Röntgen filmlerini parçalayıp daha ucuza gümüş elde ettiler

Güncelleme Tarihi:

Röntgen filmlerini parçalayıp daha ucuza gümüş elde ettiler
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2010 00:00

Teknoloji geliştirmeye meraklı liselerin katıldığı Uluslarası Bilim ve Teknoloji Yarışması Mostratec’in, 25’incisi bu yıl Brezilya’da yapıldı. Yarışmada finale kalan projelerden İzmirli ikizler Arda ve Ege Ergönen’in röntgen filmlerinde çevreye zarar vermeden gümüş elde etme projesi, biyokimya birinciliği aldı. Türk okullarından dereceye giren diğer projelerin de çevreci çözümler sunması umut verici. Artık bu tür projeleri değerlendirmenin zamanı geldi de geçiyor bile!

15 yaşındaki ikizlerden Arda, İzmir Atatürk Lisesi; Ege, Atakent Anadolu Lisesi’nde 10’uncu sınıf fen bölümü öğrencileri. Ege, yarışmada birincilik beklediklerini ama yine de adlarını duyunca şoke olduklarını söylüyor: “Altın madalya ve sertifika aldık. Ama yine de birkaç saat boyunca bunun gerçek olduğuna inanamadık.”
İkizlerin biyoloji ve kimya merakı zaten varmış. Küçüklüklerinden beri adli tıpçı anneleri Dr. Akça Toprak Ergönen’in elinde röntgen filmlerini gören ikizler bu filmlerin geri dönüşümüne kafa yormuş.
Arda projeyi yapmaya karar vermelerini şöyle anlatıyor: “Röntgen filmlerini küçüklükten beri gördüğümüz için siyah kısma beyaz nasıl çekilir çok merak ediyorduk. Hastaneler kullandıktan sonra filmlere ne oluyordu? Filmin yapısında gümüş var, onlar nereye gidiyor baktık ve gördük ki bazı firmalar gümüşü kimsayal bir yöntemle ayrıştıyor. Ancak biz bunu biyolojik yöntemle yapmak istedik. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi’nden Doç. Dr. İhsan Yaşa bütün sorularımız yanıtladı ve çalışmamız için gerekli bakteriyi sağladı.” İkizlerin kullandığı mantık çarpıcı: Çevreye yararlı bir iş olan geri kazanım yapılırken mantık olarak da çevreye zarar vermeyen bir yöntem kullanmak gerekiyor. Ancak gümüş konusunda mevcut yöntem hiç öyle değil: “Filmlerin siyah kısmında gümüş diyoksit var. Firmalar gümüşü almak için gümüşle kompleks halde bulunan jelatini parçalıyorlar. Jelatini parçalamak için hidrokrolik asit, yani tuz ruhu döküyorlar. Döktükleri asit de atık su kanallarına gidiyor. Gümüşü geri kazanırken çevreye zarar veriyorlar. Biz de bir bakteriden jelatini parçalayan bir enzim ürettik.”
Bu yöntemi uygulamak için enzim veren bir bakteri seçtiler. Bakterinin yaşadığı besi ortamına jelatin eklediler. Bakteri de jelatini besin olarak algıladı ve onu parçalayacak enzimleri üretti. Enzimi röntgen filmlerine dökerek jelatini parçaladılar. İkizler, elde ettikleri gümüş miktarını öğrenmek için ellerindeki sıvıyı analize gönderdiler ve sonuçlara göre röntgen filminden gümüş geri kazanmanın bir gümüş madenini kullanmaktan çok daha ucuz olduğunu buldular. Brezilya’da yaptıkları sunumdan çok etkilenen jüri de onları birincilikle ödüllendirdi. Ne diyeyim, bravo!

DİĞER ÇEVRECİ PROJELER

Düzce Özel Yunus Güner Anadolu Lisesi öğrencileri Emre Aycan ve Berke Can Başar, aynı yarışmada fenol maddesinin endüstriyel atık sulardan bentonit maddesiyle ekonomik ve kolay bir yöntemle temizlendiğini göstererek kimya dalında altın madalya aldılar. Özel Kartal Doğa Anadolu Lisesi öğrencisi Bahadır Osmanoğlu ve Onur Anakök’ün biyoetonol projesi kimyanın enerji alanında birinci olurken aynı okuldan Mert Ak ve Mert Akdoğan da biyodizel projesi ile aynı alanda ikinci oldular.

