YKS üzgünleri için diğer seçenekler

Güncelleme Tarihi:

YKS üzgünleri için diğer seçenekler
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2019 08:00

Üniversite tercihleri sona erdi. Adaylar yerleştirme sonuçlarını bekliyor. Bazıları, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda (YKS) barajı aşamayarak hiç tercih yapamadı, bazılarıysa hayal ettiği bölümü tercih edemedi. Ancak üniversiteli olma şansı henüz bitmedi. Uzmanlar bu sonuçların adayların son şansı olmadığına dikkat çekiyor. Yeniden sınavlara hazırlanma, ek kontenjanlar ve yurtdışı seçenekleri yeni kapılar açabilir.

Haberin Devamı

Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) açıklanmasının ardından başlayan tercih dönemi de 29 Temmuz’da sona erdi. YKS Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) 150 barajını aşan 1 milyon 761 bin adaydan tercih yapanlar ve aileleri heyecanla yerleştirme sonuçlarını bekliyor. İstediği gibi bir sonuç elde edemeyen adaylar hemen ümitsizliğe kapılmamalı. Uzmanlar, ilk yerleştirme döneminde istediği üniversite veya bölüme giremeyen adayları ek yerleştirme sürecinin beklediğini hatırlatıyor. Önlisansa yerleşenler ancak lisans okumak isteyenler için ise eğitimlerini dört yıla tamamlayabilmelerine imkan veren dikey geçiş hakkı bulunuyor. Bunlardan yararlanamayanlar için bir yıl daha sınava hazırlanmanın büyük bir kayıp olmadığını söyleyen uzmanlar, “Herhangi bir bölüme gireyim de kurtulayım’ düşüncesi doğru değil” diyor. İşte o seçenekler:

Haberin Devamı

EK YERLEŞTİRME YAPILACAK
İlk yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından, yükseköğretim programlarına kayıt işlemleri yapılacak. Daha sonra ise üniversiteler, boş kalan kontenjanları ÖSYM’ye bildirecek. Boş kalan kontenjanlara ÖSYM tarafından merkezî olarak ‘ek yerleştirme’ yapılacak. Merkezî yerleştirmede, bir programa yerleşemeyenler yeniden tercih yapabilecek. Bir programa  girenler ise ek yerleştirme için başvuramayacak. Ayrıca, önlisans ve lisans programlarına ilk yerleştirmedeki en küçük puanın altında kalanlar yerleştirilmeyecek.

YURTDIŞINDA ÜNİVERSİTELER DE BİR SEÇENEK
Bir üniversiteye yerleşemeyen adaylar, yurtdışı seçeneklerini araştırabilir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere lider üniversiteleriyle dünyada yükseköğretim için akla ilk gelen ülkeler. Ancak eğitim masrafları 10 bin dolar ile 90 bin dolar arasında değişiyor. Avrupa’da ise çok düşük ücretle veya ücretsiz eğitim veren birçok ülke var. Örneğin; Almanya’da eğitim devlet tarafından finanse ediliyor. Ayrıca bazı ülkeler, uzun süreli programlara katılan uluslararası öğrencilere, eğitim alırken yasal olarak yarı zamanlı çalışma izni veriyor. Üniversite eğitimini yurtdışında tamamlamak isteyen adaylar, eğitim danışmanlarıyla birlikte bir yol çizebilir.

Haberin Devamı

ÖNLİSANS BÖLÜMLERİ DE DÜŞÜNÜLEBİLİR
Üniversite adaylarının önlisans programlarını, lisansa tamamlayabilme seçenekleri de var. ‘Meslek Yüksekokulları ve açıkçöğretim önlisans son sınıf öğrencileri ya da  mezunlarının, kendi alanlarındaki özel yetenek sınavı veya merkezî sistemle öğrenci alan lisans programlarına dikey geçiş hakkı bulunuyor. Adaylar, tercih edebileceği lisans programlarını ‘Dikey Geçiş Sınavı (DGS) Kılavuzu’ndan inceleyebilir.

BİRDEN FAZLA BÖLÜM OKUMAK DA BİR YOL
Üniversiteye yerleştikten sonra, farklı bir bölümde daha okuma imkanı bulunuyor. Adayların bu yolu da unutmamaları gerekiyor. Bu ister kendi fakültenizden ister farklı fakülteden bir bölüm olabilir. Çift anadalda, başarı şartını ve diğer koşulları sağlayan öğrenciler, aynı üniversitenin iki diploma programından eş zamanlı ders alabiliyor. Bu öğrencilerin çift diploma alma hakkı bulunuyor. Genel not ortalaması 100 üzerinden en az 70 olan ve anadal diploma programının ilgili sınıfında başarı sıralamasının en üst yüzde 20’sinde bulunan öğrenciler ikinci anadal diploma programına başvurabiliyor. Yandalda, kayıtlı olunan bölümde devam eden bir öğrenci, aranan koşulları karşılarsa başka bir programda eğitim alabiliyor. Ancak bu alanda diploma verilmiyor. Öğrenci yalnızca eğitim aldığını belgeleyen bir evrakı almaya hak kazanıyor.

