Anadolu'nun Galatasaray Lisesi

Güncelleme Tarihi:

Anadolunun Galatasaray Lisesi
Oluşturulma Tarihi: Şubat 16, 1998 00:00

Haberin Devamı

Burası Robert Koleji, Galatasaray Lisesi, Üsküdar Amerikan Kız Lisesi, Atatürk Anadolu Lisesi ya da İzmir Özel Türk Lisesi değil. Burası Anadolu'nun çorak topraklarında Osmanlılar döneminde inşa edilen, bir zamanın yatılı bölge okulu Afyon Lisesi. Birçoğumuzun adını bile duymadığı, başarılı okullar arasında saymadığı ‘‘devlet’’ okulu...

Asırlık geçmişinde politikacısından profesörüne, sanatçısından bürokratına tam 102 ‘ünlü’ feyz almış Afyon Lisesi'nden. Ünü de bu kadar ünlü yetiştirmesinden geliyor lisenin. Halen devletin bir numaralarını temsil eden Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Anayasa Mahkemesi'nin yeni Başkanı Ahmet Necdet Sezer ünlü mezunlardan birkaçı.

İLK ÜNLÜSÜ DEMİREL

Başka kimler yok ki bu okulda okumuş ünlüler arasında... Sinema Yönetmeni Yücel Çakmaklı, ses sanatçıları Emel Müftüoğlu ve Neco (Nejat Sesyılmaz), psikiatrist Haydar Dümen, OHAL bölgesinin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığını da yapan emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy, Maliye eski Bakanı İsmet Attila, Millet Partisi Genel Başkanı Aykut Edibali, Ankara 1 Nolu DGM eski başkanlarından Yargıtay 1. Ceza Dairesi Üyesi Muammer Ünsoy, Gazeteci-Yazar Selahattin Duman ve dahası...

2. Abdülhamit döneminde 1894 yılında ‘‘Karahisar-ı Sahip İdadisi’’ adıyla kurulmuş okul. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte lise düzeyinde eğitim vermeye başlamış. Dönemin parmakla sayılan okullarındanmış. Bu kadar ünlü yetiştirmesi kimilerine göre tesadüf. Okulun beş yıllık Müdürü Mehmet Gürel Yardım'a göre ise okulun sırrı, bölge okulu ve yatılı olmasında yatıyor.

Isparta, Denizli, Kütahya başta olmak üzere altı ilin toplandığı bölge okulu Afyon Lisesi. Zeki, çalışkan ancak okuma imkanı olmayan gençlerin sınavla girdiği okulun bir bölümü 1960'lı yıllara kadar yatılı o yüzden. Bölge okulu olmaktan çıktıktan sonra da, okulun başarısının devam ettiğini kaydeden Yardım şunları söylüyor: ‘‘Çünkü Afyon kavşak noktası. Bundan 10-15 yıl öncesine kadar Afyon Lisesi Afyon'da bir tek liseydi. Bütün öğrenciler de Afyon Lisesi'ne geliyordu. Afyon'un yüzde 80'i de bu okuldan mezun.’’ Köklü liselerin genellikle büyükşehirlerde kümelendiğine dikkat çeken Yardım, Anadolu'da ise Türk siyasi ve bürokrasi hayatına Afyon Lisesi kadar büyük damga vuran başka bir lise olacağını tahmin etmediğini de vurguluyor. Yardım'a göre bugünkü okullarla kıyaslanacak olursa Afyon Lisesi'ne ‘‘Anadolu'nun Galatasaray Lisesi’’ bile demek mümkün.

Afyon Lisesi'nin Cumhuriyet tarihine adını yazdıran ilk ünlüsü okula 88 numarayla kayıt olan Isparta İslamköylü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. 1940-1941 öğretim yılında yatılı okuduğu yılları ve sayısız hatıraları geride bırakarak, ‘pekiyi’ dereceyle mezun olan Demirel, sınıfın ‘imrenilecek öğrencisi’ olarak anılıyor. ‘Jimnastik’ten önce 2, sonra 4 notu alan Demirel son olarak 10 alınca beden dersini kurtarmış.