Hem altta hem üstte toprakla enerji tasarrufu

Ümraniye’de bulunan M1 Meydan Alışveriş Merkezi, yüzde 30 enerji tasarrufu sağlayan bir yapı. Isıtma ve soğutma için Türkiye’de pek bilinmeyen ama Avrupa’da sıkça kullanılan jeotermal sistemi kullanıyorlar. Metro Group’un proje yöneticisi, enerji ve hammadde mühendisi Atilla Soyluoğlu, bu sistemi şöyle anlatıyor: “Toprağı bir enerji deposu gibi kullanıyoruz. Yazın mağazalardan aldığımız sıcak havayı toprağa depoluyoruz kışın da bu depoladığımız sıcaklığı kullanarak ısıtma yapıyoruz. Yılda 465 bin kw saatlik tasarruf sağlıyoruz. ”
Taşıyıcı olarak su kullanılıyor. Toprağın altında 20 metreden sonra ısı sabit, ısı toprağın içinde kaybolmuyor ve kolay kolay yer değiştirmiyor. Zemine 208 ayrı sondaj yaparak toprağın 150 metre kadar altına inebilen tüp borular yerleştirmişler, bu borular suyu sirküle ediyor. Sondajların toplam uzunluğu 18 bin 300 metreyi bulmuş.
İlginç bir mimarisi olan merkezin iki de çevre ödülü var: 2008 AB Çevre Ödülleri Türkiye Programı Süreç Kategorisi Birinciliği ve ICSC AVM Ödülleri 2009 Çevreye Saygı Ödülü.

İnsanların çevre politikaları konusunda uyanık olması lazım

Her insanın olması gerektiği kadar çevreci görüyorum kendimi. En son Sinop’ta ‘Termik santral hayır’ konserine katıldım. Sonra da Munzur’daki barajlar için yapılan uluslararası sanat yürüyüşünde bulundum. Munzur etrafında kurulacak 17 HES’in yapım noktasına gittik. Oradaki insanlar için kutsal sayılan noktaları ziyaret ettim.
Doğada çözünen temizlik maddeleri kullanmaya, gereksiz kağıt veya poşet kullanımımı sınırlamaya çalışıyorum, enerji tasarruflu ampul tercih ediyorum., vs. İnsanların, hükümetlerin çevre politikaları konusunda uyanık ve dikkatli olmaları, kendi bölgelerini savunmaları lazım. Bu, bir avuç çevrecinin değil hepimizin sorunu.

Bİ’ŞEY YAPMALI

İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Fulya Fuar Merkezi’nde 4-7 Kasım’da Ekoloji Günleri düzenleniyor. Türkiye’nin organik ürün üretmesine rağmen tüketiminin az olduğuna vurgu yapan fuarda organik ürün üretici, ithalatçı ve tüketicileri bir araya gelecek. Fuarın yanı sıra sektör sorunları da konferanslarla tartışılacak. www.ekolojifuari.com

Ressam Fuat Çağatay’ın ‘Doğa ile Nefes Nefese’ sergisi 9 Kasım’a kadar Cihangir’deki A.R.K. Kültür’de. Doğal hayatı ressamın yaratıcılığından görebilirsiniz.

Kaldırımdan güneş enerjisi

Onyx Solar ve Butech firmalarının işbirliğiyle fotovoltaik kaldırımlar güneş enerjisini kullanmanın yeni bir yolu olarak kapıda. Fotovoltaik paneller güneşten elektrik üretiyor. Asfalt çok büyük miktarda güneş ısısı çektiğine göre, neden kaldırımlar güneş enerjisini tutmak için kullanılmasın? Onyx firması bu tür panelleri gökdelenlerin camları için de üretti ve bunlar yeni yeni kullanılmaya da başlandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!