Mevsim değişimi rekabeti etkiler mi?

Güncelleme Tarihi:

Mevsim değişimi rekabeti etkiler mi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2022 11:38

Bahar genellikle mutlu, umutlu bir mevsimdir, bahar açan çiçekleri, mis havayı ve baharda sokakları düşünün. Havaların ısınmasıyla birlikte doğa canlanıyor, sokaklardaki keyif dolu sesler artıyor ve soğuk günler geride kalmış oluyor.

Haberin Devamı

Ancak ilkbahar ile doğa uyansa da insan metabolizmasında farklılık oluşmaya başlıyor. Bu farklılığın iki farklı nedeni olabilir: İlki ani hava değişikliği ve tüm kış yoğun çalışmış kişilerin bir es verme ihtiyacı diğeri ise ters Mevsimsel duygudurum bozukluğudur (SAD).

MEVSİM DEĞİŞİMLERİNE DİKKAT
Ani hava değişimi ve buna ayak uydurma isteği ya da isteksizliği bahar rehaveti olarak adlandırılır. Bahar rehaveti ya da yorgunluğu olarak bilinen bu durum, farklı sıcaklığa bağlı olarak iklim değişikliğinin insan vücudunda yarattığı yorgunluk hissi olarak tanımlanır. Havadaki ani ısı değişiklikleri hormonal sistemi etkiler ve bazı hormonlar (adrenalin, kortizol vb.) normalden daha fazla salgılanır. Bu hormonlar uzun süre salgılandığında yorgunluk ve bitkinliğe sebep olur. Bu bahar uyuşukluğunun nedenleri henüz tam olarak çözülmemiş olsa da, hormon dengesi bir rol oynayabilir. Bu hipoteze göre, vücutta üretimi gün ışığına bağlı olan 'mutluluk hormonu' serotonin rezervleri kış aylarında tükenir ve özellikle 'uyku hormonu' melatoninin etkisini göstermesini kolaylaştırır. İlkbaharda günler uzadığında, vücut hormon seviyelerini yeniden ayarlar ve daha fazla endorfin, testosteron ve östrojen salınır. Bu değişim, vücuda yorgunluk hissiyle yanıt veren ağır bir yük bindirir.

Haberin Devamı

Ek olarak, sıcaklıklar genellikle ilkbaharda büyük ölçüde dalgalanır. Sıcaklık yükseldiğinde, kan damarları genişlediğinden, bir kişinin kan basıncı düşer. Beslenme tarzı da bahar yorgunluğunda önemli bir rol oynar. Kışın, yaza göre daha fazla kalori, yağ ve karbonhidrat tüketme eğilimi vardır. Ancak hormon ayarlama döneminde vücut bunun yerine daha fazla vitamin ve proteine ihtiyaç duyar. Isınan havanın havadaki nem oranına etki etmesi, havadaki elektrik yükünün değişmesi, kişilerde yorgunluk hissine neden olur. Bu dönem sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesi, günlük planlamalarının olması kişilerin bahar rehavetini minimum hasarla atlatmalarında önemlidir.

HANGİ SEBEPLERDEN OLUR?
Bahar uyuşukluğu, baharın başlangıcıyla ilişkili yorgunluk, düşük enerji veya depresyon durumudur. Böyle bir duruma, daha yüksek sıcaklıklara normal bir tepki neden olabilir veya alerjiler veya ters mevsimsel duygudurum bozukluğu (SAD) gibi tıbbi bir temeli olabilir. Kuzey Yarım Küre’de belirtiler genellikle Mart ortasından Nisan ortasına kadar ortaya çıkar ve kişiye bağlı olarak az ya da çok belirgin olabilir. Bazı insanlar için mevsim tam tersi duyguları ortaya çıkarır. İki olası suçlu, mevsimsel alerjiler ve ters mevsimsel duygu durum bozukluğudur. Mevsimsel duygudurum bozukluğu (SAD), semptomların her yıl aynı saatlerde başlayıp durduğu, tekrarlayan bir depresyon şeklidir. Tipik olarak, sonbahar veya kış aylarında başlarlar ve ilkbaharda azalırlar. Yorgunluk (yeterli miktarda uykuya rağmen), havadaki değişikliklere duyarlılık, baş dönmesi, sinirlilik, baş ağrıları ve bazen ağrıyan eklemler en yaygın olanlarıdır. Psikolojik ve sosyo-kültürel faktörler de rol oynar.