Afyon'da ikamet eden sınıf arkadaşı Rahmi Özbay liseli Demirel'i şöyle anlatıyor: ‘‘Matematiği çok severdi. Tüm problemleri zorlanmadan çözerdi. Arkadaş canlısıydı. Hala arar sorar. Sınıfın en çalışkanıydı. Mühendis olmak istiyordu. Oldu.’’ Yoklamada adı Demirel'den sonra okunan Özbay, ‘‘Kıskanır mıydınız?’’ sorusuna da bir süre duraksadıktan sonra yarım ağızla cevap veriyor: ‘‘Hayır kıskanmazdık. Ama onun yerinde olmaya gayret ederdik.’’ Mesleği eczacılığı bırakarak, vakit geçirmek için oğlunun şekerci dükkanında çalışan ve kendi deyimiyle ‘‘dede mesleğini sürdüren’’ 74 yaşındaki Özbay'ı hatıralarıyla başbaşa bırakıp ayrılıyoruz dükkandan.

KARADAYI'NIN DÜSTURU

1994'teki 100. yıl kutlamaları hala hatıralarda. Süleyman Demirel, yıllar sonra ilk kez bu kutlamalar sırasında gitmiş gençliğini geçirdiği okuluna. Atatürk ve İsmet İnönü'nün ziyaretlerinden sonra üçüncü Cumhurbaşkanı'nı, hem de mezun olduğu okulda, güllerle karşılayan Afyon Liseliler'in, Demirel'in şu sözlerini unutmaları mümkün değil: ‘‘Buraya uçarak geldim. Ama sevinçten.’’ Demirel'in gelişini unutamayanlardan birisi de şu anda okulun son sınıfında okuyan Veli Başaran. İlk kez bir politikacıyı görmenin heyecanını kendisine verilen arka kapıdan kimseyi geçirmeme, kendi deyimiyle ‘‘koruma’’ göreviyle aşmaya çalışan Başaran, içeri girmek isteyen ‘‘yapılı’’ bir adama sert çıkınca ağzının payını almış: ‘‘Geçemezsiniz, dedim. ‘Sen de kim oluyorsun' dedi. Kendimi tanıttım. Meğer Demirel'in korumasıymış.’’

Afyon Lisesi bir kez de Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’yı ağırlamış yıllanmış tahta sıralarında. Okula 1946 yılında 1347 numarayla kaydolan Karadayı sınıf geçme defterine göre lise 1'de ‘‘5'ten şaşma 6'yı aşma’’ düsturunu benimsemiş. Birinci sınıfı okuduktan sonra tasdiknameyle ayrılarak askeri okula yazılan Karadayı'nın Biyoloji ve Kimya dışında (bu dersleri 6), ‘‘Askerlik’’ dersi de dahil olmak üzere diğer tüm notları 10 üzerinden 5 olarak geçmiş okul kayıtlarına.

Okul Müdürü Gürel Yardım, Karadayı'yı Genelkurmay başkanı olarak göreve başladığında Afyon Gazeteciler Cemiyeti'nden bir grup gazetecinin ziyaret ettiğine değinirken, Karadayı'nın, sonradan kendisine iletilen sözlerinden gurur duyduğunu gizlemiyor: ‘‘Afyon Lisesi'nden feyz aldım. Ben de unutulmaz hatıralar bıraktı. Birgün mutlaka feyz aldığım ilim yuvasını ziyaret edeceğim.’’

Lisenin ünlüleri okulun öğrencilerine de azim vermiş. Bunlardan biri de son sınıf öğrencisi Abdullah Alaaddinoğlu. Ailesinden herkesin Afyon Lisesi mezunu olduğunu kaydeden Alaaddinoğlu, ‘‘Cumhuriyet Lisesi'nin ortaokulunda okuyordum. Afyon Lisesi'nde okumam gerektiğini düşündüm ve liseye burada başladım. Okula geldikten sonra Cumhurbaşkanımızın buradan mezun olduğunu ve okulun birçok başarılı isim yetiştirdiğini öğrendim. Daha azimli olmaya karar verdim’’ sözleriyle anlatıyor duygularını. Diplomat olmak istediğini belirtirken ‘‘Kimbilir, gün gelir belki biz de ünlü oluruz’’ demekten de geri kalmıyor.

