Yediklerimiz ve genler deÄŸil bunların etkileÅŸimi öldürüyor

Güncelleme Tarihi:

Yediklerimiz ve genler değil bunların etkileşimi öldürüyor
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 10, 2005 00:00

Amerikan Newsweek Dergisi, insanı öldüren ÅŸeyin yedikleri ya da genleri deÄŸil, bunların karşılıklı etkileÅŸimi olduÄŸunu yazdı. NEWSWEEK’in ‘Diyet ve Genler’ baÅŸlıklı çalışmasını kapak konusu yaptı. Dergide, sadece diyete dayalı saÄŸlıklı yaÅŸam tavsiyelerinin bir sona doÄŸru gittiÄŸi, gelecek on yıl içinde, hastaların ‘genetik profilleri’ temel alınarak saÄŸlığa yönelik risklerin çok daha iyi anlaşılacağı ve daha uygun ‘kiÅŸiye özel’ beslenme planlarının üretilebileceÄŸi belirtildi. Bu çerçevede, bazı hastalardan brokoli yemeleri istenirken, diÄŸerlerinden ‘çok daha fazla’ brokoli yemeleri talep edilebilecek. Newsweek’e göre, tıpta çok yeni bir alan olan ‘beslenme genomikleri’ besin ve genler arasındaki etkileÅŸimi çözümleyerek nasıl daha saÄŸlıklı olunacağına ışık tutmaya baÅŸladı. Oysa eski paradigmaya göre ‘iyi genler müdahale etmedikçe, kötü beslenme kalp-damar hastalıkları ve kansere yol açıyor’du. Ancak yeni çalışmalar, bazı yiyeceklerin koruyucu ya da zararlı genleri harekete geçirirken, diÄŸer yiyeceklerin bunlar üzerinde baskı kurduÄŸunu gösteriyor. AlışılagelmiÅŸ beslenme tavsiyelerinin genel anlamda doÄŸru olduÄŸunu belirten uzmanlar, farklı ilaçların farklı insanlarda farklı tepkilere yol açmasının nedenlerini anlamaya çalışıyorlar. Beslenme ve genler arasındaki iliÅŸkinin çok karmaşık olduÄŸuna dikkat çekilirken, örneÄŸin 150 ayrı tip genin ÅŸeker hastalığının bir türüne ve 300 ayrı tip genin de obeziteye cesaret verdiÄŸi belirtildi.Tufts Ãœniversitesi’nden Jose Ordovas, bu durumu bir elektrik paneline benzetiyor. Metabolizmada çok yüksek sayıda genin birbiriyle etkileÅŸtiÄŸini belirten, Ordovas, ‘Bazı aydınlatma anahtarlarını tanıyoruz. Ama bazı insanlarda anahtara basınca ışık yanmıyor. Çünkü henüz hakkında bilgi sahibi olmadığımız baÅŸka anahtarlar var’ diye konuÅŸtu. Uzmanlar, elektrik panelinin iyi bir haritasının çıkarılmasının yıllar alacağına da dikkat çekiyorlar.Çalışmalar sürerken haritanın parçaları da ortaya çıkıyor. ÖrneÄŸin, yeÅŸil çayın içerdiÄŸi antioksidanlar, kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser türlerine karşı önleyici güce sahip. Ancak bu güç, bazı kadınlarda ve göğüs kanserine karşı kendini göstermiyor. Güney California Ãœniversitesi’nin bir çalışmasına göre, bu, COMT adı verilen enzim üreten genden kaynaklanıyor. COMT’un daha az aktif olan bir türünü üreten kadınlar, göğüs kanserine karşı yeÅŸil çaydan daha çok yararlanıyor. AraÅŸtırmalar, farklı yiyeceklerin farklı genleri ve enzimleri farklı kiÅŸilerde farklı etkilediÄŸini ortaya koyuyor.APO E4 GENÄ°, HÃœCRELERÄ°MÄ°ZDEKÄ° GÄ°ZLÄ° AZRAÄ°LCalifornia Ãœniversitesi’nden Raymond Rodriguez, ‘GittiÄŸimiz yeri görüyoruz. TükettiÄŸimiz yiyeceklerle ilgili tahminlerde bulunma iÅŸini artık aşıyoruz’ dedi. ‘Apo E’ diye bilinen proteinin üretimini kontrol eden gen, kolestrol düzenlemesinde baÅŸaktör olarak görev yapıyor. Bu genin E2, E3 ve E4 diye bilinen üç türü var. En çok rastlanan türü E3. Ancak E2 türü yüksek olanların genelde kolestrol düzeyleri ortalamanın altında. Buna karşılık E4 türü, potansiyel bir azrail niteliÄŸinde. E4, beslenme ile gelen bütün risk unsurlarını daha büyük birer canavar haline getiriyor ve Alzheimer, kalp-damar ve ÅŸeker gibi hastalıkların kapısını aralıyor. Uzmanlar, hastaların ‘genom profillendirmesi’ temeline dayanan beslenme yöntemleriyle risk unsurlarına karşı daha iyi korunacağını ifade ediyorlar. Boston Ãœniversitesi’nden Dr. Victoria Herrera, ‘Hastalara sonuç vermeyen tavsiyelerde bulunmak, bizi birer yalancı yapıyor. Genotip temelinde teÅŸhis yaparak deneme-yanılmayla hataları aÅŸabiliriz’ dedi.SOYA VE KÖRÄ° YAÅžATIYOR‘Asyalıları hormona duyarlı göğüs ve prostat kanserinden koruyan nedir?’ sorusuna yanıt arayan uzmanlar, bu coÄŸrafyada çok yaygın kullanılan ‘soya’daki ‘lunasin’ maddesini gösteriyorlar. Uzmanlara göre lunasin, 123 ayrı geni prostat hücrelerine karşı aktif hale getiriyor. Bunlardan bazıları, tümör geliÅŸimini önlerken diÄŸerleri hasarlı olan DNA’ları onarıyor. Çalışmaların yoÄŸunlaÅŸtığı bir baÅŸka alan da ‘köri’ ve içerdiÄŸi ‘curcumin’ maddesi. Curcumin, kalp hastalığı, kolon kanseri ve Alzheimere karşı son derece etkili. Prof. Sally Frautschy, çok köri kullanılan Hindistan’da Alzheimer hastalığının en az görüldüğünü kaydetti. Frautschy ve nöroloji uzmanı olan eÅŸi Greg Cole ise, beslenme genomikleri alanında ilerleme saÄŸlandıkça, ilaç firmaları için de yepyeni fırsatların doÄŸacağını belirtti.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!