Fotoğrafın Ozan’ı 89 yaşında... Flu geçmişin net objektifi

Güncelleme Tarihi:

Fotoğrafın Ozan’ı 89 yaşında... Flu geçmişin net objektifi
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2022 07:00

90’ına merdiven dayadı... Ama makinesi hâlâ boynunda. Geçmişin sisli gölgelerine karışıp gidecek karelere hayat veriyor. Tıpkı yıllardır yaptığı gibi... Yakın tarihin siyaset, iş, sanat dünyası ve gündelik hayatın sıradışı anları, Ankara’nın duayen fotomuhabiri Ozan Sağdıç’ın objektifiyle netleşiyor...

Haberin Devamı

Fotoğraf sanatçısı Ozan Sağdıç, önümüzdeki günlerde 89 yaşını kutlayacak. Önemli etkinliklerde boynunda fotoğraf makinesi ile Ankaralıların hâlâ görme şansı yakaladığı Sağdıç’ın objektifine siyaset, iş ve sanat dünyasından birçok isim poz verdi. Fotoğrafları dünyanın önemli yayınlarında yer buldu. Stüdyosu yıllar boyu sanat ve eğlence dünyasının uğrak yeri oldu. Ozan Sağdıç 90’ına bir kala, arşivinden değerli fotoğrafları Hürriyet gazetesine açtı, hayatının dönüm noktalarını, karelerinin ilginç hikâyelerini de anlattı.

10 YAŞINDA RESSAM VE BAŞYAZAR İMZASI

Burhaniye Pelitköy’de 30 Aralık 1934’te doğan Sağdıç, 2 yaşında babasının memleketi Edremit’e gidiyor. Sanat daha ilkokulda girmiş kanına. Resim dersleri alıyor, duvar gazetesi çıkarıyor. İlk imzası da o yıllarda yayınlanıyor: “Öğretmenim Lütfiye Hanım sayesinde duvar gazetesi çıkardım. İlk imzam 10-11 yaşında ‘başyazar ve ressam’ ifadesiyle o gazetede yayınlandı” diyor ve başlıyor anlatmaya: “İzmir Buca Ortaokulu’nda yatılı okudum. Sonra yine yatılı İstanbul’da Kabataş Lisesi’ne gittim. Liseye beni yazdıran da babamın arkadaşı meşhur şair Orhan Şaik Gökyay’dı. 1953 yılında Erdemit’e döndüğümde Daci marka bir kutu fotoğraf makinesi aldım. Selçuklu zamanından kalan Kurşunlu Camisi vardı. Koşa koşa gittim, onu çektim. Böylece elime fotoğraf makinesini almış oldum. Fotoğrafçılık öğrenmek istiyordum.

Haberin Devamı

HAYAT MECMUASI’NIN İLK FOTOMUHABİRİ

Büyük hayallerim vardı, İstanbul’a gittim. Taksim’de Foto Sait’te başladım, o beni İstanbul Umum Fotoğrafçılar Derneği’ne götürdü. Döviz kıtlığı vardı. Her türlü ihtiyaç, odalar ve dernekler aracılığı ile hak sahiplerine tanzim ediliyordu. O sayede dönemin en küçüğünden en meşhuruna bütün İstanbul fotoğrafçıları ile tanıştım. Hepsinden bir şeyler öğrendim. Cumhuriyet gazetesinde gördüğüm ‘Fotoğraf alınacak’ ilanıyla İstanbul fotoğraflarımı Doğan Kardeş Matbaası’nın üst katındaki adrese götürdüm. Karşımda o dönemin büyük üstatları Vedat Nedim Tör, Hikmet Feridun Es, Şevket Rado, Carl Rudolf vardı. 10 fotoğraf aldılar, ben o para ile fotoğraf makinesi aldım. Yıl 1956’ydı. Fotoğrafları alan Şevket Rado ve o dönemin en meşhur foto muhabirlerinden Hikmet Feridun Es beni tekrar çağırdı. ‘İki aya kadar Hayat Mecmuası’nı çıkaracağız’ dediler. 6 Nisan 1956’da yayına başlayan Hayat Mecmuası’yla gazeteciliğe adım attım. Kısa süre sonra Ara’yı (Ara Güler) aldılar. Hayat Mecmuası’nın ilk fotomuhabirleri ben ve Ara Güler’di.”

