YKS öncesi adaylara öneriler

Güncelleme Tarihi:

YKS öncesi adaylara öneriler
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2023 11:44

Eğitim sistemimizin en önemli konularından biri, ilköğretimden ortaöğretime ve ortaöğretimden yükseköğretime geçişte yapılan sınavlar. Adları ve içerikleri zaman zaman değişse de uzun zamandan beri bu sınavlar hayatımızın ve eğitim sistemimizin bir parçası. Öyle olmaya da devam edecek gibi görünüyor.

Haberin Devamı

Bu sınavların ülkemiz ekonomisi, eğitim sistemimiz ve uygulamaları, aileler ve sınavlara giren çocuk ve gençlerimizin kişisel, sosyal ve duygusal gelişimleri üzerindeki olumsuz etkileri hakkında hatırı sayılır bir bilgi birikimiz olmasına rağmen yerine daha makul ve daha iyi bir yöntem bulamadığımız için varlıklarını sürdürüyorlar. Bu yıl LGS 4 Haziran’da yapıldı, yaklaşık 3 milyon 500 bin gencimizin başvurduğu YKS de 17-18 Haziran’da yapılacak. Bu sınavlara hazırlanan çocuklarımız ve aileleri için eylül ayının ikinci yarısından, sınavların yapıldığı haziran ayının ikinci yarısına kadar geçen dokuz aylık süreç pek çok yönüyle farklı, uzun, yorucu ve stresli bir süreci oluşturuyor. Ülkemiz koşullarında yükseköğretime atfettiğimiz öneme bağlı olarak yarattığı stres de o ölçüde artıyor. Baştan hedefler iyi ve gerçekçi konulmuş, süreç iyi planlanmış, düzenli ve disiplinli bir biçimde çalışılmış ise bu sürecin sonunda elbette verilen emeğin, gösterilen çabanın ve gayretin sonuçları da tatmin edici olur. Ayrıca hazırlık döneminin başarılı bir biçimde yönetilmesi de oldukça önemli. Hem anne-babaların hem de gençlerimizin birbirlerini empatik bir şekilde anlayarak, birbirlerinin işini kolaylaştırmaları ve iş birliği yapmaları sonuca olumlu katkı sağlar. Sınava sayılı günler kala, sürecin daha iyi yönetilmesi adına gençlere önerilerim şunlar:

Haberin Devamı

KENDİNİZİ TAKDİR EDİN
Yaşamınızın bundan sonraki kısmı için önemli bir seçim ve yönelimin eşiğindesiniz. Ülkemiz koşullarının bir sonucu olarak yükseköğretime devam edip etmeme, edecekseniz hangi alanda ve hangi meslekle devam edeceğinize ulusal düzeyde bir sınavla, emsallerinizle yarışarak karar vereceksiniz. Yaşamımızda seçimlerimiz ve kararlarımız çoğu kez başkalarıyla rekabeti gerektirir. Sizler de yaşıtlarınızla istek ve yönelimleriniz için rekabet halindesiniz. Sınanmak ve sınav gibi sözcüklerin yaşadığımız stres nedeniyle bize çağrıştırdıkları çoğu kez olumsuz olsa da kendimiz adına daha iyi olanı istemek ve bunu elde etmek için başkalarıyla rekabet içinde olmak yaşamın gerçekliklerinden biri. Bu gerçeğin farkında olarak, potansiyellerimizi iyi tanıyıp, potansiyellerimizle uyumlu, gerçekçi hedefler belirlemek ve bizi hedeflerimize götürecek sağlıklı ve gerçekçi stratejiler ve yöntemlerle emek vermek durumundayız. Biz yetişkinler, anne-babalarınız, öğretmenleriniz, büyükleriniz sizlerin bu bilinçle elinizden gelenin en iyisini yaptığınızın farkındayız ve takdir ediyoruz. Siz de buna inanın ve kendinizi takdir edin. Eylül ayından bugüne kadar büyük bir sabır ve özveri ile kendiniz için bir hazırlık yaptınız. Hepimizin ortak dileği emeklerinizin sonucunu görmeniz.

