PISA Patronu Andreas Schleicher: Türkiye sınav baskısını azaltmalı

Güncelleme Tarihi:

PISA Patronu Andreas Schleicher: Türkiye sınav baskısını azaltmalı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2019 08:00

‘PISA Patronu’ olarak bilinen ve Hürriyet’in sorularını yanıtlayan OECD Eğitim ve Beceriler Başkanlığı Direktörü Andreas Schleicher, Türkiye’de eğitimin geleceğinden umutlu. “Eğitimin daha iyiye gideceğinden çok eminim. Sistemin kapasitesi çok yüksek. Hedefler için kaynaklar yeterli” diye konuşuyor. Schleicher, daha iyi olmak için eğitim vizyonunun ısrarla takip edilmesi, öğrencilerin üzerindeki sınav baskısının azaltılmasını öneriyor.

Haberin Devamı

OECD Eğitim ve Beceriler Başkanlığı Direktörü Andreas Schleicher, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2023 Eğitim Vizyonu’nun bütüncül yaklaşımını, öğretmen eğitimine verdiği önemi ve sadece akademik gelişim üzerinde durmayan yapısını beğendiğini söyledi. Ancak Hürriyet’in sorularını yanıtlayan ‘PISA Patronu’ Schleicher’e göre, Türkiye’nin bu uzun vadeli vizyonu hayata geçirmesi için planı ısrarlı şekilde takip etmesi, öğrencilerin üzerindeki sınav baskısını azaltması ve ülkedeki iyi okulların sayısını arttırması gerekiyor. Schleicher, ayrıca akademik başarıya çok fazla odaklanıldığını ve öğretmen ile öğrenci arasında hâlâ mesafe olduğunu belirtiyor.

Türkiye’de eğitimin gelecekte daha iyi olacağından emin olduğunu söyleyen PISA Direktörü Andreas Schleicher ile Türkçe çevirisi Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz tarafından yapılan ‘Bir Dünya Okulu: 21’inci Yüzyılın Okul Sistemi Nasıl Kurgulanmalı’ kitabının tanıtım toplantısından sonra konuştuk:

Haberin Devamı

PISA Patronu Andreas Schleicher: Türkiye sınav baskısını azaltmalı

Önder Öndeş-Andreas Schleicher

ÇOCUKLARIN NASIL HİSSETTİĞİNİ BİLMELİSİNİZ

“Türkiye, OECD ülkeleri arasında PISA 2015 kapsamında yapılan anketlerde öğrenci refahının düşük olduğu ülkelerden biriydi. 2023 Eğitim Vizyonu bunun farkında. Bununla ilgili ortaya konan hedefler var. Öğrenci refahı, mutluluğu başta öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkinin kalitesine bağlı. Türkiye’de öğretmen ve öğrenci arasında hala mesafe var. Öğretmenler sınıf dışında, öğrencileriyle az zaman geçiriyor. Eğitimciler, konuları ve bunları nasıl anlatacağını biliyor ancak öğrencilerini tanımıyor. Öğrenciler, derslerde zorlandıklarında öğretmenlerinin yardımının gelebileceğini bilmeli. Türkiye’de eğitim sisteminde okullar ağırlıklı olarak öğretime odaklı. Bu tabii ki önemli. Fakat öğrencilerinizin nasıl hissettiklerini de bilmelisiniz. Öğrencilerinizin okula ait hissedip hissetmediklerini takip etmelisiniz. Öğretmenler, öğretimin dışında, öğrencilerinin refahı için de zaman ayrılmalı.

Haberin Devamı

21’İNCİ YÜZYIL BECERİLERİ EKSİK

Türkiye’de eğitim bazı açılardan çok iyi. Öğrenciler çok öğreniyor. Yani bu bilgileri kullandıklarında başarılı olabiliyorlar. Ancak Türk öğrenciler, benim şahit olduğum kadarıyla 21’inci yüzyıl becerilerini yeterince geliştirmiyor. Bu beceriler geleceğin dünyasında çok önemli hale geliyor. Öğrenciler, çoğunlukla pasif öğrenen konumunda ve öğrenme için aktif katılımcı olma konusunda zorlanıyor. Bu yönde bir gelişime ihtiyaç var.
Türkiye eğitim finansmanında, OECD’nin gelişmiş ülkelerinin gerisinde kalsa da, bu vizyonu hayata geçirebilir. Singapur bugün PISA’da en yüksek performansa sahip ülke. 1960’larda fakir bir ekonomiydi. O yıllardan itibaren eğitim öncelik görüldü ve ona göre yatırım yapıldı. Bugün kaliteli bir eğitimle birlikte iyi gelişmiş bir ekonomi de görüyoruz.

