Güncelleme Tarihi:
Erdoğan, 1870 yılından beri bünyesinde Türkoloji Bölümü’nü barındıran ELTE Üniversitesi’nde “Türk dış politikası ve küresel barış” konulu bir konferans verdi. Erdoğan konuşmasında şunları söyledi:
HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL
“Üzülerek söyleyeyim ki Macaristan’ın gösterdiği yapıcı yaklaşımı AB’nin geneli için söylemek mümkün değildir. 2005 yılında başlayan müzakere sürecindeki tıkanıklık hala devam ediyor. AB’nin temel ilkelerinden biri, verilen söze sadakat, yani ahde vefa kuralıdır. Bazı liderler tarafından bu sadakat çiğnenmiş, Türkiye
Kötü sürpriz |
Erdoğan'ın konuşma yaptığı üniversite önünde toplanan Esad yanlısı Suriyelilerden oluşan bir grup, Başbakan'ı protesto etti. Göstericiler, ellerindeki Beşar Esad posterleriyle Suriye rejimi lehinde sloganlar attı. Eylemciler açtıkları "Suriye'den elinizi çekin" yazılı pankartlarla Türkiye, ABD, İsrail ve Katar'ı protesto etti. |
için yeni şartlar çıkarılmıştır. Türkiye’yi AB’ye alırlar veya almazlar hiç önemli değil ama bir gerçeği bilmenizi istiyorum; Türkiye’nin müracaatı 1959 yılıdır, resmi müracaat 1963’tür. Yani 50 yıl. AB ülkelerinin hiçbirine böyle bir uygulama gösterilmemiştir. Şu anda AB üyesi ülkelerin bir çoğu var ki Türkiye’nin ne ekonomik durumuyla ne hak ve özgürlükler noktasındaki durumuyla mukayese edilemeyecek kadar geridedir. Bazı ülkelerin AB müktesebatı ile yakından alakası yoktur. İdeolojik yaklaşımlarla AB’ye alınmışlardır. Bunlardan bir tanesi Güney Kıbrıs’tır. Kıbrıs diye bir ülke yok. Rum Yönetimi var.
KARARIMIZI VERİRİZ
Üyelik sürecinin halen Türkiye için stratejik öneminin olduğunu vurgulamak isterim ama nereye kadar? Tabii ki bir yere kadar. Bir yerden sonra biz de kararımızı veririz. AB şu anda küresel ekonomik krizin etkisi altında. Son yıllardaki bazı uygulamalar nedeniyle Avrupa vizyonu ve ufku yıpranmış durumda. Avrupa’nın bazı ülkelerinde yeniden baş gösteren ırkçılık, hoşgörüsüzlük ve saldırılar da tehlike sinyalleri vermektedir. Böyle bir süreçte Türkiye’nin üyeliği hiç kuşkusuz AB’ye güç katar, vizyon katar, ufuk katar. Türkiye’nin üyeliği Avrupa için hayati bir önem taşıyor. En önemlisi de Türkiye’nin üyeliği Avrupa’da alarm veren ırkçılığa karşı adeta panzehir olacaktır. Birlikte yaşama kültürüne güç katar. Bazı liderlerin popülist tavırları süreci tıkamıştır.”
SÜRPRİZ DİNLEYİCİ
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasını dinleyenler arasında İsrail, ABD ve Yunanistan büyükelçileri de vardı. İsrail Büyükelçisi İlan Mor, “Biz Türkiye ile düşman değiliz. Diplomatik ilişkilerimiz devam ediyor. Geçmişte çok güzel günlerimiz oldu. Türk halkına saygı duyuyoruz.” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın üniversiteye girişi sırasında da bir grup Esad yanlısı, Türkiye, Amerika, İsrail ve Katar aleyhine sloganlar attı.