Hikmet Kolukısa da okulun son sınıf öğrencisi. Endüstri mühendisliğini hayal ediyor. Şimdiki politikacılardan pek hoşlanmadığını da sözleriyle ortaya koyuyor: ‘‘Millet olarak politikacılar, bulunduğumuz yerlere geldikleri zaman bayağı ilgi gösteriyoruz. Sanki çok işler yapmışlar gibi. Milletin ve devletin durumu ortada. Devlet kademelerinde görev yaptıkları için bu ilgi doğal olabilir ama mevcut durumu gördükçe onlardan hoşlanasım gelmiyor. Milletin çok unutkan olduğunu düşünüyorum. Biraz tepki gösterseler belki daha yararlı olur.’’

Demirel okulun ek binasının açılış töreninde aynı okuldan mezun Sağlık Bakanı Halil İbrahim Özsoy ile birlikte yıllanmış tahta sıralara oturarak geçmişi yad etti.

104 yıllık tarih

Tarihi Afyon Lisesi, ‘‘Karahisar-ı Sahip İdadisi’’ adıyla Ağustos 1894'te kuruldu. Beş öğretmen, 61 öğrenci ve iki hademe ile Mecidiye'de Paşa Camii karşısındaki rüştiye mektebinin üst katında öğretime başladı. Okulun ilk öğretmen kadrosu da Müdür, Tarih ve Hesap Muallimi Mustafa Nesip Bey, Arapça, Ulum-i diniyye ve Lisan-ı Osmani Muallimi İbrahim Hulusi Efendi, Farisi muallimi ve mubassır Hacı Aziz Efendi, Fransızca, Coğrafya ve Resim Muallimi Saip Efendi, Hüsn-i Hat Muallimi Ahmet Efendi'den oluşuyordu. Okul 1900 yılında Yukarıpazar'daki eski Namık Kemal İlkokulu'nun binasına taşındı. Şimdiki okul binasının yapımına ise 1914'de başlandı. Ekim 1916'da muhteşem bir törenle eğitim-öğretime açılan okulun öğretim sistemi 1921 yılına kadar değişmeden devam etti. 1921-1922 öğretim yılında dokuz yıllık ‘‘Sultani’’ye çevrilen okul içerisinde daha sonra ticaret bölümü de açıldı. 1931 yılında yeniden düzenlenerek altı sınıflı lise haline getirilen okul, 1971 yılında yalnızca lise eğitim veren kurum haline getirildi. 1993 yılında da ‘‘Ağırlıklı Yabancı Dil Uygulayan Lise’’ bölümü açıldı. Halen bin 900 öğrencisi ve 70 öğretmeni ile 35 derslikte eğitim-öğretime devam ediyor.

Atatürk'ün Afyon Lisesi'ni ziyareti ‘‘Atatürk Afyon'da: 1982’’ kitabının 117. sayfasında şöyle anlatılıyor:

‘‘Gazi'nin ziyaret programında Afyon Lisesi yoktu. Lise Müdürü Ahmet Sami Onur, aldığı cazip bir tedbirle, Gazi'nin programını değiştirdi. Gazi'nin geçeceği yol üzerinde lise kapısı önüne kadar iki sıra izci dizildi. Yolların diğer kısmı kapatılmıştı. Gazi Halkevi'nden ayrılacağı sıra yolların izciler tarafından kapatıldığı görülünce güvenlik kuvvetleri yolu açmak için harekete geçti. Gazi durumu anlayarak güvenlik kuvvetlerinin müdahalesine engel oldu. İzcilerin açtığı yolu takiben liseye doğru yöneldi. Bir izciye ‘‘Bu yol nereye gider?’’ diye sorunca izcinin ‘‘İrfan Yuvasına Paşam!’’ cevabından da çok memnun oldu. İzci kordonunu izleyerek beraberindekilerle birlikte liseye gelen Gazi, öğretmen ve öğrenciler tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı. Daha sonra da Afyon Lisesi'nin bütün ihtiyaçlarının giderilmesi ve noksan kadrosunun tamamlanması için kesin emirler verdi.’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!