Haberin Devamı

YATAY GEÇİŞ HAKKI
Bazı adaylar üniversiteye yerleştikten sonra bölümünde mutsuz olabiliyor. Bu durumda da sınava girmeden bölüm veya üniversite değiştirme olanağı bulunuyor. Yatay geçiş koşulları şöyle:

Kurumlar arası yatay geçiş: Üniversitelerin aynı düzeydeki eşdeğer diploma programları arasında; YÖK tarafından yayımlanan kontenjanlar çerçevesinde yatay geçiş yapılabilir. Bunun için öğrencinin bitirdiği dönemde genel not ortalaması 100 üzerinden 60 olmalı. Ayrıca, ÖSYM yerleştirme puanı, geçiş yapmak istenilen programın, merkezi yerleştirmede girilen yıldaki taban puanına eşit veya yüksek olması gerekiyor.

Kurum içi yatay geçiş: Aynı üniversitede yer alan diğer fakülte; yüksekokul, konservatuar veya meslek yüksekokullarına veya bu birimlerin kendi içindeki eşdeğer düzeydeki diploma programlarına; üniversitenin yönetim kurulu tarafından belirlenen kontenjanlar dâhilinde geçiş yapılabilir. ÖSYM tarafından yerleştirilen programda ikinci yarıyıldan başlayarak, beşinci yarıyıla kadar kurum içi yatay geçiş olanağı bulunuyor.

Haberin Devamı

Merkezi yerleştirme puanıyla yatay geçiş: Öğrencinin kayıt olduğu yıldaki merkezi yerleştirme puanı, geçmek istediği diploma programının taban puanına eşit veya yüksekse, hazırlık sınıfı da dâhil yatay geçiş için ilgili üniversiteye başvuru yapılabilir. Başvurular, üniversitelerin kurulları tarafından değerlendirilir.

 

'BİR YIL DAHA HAZIRLANMAK KÖTÜ SEÇENEK DEĞİL’
Cihan Yeşilyurt (Eğitim uzmanı): İlk yerleştirme sonuçlarından sonra istediği üniversiteye giremeyen adaylar için akla gelen ilk seçenek ek yerleştirme. Bu dönemde tercih yapacak adaylar, kendi puanlarının altındaki bölümleri yazmalı. Aksi takdirde açıkta kalırlar. Bir yıl daha hazırlanmak da kötü bir seçenek değil. Hedeflediği başarıya ulaşamayan öğrenciler, bu durumun sadece onlara özgü olmadığını unutmamalı. Bu yıl 2 milyon 390 bin kişi üniversite sınavına girdi. Bunların yaklaşık 600 bini üniversite öğrencisi. Bu bir kayıp değil. Diğer bir seçenek ise maddi durumu yeterli olanlar için yurtdışındaki üniversiteler olabilir.

Haberin Devamı

ÜNİVERSİTE HOBİ KURSU DEĞİL
Prof. Dr. Serap Nazlı (Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi): Üniversite hobi kursu değil, hayatımızın en az 40 yılını şekillendirdiğimiz bir eğitim basamağı. Dolayısıyla, ‘Herhangi bir bölüme gireyim de kurtulayım’ düşüncesi doğru değil. Öğrencilerimiz kendilerine, ‘Üniversite eğitimi benim için ne anlama geliyor? Bunun mesleki eğitim olduğunun farkında mıyım? Hangi mesleki alan benim ilgi ve yeteneğime uygun? Alacağım eğitim beni mutlu edecek mi?’ diye sormalı. Bunun için okul psikolojik danışmanlarından yardım almalılar. Sınava tekrar hazırlanan adaylar hazırlık sürecinde başarılarını olumsuz etkileyen faktörleri gözden geçirmeli. Etkili çalışma becerisi, zaman yönetimi, arkadaşlarla etkileşim, sosyal medya ve teknolojide geçirilen zaman dengesi, becerileri sınav stresini düşürüyor. Bu durumlar aynı zamanda ilk kez girecek adaylar için de geçerli. Öğrenciler, ebeveynlerini kırmadan, uygun bir dille sınav üzerinde konuşmalı. Aşırı beklentinin kendilerini nasıl etkilediğini anlatmalı.

BAKMADAN GEÇME!