Türkiye'de bir ilk

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede bir ilk
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2009 10:24

Türkiye'de ilk defa 2 yaşındaki bir çocuğa kalp nakli yapıldı. Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi gören ve Sağlık Bakanlığı'nın acil organ nakli listesinde bulunan 2 yaşındaki kız çocuğuna kalp nakledildi.

Haberin Devamı

GÜ Tıp Fakültesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan,  kalp nakli ameliyatlarının Türkiye'de başarı ile yapıldığını söyledi. Türk hekimlerinin her gün başarılara imza attığını belirten Özdoğan, “Dün gece ülkemizde ilk defa kalp yetmezliği teşhisi ile tedavi gören 2 yaşında ve 10 kilogram ağırlığında olan bir çocuğa kalp nakli yapıldı” dedi.

Özdoğan, Türkiye'de daha önce 4-6 yaşlarındaki çocuklara kalp nakli yapıldığını belirterek, ameliyatın çok başarılı geçtiğini, şu an yoğun bakımda tedavi gören hastanın genel sağlık durumun iyi olduğunu ve 3 hafta sonra taburcu olmasının beklendiğini ifade etti.

“MASADA KALBİ DURDU”

Özdoğan, yaklaşık bir hafta önce Urfa'dan gelerek “kalp adalesinin iflas etmesi” anlamına gelen kardiyomiyopati tanısıyla hastanede yoğun bakım kliniğinde tedavi altına alınan Hayrünnisa Altandağ adlı çocuğunun sağlığına kavuşabilmesi için naklin tek çare olduğunu anlattı.

Nakil öncesinde Hayrünnisa'nın sağlık durumun çok ağır olduğunu ve organ nakli listesinde acil sıraya alındığını belirten Özdoğan, şunları kaydetti:

“Hasta, geldiğinde karnı iyice şişmişti. Kalp görevini yerine getiremiyordu ve iyice büyümüştü. Kalp kasılma gücü yüzde 50-60'ın üstünde olması gerekirken yüzde 17'lerin altına inmişti. İdrarını karnından bir sonda aracığıyla yapabiliyor ancak damardan beslenebiliyordu. Bilinci ise açık değildi. Bir hafta içinde uygun kalp bulunmadığında yaşamını yitirmesi bekleniyordu.

Birkaç gün önce sağlık durumu kötüleşen Hayrünnisa'ya dün gece Antalya'da geçirdiği trafik kazası sonucu beyin ölümü gerçekleşen 3 yaşındaki bir çocuğun bağışlanan organlarından kalbi uygun bulundu. Ancak Hayrünnisa, nakil için masaya yatırıldığında kalbi tamamen iflas ederek durdu. Kalbe önce elimizle masaj yaptık, hala atmayınca göğüs açılarak makineye bağladık ve 35 dakika içinde kalbi değiştirdik.”
Özdoğan, “Eğer, kalp o gün hatta o saatlerde elimizde olmasaydı, Hayrünnisa bugün aramızda olamayacaktı. Çünkü zaten masada kalbi durmuştu. Ne mutlu bize ki bugün nefes alıyor ve durumu gayet iyi. Ne mutlu ailesine ki çocukları tekrar gözlerini açtı ve ne mutlu bağış yapanlara ki bugün bir çocuğu daha hayata kazandırdı” diyerek duygularını ifade etti.

“ORGAN BAĞIŞI SAYISI YETERSİZ”

Prof. Dr. Özdoğan, çarpıntı, iştahsızlık, kilo kaybı, halsizlik, ayaklarda şişlik ve efor azalması ile kendini gösteren kardiyomiyopati hastalarının yüzde 50'sinin nakil yapılmadığı takdirde 6 ay içerisinde yaşamını yitirdiğini belirterek, hastalığı yenebilmek için mutlaka organ nakli yapılması gerektiğini vurguladı.

Bu hastalara teşhis konulduktan sonra, karaciğer ve böbrekler fonksiyonunu yitirmeden nakil yapılmasının şart olduğuna dikkati çeken Özdoğan, organ bağışı konusunda duyarlılığın her geçen yıl arttığını ancak hala çok yetersiz olduğunu ifade etti.
Özdoğan, “Yakınınızı kaybettiğinizde yapacağınız organ bağışı ile başkalarına yaşam hediye edebilirsiniz” diyerek herkesi organ bağışında bulunmaya çağırdı.

Bundan 9 yıl önce GÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 6 yaşındaki bir erkek çocuğuna kalp nakli yaptıklarını anlatan Özdoğan, “Şimdi kocaman bir delikanlı oldu. Gayet sağlıklı. Şu anda Denizli Acil Sağlık Meslek Lisesi'ni bitirdi. Doktor olmak istiyor. Bu öylesine bir gurur ki tarif edilemez” dedi.

“URFA'DA KARDİYOLOJİ UZMANI YOK”

Baba Mehmet Altandağ da en küçük çocuğu olan Hayrünnisa'nın 3 ay önce rahatsızlandığını ve Urfa'da kaldırıldığı hastanede “bronşit” tanısı konulduğunu, Gaziantep'te bir hastanede kalp yetmezliği tanısı konulmasının ardından da Ankara'ya geldiklerini söyledi.

Altandağ, “Urfa'da kardiyoloji uzmanı yok. 11 tane milletvekili var. Burası 800 bin nüfuslu bir il, GAP'ın başkenti ve koca hastanede kardiyoloji uzmanı yok. Bu anlaşılır bir şey değil. Biz, şehrimize uzman doktor istiyoruz. Benim gücüm var da başkente geldim, olmayan ne yapacak, ölecek mi? Bu mu bizim hak ettiğimiz” dedi.

Çocuğunun tekrar hayata dönmesinden dolayı çok mutlu olduğunu ve bunu tarif edemeyeceğini dile getiren Özdoğan, “Bağışı yapan aileden Allah razı olsun, onlara sabırlar diliyorum. Bilsinler ki bu çocuk onların çocuğudur. Onlara sonsuz şükran borcumuz var. Bir can kurtardılar. Çok mutluyuz” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!