koronavirüsle mücadelede normalleşme süreciyle hareketlilik yaşanıyor. Genelde nisan ayında başlayan yaylaya göç, bu yıl koronavirüs tedbirleri doğrultusunda yaklaşık iki ay gecikti. Normalleşme sürecinin 1 Haziran'dan itibaren başlamasıyla sadece yerleşik yaylacılara açılan, rakımları 1200 ila 1900 metre arasında değişen Sinekli, Pürenli, Hira, Derebalık, Kardüz, Odayeri ve Balıklı yaylaları, misafirlerinin gelmesiyle şenlendi.

Batı Karadeniz yaylaları normalleşme süreciyle şenlendi


Kent merkezlerinden gelen yaylacıların ardından yeni çehresine bürünen bölgenin en kalabalık yeri olan Balıklı Yaylası'nda küçük ve büyükbaş hayvanların otlaklara serilmesiyle oluşan manzara eşliğinde günlerini geçiren yaylacılar, elektrik ve şebeke hattı olmadan doğal şartlarda yaşıyor.

Dağların eşsiz manzarasında güneşin ağarmasıyla başlayan günlerini hayvanları ve bahçeleriyle ilgilenerek geçiren vatandaşlar, zaman zaman kısa süreli yağmurların ardından karanlığın çökmesiyle odun sobalarının ısıttığı yayla evlerinde yeni günü bekliyor.

Batı Karadeniz yaylaları normalleşme süreciyle şenlendi


"Baharın gelmesini dört gözle bekleriz"

Yaylacı Musa Ay (55), AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaylaya kavuşmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Yaklaşık 40 yıldır yaylacılıkla uğraştığını ve yaylanın kendileri için çok şey ifade ettiğini anlatan Ay, "Koronavirüs nedeniyle bu yıl yaylamıza geç kavuştuk. Alınan kararla bu şekildeydi, biz de kurallara uyduk. Geç olsa da yaylamıza kavuştuk. Çok mutluyuz." dedi. Yaylacılığın atalardan miras olduğunu dile getiren Ay, şunları söyledi: "Burada 40 yıldır hayvanlarımı otlatır, bunlardan aldığım süt, yoğurt ve tereyağını satarak geçimimi sağlarım. Biz yaylacılar, baharın gelmesini dört gözle bekleriz. Burası bizim hayatımız. Burada 45-50 haneyiz, mutlu bir şekilde yaşıyoruz. Normal zamanlarda nisan ayı başında başlayan ve devam eden sürede yaylaya çıkardık ancak bu sene alınan kararlar nedeniyle 2 aylık bir gecikme oldu. Göçümüz geç oldu ama yaylamıza kavuştuğumuz için çok mutluyuz."

False