Haberin Devamı

FAKİR BİR ÜLKE DEĞİL

Şu an Türkiye’deki okulları desteklerseniz, yarın ekonomi de gelişecek. Bu bağlantı birçok dünya örneğinde gördüğümüz gibi çok yakın. Türkiye’nin eğitimine yatırım yapmak için gerekli çabayı gösterebileceğini biliyorum. Ayrıca Türkiye fakir bir ülke değil. Eğitim için yeterli kaynakları var. OECD’de birçok ülke ile Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’ndan (GSYH) eğitime ayırdığı pay benzer.”

İYİ OKULLARA İHTİYAÇ VAR

Çoktan seçmeli testler, karmaşık bilgi ve becerileri ölçmek için yeterli değil. Türkiye’nin sınavlar konusunda kısa vadede reform yapması lazım. Bunu değiştirmek için halihazırda çalışılıyor. Önemli, iyi bir yol alındı. Ancak sınavlar öğrenci ve aileler üzerinde hâlâ büyük bir baskı yaratmayı sürdürüyor. Çünkü ülkede iyi okulların sayısı az. Orta ya da uzun vadede Türkiye’nin daha iyi okullara ihtiyacı var. Kimse böyle bir sorun yaşamak istemiyor. Her çocuk gerçekten mükemmel bir eğitim almalı.

Haberin Devamı

2023 VİZYONUNU BEĞENDİM

2023 Eğitim Vizyonu’nu sevdim. Eğitime bütünsel yaklaşımını, yaşam için öğrenmeye vurgu yapan yapısını ve sınav odaklı olmayışını beğendim. Öğretmen eğitiminin üzerinde durması da dikkat çekici. Eğitimcilerin kapasitesini ve niteliğini arttırmaya önem veriyor. Çünkü bir eğitim sisteminin kalitesi öğretmenlerinin niteliğini aşamaz. Yaşam döngüsü yaklaşımı da iyi. Erken yaştan itibaren sadece akademik değil, diğer yönlerin gelişmesine de odaklanıyor. Vizyon hızla ileriye adım atıyor. Ancak tabii ki yapması, söylemesinden zor. Türkiye’nin bunları sınıflara gerçekten taşıması için ısrarcı olması gerekiyor. Sorulması gerekenler var. Öğrencilerin üzerindeki sınav baskısını nasıl azaltırsınız? Öğretmenliği sadece finansal açıdan değil, entelektüel olarak da ilgi çekici hale nasıl getirirsiniz? Zorluklar olacak. Ama vizyon yapılacakları açıkca ortaya koyuyor.

Haberin Devamı

YAPAY ZEKÂ ÖĞRETMENİN YERİNİ ALMAYACAK

2050’lerde eğitimde yapay zekâ daha çok kullanılacak. Eğitimdeki tüm rutin görevleri üstelenecek. Öğretmenlerin günlük işinin bir kısmını yapabilir. Örneğin, bilgi aktarımında görev alabilir. Öğrenme artık daha interaktif, sadece tahtada bir şey anlatan öğretmenlerden öğrenmiyoruz. Eğitimciler gelecekte bilgi aktarımının ötesinde birer mentor, koç, tasarımcı ve işleri kolaylaştıran insan olacak. Ancak teknolojinin öğretmenin yerini tam anlamıyla alacağı-
nı düşünmüyorum.

PISA 2018 SONUÇLARI 3 ARALIK’TA

PISA 2018 ile ilgili yoğun analiz çalışmaları sürüyor. Henüz tam şekillenmedi. 3 Aralık’ta sonuçları tüm dünyayla paylaşacağız. PISA 2015 ile PISA 2018 arasındaki farklara baktığımızda, okur-yazarlık fikrinin değiştiğini görüyoruz. PISA 2018’de öğrencilerin dünyaya farklı açılardan ve değerlerden bakabilme becerilerini anlamak için ‘dünya yetkinlikleri’ değerlendirmesi de yapıldı. Öğrencilere bunun için toplumda hoşgörüsüzlük, yalan haberi doğrusundan ayırma, ırkçılık ve iklim değişikliğiyle ilgili sorular yöneltildi.

EĞİTİMİNİZİN DAHA İYİYE GİDECEĞİNE EMİNİM

Türkiye’nin eğitiminin daha iyiye gideceğine çok eminim. Sistemin kapasitesi çok yüksek. Türkiye’nin birçok OECD ülkesine göre çok daha fazla öğrenciye sahip olması büyük bir zorluk gibi görünebilir. Ancak Çin’e dönüp baktığımızda, onlar bunu iyi şekilde yönetebiliyor. Türkiye’nin eğitimde başarılı olmak için elinde çok fazla malzeme var. Türk insanı çok girişimci ve meraklı. İlerleyen yıllarda Türkiye’de daha iyi bir eğitimin olacağını düşünüyorum. Ekonomik problemlerin olduğu dönemler eğitime yatırımın artması için en uygun zaman.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!