Haberin Devamı

OLUMLU BAKIŞ AÇINIZI KORUYUN
Gireceğiniz bu sınav yaşamınızdaki ne ilk ne de son sınav olacak. Yukarıda da belirttiğimiz gibi yaşamınız boyunca hep rekabet halinde olacaksınız. Bu kimi zaman bir sınav, kimi zaman bir karar, kimi zaman bir seçim veya yol ayrımı şeklinde karşınıza çıkacak. Bu sınav ve yol ayrımlarına olduğundan daha fazla anlam yükleyip kendinizi duygusal bir yük altına sokmayın. ‘Bu sınav da daha sonra çokça gireceğim sınavlardan biri, girip elimden geleni yapacağım ve sonuç benim için her ne olursa olsun iyi olacak’ diye düşünün. Sizin gibi sınava giren arkadaşlarınız geçmişe ve hazırlık sürecine ilişkin ‘Keşke Matematiğe daha fazla zaman ayırsaydım, Türkçeye bu kadar zaman ayırmam gereksizdi. Keşke daha fazla test çözseydim’ gibi bazı olumsuz iç konuşmalar yaparlar. Bir muhasebe yapmak gibi görünse de bu noktada yapılan bu olumsuz iç değerlendirmeler ve konuşmaların bir yararı olmadığı gibi sizin stresinizi ve olumlu bakışınızı etkileyerek performansınızın düşmesine yol açar. Bu tür geçmişe dönük olumsuz iç konuşmalar yapmayın. Olumlu bakış açınızı, umudunuzu ve iyimserliğinizi koruyun.

Haberin Devamı

KENDİ KENDİNİZE AYAK BAĞI OLMAYIN
Bazı gençlerimizde sınav öncesi süreçte ‘Acaba tam hazırlandım mı? Eksiğim kaldı mı? Sorular zor olur mu? Acaba yapabilecek miyim? Ya yapamazsam?’ gibi olumsuz iç konuşmalar artabiliyor. Her şeyden önce bu sorular sizin kendi kendinizden kuşku duymanıza ve özgüveninizin azalmasına ve bunun sonucu olarak da performansınızın düşmesine yol açar. Bu tür düşünceler yerine ‘Elbette iyi hazırlandım. Elimden geleni yapacağım. Sorular sadece bana zor olmayacak, zor ise herkese zor olacak. Neden yapmayayım ki?’ gibi olumlu ve iyimser konuşmalar yapın. Gerçekten böyle olmaması için hiçbir kanıt da yok aslında. Kendi kendinize ayak bağı olmamaya çalışın.

Haberin Devamı

DEĞERİNİZİN ÖLÇÜSÜ SINAV PERFORMANSI DEĞİL
Sınava girecek gençlerimizde gördüğümüz olumsuz iç konuşmalardan biri de sınavdan elde edilecek muhtemel olumsuz bir sonuç durumunda ailesine ne diyeceği, onların yüzüne nasıl bakacağı düşüncesi. Bu düşünce duygusal olarak gençlerimizi oldukça hırpalayanlar. Sevgili gençler, sizler anne-babalarınızın en değerli varlıklarısınız, sizin değerinizin ölçüsü sınav performansınız değil. Sizden bunları duymak anne-babalarınız için yaralayıcı olur. Evrendeki tek karşılıksız sevgi bir anne-babanın çocuğuna duyduğu sevgi, sizin sınav sonucunuzla anne-babanızın size verdiği değer ve sevgisi arasında bir ilişki yok lütfen buna yürekten inanın. Sonuç ne olursa olsun siz anne-babanızın biricik yavrususunuz. Eminim bu düşünce anne-babanızı en çok üzen şey olur.

Haberin Devamı

YÜRÜYÜŞ YAPMAK RAHATLATIR
Tıpkı ailelerimiz için olduğu gibi öğrencilerimiz için de sınava sayılı günler kala günlük rutinlerinin çok dışına çıkmak iyi olmayabilir. Son günlerde sınav saatinden makul bir zaman önce kalkmak, kahvaltı yapmak ve sınav saatinde deneme sınavı çözmek hem zihinsel hem de biyolojik olarak sınava hazırlık ve koşullanma sağlayarak sınav anına uyumu kolaylaştırabilir. Aynı şekilde günün uygun zamanlarında temiz ve sessiz bir ortamda belirli bir süre yürüyüş rahatlatıcı ve dinlendirici olabilir.

PROF. DR. ALİM KAYA KİMDİR?
Hacettepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Programından 1988 yılında mezun oldu. Doktorasın 1997 yılında Gazi Üniversitesi’nde tamamladı. Sırasıyla; İnönü Üniversitesi, Mersin Üniversitesi, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde Öğretim üyesi olarak çalıştı, lisans ve lisansüstü düzeyde Kişilik Kuramları, Psikolojik Danışma Kuramları, Psikolojik Danışma İlke ve Teknikleri ile Psikolojik Danışma Uygulamaları dersleri verdi. Yüksek lisans ve doktora tezleri yönetti. Bu kurumlarda anabilim dalı başkanlığı, bölüm başkanlığı, dekan yardımcılığı, fakülte kurulu ve yönetim kurulu üyeliği ve psikolojik danışmanlık merkezi başkanlığı gibi idari görevlerde bulundu. Ulusal ve uluslararası dergilerde araştırmaları yayınlanmış; 3 üç kitapta editörlük, 6 kitapta eş editörlük yapmış, çeşitli kitaplarda bölümler yazmıştır. Halen İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı görevini sürdürüyor.

BAKMADAN GEÇME!