Güncelleme Tarihi:
Çocukların geleceği adına doğru kararlar vermek için büyük çaba gösteren kadın hakimler, çocukların gözyaşları arasında duygularıyla da baş etmek durumunda kalıyor. Malatya Adliyesi'nde görev yapan çocuk mahkemesi hakimi Emine Kahraman da onlardan biri. 17 yıldır hakimlik yapan ve adliyede sulh, ağır ceza ve kadastro olmak üzere çeşitli birimlerde çalışan Kahraman, yaklaşık bir yıldır da çocuk mahkemesinde görev yapıyor.
Davalarda yaşadığı duygu dolu anları anlatan Emine Kahraman, mesleğini ve çocukları çok sevdiğini dile getirdi. Kendisinin de bir anne olduğunu ve 3 çocuğu bulunduğunu anlatan Kahraman, çocuk mahkemesinde görev yapan anne ve kadın olmanın çocukları daha iyi anlamasına da önemli katkılar sağladığını söyledi.
KADIN HAKİM OLMAK FOTO GALERİ
Çocukların mahkemede gözlerinin içine bakarak samimiyetle bütün duygularını ifade edebildiklerini belirten Kahraman, “Çoğu kez Çocuk Koruma Kanunu'ndan kaynaklanan duruşmalarda kendini ifade edebilen çocuklar, genelde kürsüye yaklaşıp, bazen inci gibi gözyaşlarıyla 'ne olur, bizi annemize, babamıza ver' diyorlar. Çok duygu yüklü bir mahkeme. Çocuklar kadın bir hakim görünce kendilerini daha rahat hissediyorlar belki de” diye konuştu.
Çocukları şekerle karşılıyor
Adliyenin soğuk duvarlarını çocuklar için daha sevimli kılabilmek için onları her zaman önce şekerle karşıladığını ve çocukların gözlerinin içine bakarak isimleriyle hitap ettiğini anlatan Kahraman, onların da bütün samimiyetiyle duygularını kendisine açabildiğini belirtti.
Davalarda çocukların büyük bir bölümünün kendisinden ailelerini, anne babalarını istediklerini dile getiren Kahraman, “Ancak şiddet uygulayan, psikolojik rahatsızlığı olan aileler, ya da istismara uğrayan çocuklarla ilgili önceliğimiz hep çocuklar oluyor. Onları mutlaka korumamız gerekiyor” dedi.
Ailesinden ne görürse görsün çocukların her zaman taleplerinin ebeveynleriyle kalmak olduğunu anlatan Kahraman, “Çocuklar gözyaşlarıyla kürsüye yaklaşıp 'beni anne babama ver' deyince onları ikna etmek bazen biraz zor oluyor. Ama mutlaka onları da 'daha güzel bir yaşamın olacak' diye ikna ediyoruz. Tabii ki, her zaman önceliğimiz, çocuğun ciddi zarar görmediği durumlarda ailesiyle birlikte kalması. Büyük zararlara uğrayacaklarını düşündüğümüz durumlarda da mutlaka çocuklar için koruma kararları veriyoruz” diye konuştu.
Çocukların her durumda kurumlarla birlikte kendilerinin de denetimi altında olduğunu söyleyen Kahraman, çocuğu her zaman gözlemlediklerini, raporlar düzenlendiklerini, her değişen durumda yeniden düzenlemeler yaptıklarını belirtti. Kahraman, “Biz çocuklar adına hayatlarını düzenliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarıma sarılınca o çocuklar geliyor aklıma”
Duruşmalarda çocukların yaşlı gözlerle “annemizi babamızı istiyoruz” dediklerinde kendisinin de bu durumdan etkilendiğini ifade eden Kahraman, “Çünkü benim de çocuklarım var. Kendi çocuklarım geliyor aklıma. Çocukların en büyük arzusu, ihtiyacı, aslında anne baba sevgisi, aile ortamında büyümek. Çok üzülüyorum ama onlarla beraberken ağlamamaya çalışıyorum. Sonrasında tabii etkileniyorum. Çocuklarıma sarılınca o çocuklar geliyor aklıma” diye konuştu.
3 çocuk annesi Kahraman, çocuk mahkemelerinde kadın hakim olmanın avantajlarını şu sözlerle ifade etti:
“Kadın ve bir anne olarak çocuklara karşı daha toleranslı ya da hoşgörülü oluyoruz. 'Onlar birer çocuk, her şeye rağmen çocuk. Onlardan çok büyük sorumluluklar ya da bilinç bekleyemeyiz' düşüncesiyle hareket edebiliyoruz. Hakimler olarak her birimiz objektif ve adil olmak, adalet duygusunu yerleştirmek, uygulamak, en iyi kararı vermek durumundayız. Ama kadın hakim olunca belki gelen çocuklar kadın hakimlerdeki o samimiyet ve duyguyla daha kendilerini rahat ifade edebiliyor. Benim karşımda çok ağlıyorlar. Duygularını daha rahat ifade ettiklerini düşünüyorum.”