Haberin Devamı

ARA GÜLER’LE ÇATI KATINDA

Ara’nın ailesi yazları Yakacık’a giderdi. Onların odasında kalırdım. Ara’ların evinde çatı katı boşalınca orayı birlikte kullandık. Maddi açıdan benim için sefalet günleriydi. Ara da öyleydi ama sıkıştığında annesi Anjel Hanım’dan isteyebiliyordu. 1956’dan 1960’a kadar İstanbul’da çalıştım. Hayat Mecmuası Ankara’da büro açmaya karar vermişti. 29 Nisan1960’ta Hayat Mecmuası’nın Ankara’daki ilk çalışanı olarak başkente geldim. 70’lerde Hayat Mecmuası’ndan ayrıldım. Çalışırken Devlet Tiyatroları’nın sık sık fotoğraflarını çekiyordum. Devlet Tiyatroları’nın fotoğraflarını Osman Darcan çekerdi, baba-oğul gibi olduk. O vefat edince Devlet Tiyatroları bana kaldı. Yabancı ajanslarla ve Türk ajanslarla çalıştım. Cumhuriyet ve Milliyet’in bürolarından çıkmıyordum. Mete Akyol, Orhan Koloğlu hep birlikteydik. Abdi İpekçi’nin tercihi ile Milliyet’in çıkardığı dergiye dışarıdan işler çekiyordum.”

Haberin Devamı

Fotoğrafın Ozan’ı 89 yaşında... Flu geçmişin net objektifi

SON FRAKLI CUMHURİYET BAYRAMI

“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Meclis’te yapılan törene katılan büyükelçiler… Yabancı misyon temsilcileri o zamanlar resmi bayramlarımıza frakla katılırdı. Hatta bu son fraklı törendi diye hatırlıyorum.”

İLK FOTOROMAN VE TİYATRO AFİŞLERİ

Ozan Sağdıç, hayatı boyunca ‘ilk’lere imza atan bir isim olmuş: “Hayat, Ses ve diğer dergilere fotoromanlar yurtdışından gelirdi. Turgut Özakman’a gittim. Yerli fotoroman çekmek istediğimi söyledim. Radyo için yazdığı bir senaryo verdi, çektim. Fotoroman, 1965 yılında Ses’te yayınlandı. Devlet Tiyatroları’nda afişler önceden yalnızca yazıdan ibaretti. Fotoğraf, grafik, resim yoktu. Cüneyt Gökçer, tiyatronun müdürüydü. Anlattım ‘Yap da görelim’ dedi. Devlet Tiyatroları’nın grafik tasarımlı, fotoğraf kullanılan ilk afişlerini ben yaptım.”

Haberin Devamı

Fotoğrafın Ozan’ı 89 yaşında... Flu geçmişin net objektifi

DEMİREL AİLESİ DİREKSİYONDA

Süleyman Demirel’in Başbakanlık’taki ilk yılıydı. Bayındır Barajı’nı çok önemsiyordu. Açılışına beni götürdü. Orada otomobilin direksiyonuna Nazmiye Hanım geçti, ben de bastım deklanşöre.

Fotoğrafın Ozan’ı 89 yaşında... Flu geçmişin net objektifi

Tiyatrocu Ayten Gökçer, Hayat Mecmuası’nın balkonunda...

FOTOĞRAFA RUH ÜFLEMEK

“Fotoğrafın iki boyutu var. Biri dış estetik; doku, komposizyon, perspektif, leke... Bunlar öğrenilebilen unsurlar. Diğer boyutu ‘iç estetik’, o öğrenilebilen bir şey değil. Fotoğrafa ruh üflemek.”

Fotoğrafın Ozan’ı 89 yaşında... Flu geçmişin net objektifi

Haberin Devamı

O KEDİYİ EVE BEN GÖTÜRDÜM

Ecevit, 1977 seçimleri öncesinde Van’da miting yapmıştı. Karaoğlan yılları. Beni de özel olarak çağırmışlardı. Rahşan Hanım’la Bülent Bey’e Van kedisi hediye edildi. Ama kedi epey hırçındı. Yolculuk boyunca ben baktım, evlerine ben götürdüm.

Fotoğrafın Ozan’ı 89 yaşında... Flu geçmişin net objektifi

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal spor yaparken.

Fotoğrafın Ozan’ı 89 yaşında... Flu geçmişin net objektifi

Günlük hayatın ruhuna üflediği bir kare...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!