İspanya Meclisi'nde ETA için olağanüstü oturum
Güncelleme Tarihi:
MADRİD (A.A)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2007 23:31
İspanya tarihinde bu döneme kadar terör örgütü ETA'nın bozduğu ateşkeslerden farklı olarak ilk defa bir başbakanın çağrısıyla Meclis'te yapılan olağanüstü oturumda, Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero, ETA'ya karşı bundan sonra izleyeceği politikada, ana muhalefetteki Halk Partisi (PP) dışında tüm partilerden genel anlamda destek aldı.
Konuşmasına ETA konusunda "İspanyollar önünde hata yaptığını kabul ettiğini" söyleyerek başlayan Zapatero, terör örgütünün bundan sonraki tek yolunun "silah bırakıp, şiddeti sona erdirmek" olduğunu belirtti.
ETA'ya karşı "demokratik tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini ve sosyal örgütleri birlik olmaya" çağıran İspanya Başbakanı, yeni bir "Terörizmle Mücadele Paktı" hazırlanması için Meclis'teki siyasi partileri tek tek çağırıp görüşeceğini açıkladı.
Zapatero, "Terörizmle Mücadele Paktı"nın yeniden gözden geçirilmesiyle "terörizme karşı mücadelenin yeniden inşa edilip, genişletileceğini ve güçlendirileceğini" ifade etti.
350 milletvekilinden oluşan Meclis'te 164 milletvekili ile hükümeti kuran Sosyalist İşçi Partisi'nden (PSOE) sonra 148 milletvekili ile en büyük ikinci parti olan ana muhalefetteki Halk Partisi (PP), Zapatero'nun terörle mücadele politikasına karşı "Başarısızlığınıza eşlik etmekten daha büyük bir hata olamaz" diyerek, Meclis'te Zapatero'ya destek vermeyen tek parti oldu.
PP lideri Mariano Rajoy, 8 Aralık 2000 tarihinde (PP'nin hükümette olduğu dönemde) PSOE ile PP arasında imzalanan Terörizmle Mücadele Paktı'nı bozan tarafın "teröristlerle diyaloğa başlayan PSOE" olduğunu ileri sürerek, başka pakta gerek olmayıp, 2000 yılındaki paktın geçerliliğini savundu.
Rajoy, Başbakan Zapatero'dan çok açık bir şekilde "ETA ile ilişkisini tamamen sona erdirdiğini söylemesini", "Asla siyasi bedel ödenmeyeceğini açıklamasını", "ETA'nın saldırılarını kesin bir dille kınamadığı sürece Batasuna'nın gelecek bahar ayında yapılacak yerel seçimlere, ad değiştirme dahil hiçbir şartla katılamayacağını garanti etmesini" istedi.
Bu arada Meclis'te Zapatero ve Rajoy arasında geçen sert tartışmada muhalefet liderinin "inanılırlığınız yok" dediği Zapatero için "Terörizmle mücadelenizi desteklemek bir intihardır. Eğer ETA'ya olan vaadlerinizi gerçekleştirmezseniz bomba koyacaklar, eğer bomba koymazlarsa ETA'ya boyun eğdiniz demektir" şeklindeki ifadeler kullanması milletvekilleri arasında gerginliğe yol açtı. Zapatero, Rajoy'dan "sözlerini geri almasını" istedi.
Öte yandan, PP dışındaki Meclis'teki diğer siyasi partilerden Katalonya Bölgesi'nde faaliyet gösteren Yönelim ve Birlik Koalisyonu (CİU), Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC), Bask Milliyetçi Partisi (PNV), Birleşik Sol (IU), Kanarya Koalisyonu (CC), Galisya Milliyetçi Bloku (BNG), Aragon Birliği (CHA), Bask Bölgesi'ndeki Eusko Alkartasuna (EA) ve Nafarrao-Bai, uyarılarda bulunsalar da terörizmle mücadelede genel anlamda Zapatero'ya desteklerinin devam ettiğini belirttiler.