Haberin Devamı

TÜM YAŞLARDA GÖRÜLEBİLİR
Bazen, bu tür uyuşukluk veya depresyon, “bahar nezlesi” olarak tanımlanabilir. Yaklaşık 10 Mevsimsel duygudurum hastasından birinde, desen tersine döner ve depresyon ilkbahar veya yaz aylarında geri döner. Ters mevsimsel duygu durum bozukluğunun yaygın semptomları uykusuzluk, sinirlilik, huzursuzluk, iştahsızlık ve kilo kaybını içerir. Daha serin bir yere seyahat etmek bazen rahatlama sağladığından, bu depresyon biçiminin daha yüksek ısı ve neme bir tepki olabileceği düşünülür. Ne yazık ki, baharın bir neşe ve yenilenme zamanı olması gerektiği gerçeği, böyle hissetmeyenler için neyin eksik olduğunu vurgulayabilir. “Baharın gelmesiyle eğlenmeyen tek kişi benim” etkisidir ve zaten morali bozuk olan birinin daha da kötü hissetmesine neden olacaktır. Bu konuda profesyonel destek işe yarayacaktır.

Haberin Devamı

EN FAZLA ETKİLENEN GENÇLER
Öte yandan bahar rehaveti yaşayan bu durumu ciddi bir bozukluk yaşamayan kişilerin bahar rehavetinden kendi önlemlerini alarak ve yaşamalarını düzenleyerek kurtulması olasıdır. Bahar rehavetinin tüm yaşlarda görülmesi olası bir durumdur. Ancak yaşamsal ve gelişimsel olarak belki de en fazla etkilenen yaş grubu gençlerdir.
Baharın gelmesi ile özellikle gençler için heyecan duyma ve enerjik olma anlamına gelse de, akademik gereklilikleri (LGS ya da YKS) yerine getirme için de son aşama olarak da değerlendirilir. Bu aşamada hava sıcak ve dışarıda keyifli zaman geçirmek isteyen gencin yaşadığı ikileme bir de sürekli yorgun hissetme, çalışmaya isteksizlik ve deyim yerindeyse “kolunu kaldıracak hali olmama” durumu da eşlik eder. Söz konusu olan eğlenceli, hareketli ekinlikler ise enerjik olan birey, ders çalışma, proje yapma ya da önemli bir sınava hazırlık durumunda rehavete kapılmış bir hale geliyor. Kış boyunca evde kalan kişi, yapacak güzel bir etkinlik bulamamasının yanı sıra, hormonlar, havadaki elektrik ve uzun süre akademik etkinliklerle ilgilenme gibi faktörler nedeniyle bir mola verme ihtiyacı duyuyor. Güzel havalara aldanmadan planlı bir şekilde hedefleri doğrultusunda çalışan genç, kendini kontrol ederek, çalışmalarına odaklanmak için gerekli düzenlemeler yapabilecek beceriye sahip olabiliyor. Ancak gencin sürekli uykusu geliyorsa, bir türlü içinden çalışmak gelmiyorsa, yorgun hissediyorsa bu durumda yapılacak acil eylem planına ihtiyaç var demektir.

HAVALAR NASIL OLURSA OLSUN HEDEFİNİZ BELLİ OLSUN!
Acil eylem planının içerinde en önemli nokta hedeflerinin net ve ulaşılabilir olmasıdır. Hedefleri belirlerken ise size heyecan verecek hedefler olması da sizi güdüleyecek ve çalışmaya yönelik istekliliğinizi artıracaktır. Örneğin üniversite sınavından güzel bir puan almak ve istediğiniz yere girme gibi bir hedefiniz var, ancak bu hedef şu an sizi harekete geçirmiyorsa, üniversite sınavından yüksek puan almanızı sağlayacak neler var? Bunları belirleyin ve sadece bir ya da iki tanesine odaklanın: Türkçe konularına çalışmak gibi. Tek bir konuya odaklanarak bu dönemdeki yorgunluk ya da rehaveti azaltmanıza neden olabilir. Ayrıca hedefinizin süslediği hayalleriniz size büyük bir güç verecektir. Kurduğunuz hayaller, hedefe ulaşmak için gerekli motivasyon gücünüzü sağlayacaktır. Hedeflerinizin gerçekçi olması ve seni yansıtan yanının olması bu konudaki heyecanını artıracaktır. Hedeflerinize duygularınız eşlik etmesi hedefin gerçekleşmesi için ilk adımdır.

Haberin Devamı

MERAK EDEREK ÖĞRENMEK KALICIDIR!
Tek hedef sınav olursa arada kırılmalar ya da vazgeçişler de fazla olur. Bir de buna baharın cazibesi eklenirse rehavete kapılmamak elde değildir. Bu nedenle sınav ve çözdüğünüz soru sayısı yerine bu bilgiyi ya da dersin içeriğini merak ederek öğrenme hem öğrenmeyi daha kalıcı yapacaktır hem de eğlenceli bir hale gelecektir. Örneğin, Tarih dersinde geçmişe yönelik öğrendiğiniz bir bilgi ile yaşadığın şu ana göre oluşan farklılık değişimin ne kadar hızlı ama meşakkatli olduğunu gösterir. Türkçe dersinde adı geçen bir romanın içeriğini merak ederek incelemeniz ve yazarın öz yaşam öyküsünü merak etmeniz ise uzun süreli bellek üzerinde önemli bir etkiye neden olacaktır. Bu durum Türkçe dersinde edindiğiniz bilgiyi ezberlemekten öte, öğrenmenizi sağlar.

