Güncelleme Tarihi:
Seçim bölgesi Ordu'nun Fatsa İlçesi'nde incelemelerde bulunan AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa, açıklamalarda bulundu. Fındık fiyatının seçimlerden önce açıklanacağını belirten Fatsa, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ‘Seçimden önce bir fiyat açıklarsak seçim politikası gibi algılanır mı?’ düşüncesinde olduğunu belirterek, “Elbette, sonuçta bir fiyat açıklanacak. Ama bu vatandaşımızın beklentisine yüzde 100 hitap edecek bir fiyat olmasa da en az yüzde 70 oranında karşılayacak bir fiyat olacaktır” dedi. Seçimleri kimin kazanacağının ortada olduğunu ileris süren Fatsa, “Sonuçları belli olan bir seçimde tahmin edileceği gibi hiç heyecan verici değildir” diye konuştu.
ÇETE VE TERÖR ÜLKENİN İKİ BELASI
Fatsa, Türkiye'nin iki belası olduğunu da belirterek, bunlardan birinin terör, diğerinin de çete olduğunu dile getirdi. Fatsa, şunları söyledi:
“Birincisi Ecevit ‘ben derin devleti gördüm’ dedi. 1977'de başını yediler, iktidardan uzaklaştı. Bir de rahmetli Özal gördü, kurşun yedi açıklayamadı. Derin operasyon Danıştay saldırısı ile başladı. Daha katili bile açıklanmadan, dediler ki bu bir irtica-i faaliyettir. Yaşasın laiklik, kahrolsun irtica. Daha sonra Danıştay saldırısının failleri dahil bütün parçalar bir araya geldi. Bunlar her şeyin kendileri için mal olduğunu söylüyor. Adam gidiyor Mersin'de silah üzerine yemin ediyor. Öldürecek miyiz, öldüreceğiz. Eryaman'da şahsın elinde C4 patlayıcıları yakalıyorsun. Şikayetçi oluyorsun, mahkeme ‘çete oluşmamıştır’ diyor. Türkiye'de yargı sistemi çöküyor. Bunu cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de gördük.”
Fatsa, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz bir şeyi ısrarla telaffuz ediyorduk ama kabul etmiyorlardı. Şimdi kendileri de kabul ettiler. Dediler ki Türkiye’de bir halk iktidarı bir de devlet iktidarı var. İki başlı bir ülke olmaz. Türkiye’nin sıkıntısı şafaklaşamamaktır. Her fırsatta terör diye bağırıyorlar. Çete konusuna gelince kimse ağzını açıp bir şey demiyor. Hatta bundan nemalanmaya çalışıyorlar. Bunlar en başta ülke için tehlikeli oyunlardır. Ne beni ne de partimi kimse sevmek zorunda değildir. Beni sevmeyebilirsin, partimi de sevmeyebilirsin. Ama benimle mücadele etmenin yolu ülkeyi kaosa sürüklemek değildir. Vatandaşla paylaşmak için gerçeklerin varsa anlatırsın ve beni sandıkta mahkum edersin. Kaos oluşturmak kimsenin menfaatine olmaz. Bunun geçmişte yasanmış olan çok belirgin örnekleri vardır.”