İspanya Meclisi'nin 2 büyük partiden oluşmasından dolayı terörizm gibi bir konuda PP'nin alacağı tavır büyük önem taşıyor. ETA'nın 30 Aralık'taki saldırısı sonrasındaki anketlerde, 2004'deki genel seçimler sonrasında ilk defa PP'nin, PSOE'nin üzerinde oy alması da İspanya'da terörizm konusunun siyasi dengeleri nasıl değiştirdiğinin bir kanıtı olmuştu.
ETA'ya karşı "demokratik tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini ve sosyal örgütleri birlik olmaya" çağıran İspanya Başbakanı, yeni bir "Terörizmle Mücadele Paktı" hazırlanması için Meclis'teki siyasi partileri tek tek çağırıp görüşeceğini açıkladı.
Zapatero, "Terörizmle Mücadele Paktı"nın yeniden gözden geçirilmesiyle "terörizme karşı mücadelenin yeniden inşa edilip, genişletileceğini ve güçlendirileceğini" ifade etti.
350 milletvekilinden oluşan Meclis'te 164 milletvekili ile hükümeti kuran Sosyalist İşçi Partisi'nden (PSOE) sonra 148 milletvekili ile en büyük ikinci parti olan ana muhalefetteki Halk Partisi (PP), Zapatero'nun terörle mücadele politikasına karşı "Başarısızlığınıza eşlik etmekten daha büyük bir hata olamaz" diyerek, Meclis'te Zapatero'ya destek vermeyen tek parti oldu.
PP lideri Mariano Rajoy, 8 Aralık 2000 tarihinde (PP'nin hükümette olduğu dönemde) PSOE ile PP arasında imzalanan Terörizmle Mücadele Paktı'nı bozan tarafın "teröristlerle diyaloğa başlayan PSOE" olduğunu ileri sürerek, başka pakta gerek olmayıp, 2000 yılındaki paktın geçerliliğini savundu.
Rajoy, Başbakan Zapatero'dan çok açık bir şekilde "ETA ile ilişkisini tamamen sona erdirdiğini söylemesini", "Asla siyasi bedel ödenmeyeceğini açıklamasını", "ETA'nın saldırılarını kesin bir dille kınamadığı sürece Batasuna'nın gelecek bahar ayında yapılacak yerel seçimlere, ad değiştirme dahil hiçbir şartla katılamayacağını garanti etmesini" istedi.
Bu arada Meclis'te Zapatero ve Rajoy arasında geçen sert tartışmada muhalefet liderinin "inanılırlığınız yok" dediği Zapatero için "Terörizmle mücadelenizi desteklemek bir intihardır. Eğer ETA'ya olan vaadlerinizi gerçekleştirmezseniz bomba koyacaklar, eğer bomba koymazlarsa ETA'ya boyun eğdiniz demektir" şeklindeki ifadeler kullanması milletvekilleri arasında gerginliğe yol açtı. Zapatero, Rajoy'dan "sözlerini geri almasını" istedi.
Öte yandan, PP dışındaki Meclis'teki diğer siyasi partilerden Katalonya Bölgesi'nde faaliyet gösteren Yönelim ve Birlik Koalisyonu (CİU), Katalonya Cumhuriyetçi Solu (ERC), Bask Milliyetçi Partisi (PNV), Birleşik Sol (IU), Kanarya Koalisyonu (CC), Galisya Milliyetçi Bloku (BNG), Aragon Birliği (CHA), Bask Bölgesi'ndeki Eusko Alkartasuna (EA) ve Nafarrao-Bai, uyarılarda bulunsalar da terörizmle mücadelede genel anlamda Zapatero'ya desteklerinin devam ettiğini belirttiler.
İspanya Meclisi'nin 2 büyük partiden oluşmasından dolayı terörizm gibi bir konuda PP'nin alacağı tavır büyük önem taşıyor. ETA'nın 30 Aralık'taki saldırısı sonrasındaki anketlerde, 2004'deki genel seçimler sonrasında ilk defa PP'nin, PSOE'nin üzerinde oy alması da İspanya'da terörizm konusunun siyasi dengeleri nasıl değiştirdiğinin bir kanıtı olmuştu.