Haberin Devamı

AKADEMİK BAŞARI İÇİN DUYGULAR VE SOSYAL GELİŞİM ÖNEMLİDİR
Hedefe ulaşmak ve başarı elde etmek için olumlu bir duygu durumuna, size iyi gelecek yararlı düşüncelere ihtiyacınız olacaktır. Bunun için arkadaşlar ve enerjinizi harcayacağınız ortamlara da ihtiyacınız var.
Mutluluk, başarmak için önemli bir itici güçtür. Bunun için spor yapabilir, arkadaşlarınız ve ailenizle vakit geçirebilir, ilgilerinize zaman ayırabilirsiniz. Önemli olan öz düzenleme becerinizi geliştirmek ve planlı hareket ederek etkinlikler arasında denge sağlamaktır.

ÖZ DEĞERLENDİRME ÖNEMLİ BİR İPUCUDUR!
Uygun ve gerçek bir hedef için ihtiyacınız olduğunu belirlemek gerekir. Kendinize ve derslerinize yönelik iyi bir analiz yapmak önemlidir. Eksik olduğunuzu ya da iyi olduğunuzu düşündüğünüz alanlar nelerdir bunları gözden geçirerek ve anlama, algılama ve güdülenme için neler gerekli bu soruların yanıtlayın. Bu soruların yanıtları hangileri sizinle, hangileri çevrenizdekilerle ilgili olduğunu belirleyin ve harekete geçin. Problem çözme adımlarını uygulamaktan çekinmeyin. Sorununuz ne? Çözüm önerileriniz neler? Birini deneyin. Sonuç… Olmadıysa çözüm önerilerine geri dönerek bir başka öneriyi deneyin.
Öncelikli olarak sorunu kabul etmek gerekiyor. Sonrasında problem çözme aşamalarını uygulamak ve sonucu değerlendirmek iyi bir yoldur. Gencin kendine yönelik farkındalığı ve bu farkındalığına yönelik olarak neler yapabileceği önemlidir ve gencin elindedir. Bu konuda onu güdüleyecek ve alternatif düşünceler geliştirmesine yardımcı olacak çalışmalar etkili olacaktır.

SAĞLAM KAFA SAĞLAM VÜCUTTA BULUNUR
Sağlıklı yaşam herkes için önemlidir çünkü sağlıklı olmak 'sağlıklı düşünmeye', 'özgüven geliştirmeye' ve 'enerji ile mutluluk' seviyesini iyileştirmeye yardımcı olur. Sağlıklı olmak için sağlıklı besinler yemek, düzenli fiziksel egzersiz yapmak, yeterli uyku ile mümkündür.
Bunları uygulayan bir genç hem iyi hissetmiş, yaşamını planlamış ve rehavete kapılmadan çalışmalarını sürdürür.. Aktif olmak, kişinin daha enerjik hissetmenize yardımcı olur, kas gücünü ve dayanıklılığını artırır, daha iyi uyumasına yardımcı olur, öfke ve kaygı gibi yoğun duygularını yönetebilme becerisini geliştirir, davranış, özgüven ve sosyal becerilerini geliştirir, okulda dikkat seviyesini ve performansını artırır, sağlığını ve formunu iyileştirir.
Özetle, baharı yaşayarak, hedefe odaklanarak, istekli, heyecanlı, aktif, planlı ve denge kurarak rehavete yenik düşmeden rekabete devam edebilmek mümkün.

NESLİHAN GÜNEY KARAMAN KİMDİR?
Lisans derecesini Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bölümü’nden (Güncel adı Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık) almıştır. Ankara Üniversitesi, Eğitim Psikolojisi yüksek lisans programından aynı programın doktora programından mezun oldu. 2219 TÜBİTAK Doktora Sonrası Araştırma Bursuyla, ABD/Kentucky Üniversitesi Aile Bilimleri bölümünde, altı ay boyunca misafir öğretim üyesi olarak bulundu. 2014 yılında Eğitim Psikolojisi alanında Doçent unvanını aldı. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Psikolojisi Anabilim dalında profesör olarak görevine devam etmektedir. Yurt içi ve yurt dışı çeşitli proje ve dergi hakemlikleri ile çok sayıda bilimsel yayınları ve bildirileri bulunmaktadır. Çocuk ve ergenlerde sosyal duygusal gelişim başta olmak üzere, riskli / sorunlu davranışlar, cinsel gelişim, duygusal ve davranışsal bozukluklar, kültürler arası araştırmalar ve aile ilişkileri üzerine odaklanan birçok makale yayınladı. Araştırma ilgi alanları, sosyal bağlamda gelişim (aile ve kültürel farklılıklar), cinsel gelişim ve cinsel eğitim ve çocuk ve ergen gelişiminde duygusal ve sosyal gelişimdir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!