Anaokulundan ilkokula sorunsuz geçişi desteklemenin önemi

Güncelleme Tarihi:

Anaokulundan ilkokula sorunsuz geçişi desteklemenin önemi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2024 10:05

Çocuğun formal öğrenim hayatında önemli bir dönüm noktası olan ve bu yolculuğuna zemin hazırlayan ilkokul basamağına geçiş, hem çocuklar hem de ebeveynler için heyecan verici ama bir o kadar da tedirgin edici bir deneyim olabilir. Çünkü bir ilkokul öğrencisinin yaşamı, okul öncesi öğrencisinin yaşamından neredeyse tamamen farklıdır. Dolayısıyla ebeveynler, çocuğun bu değişikliklerle başa çıkmasında yardım etme sorumluluğuna hazırlıklı olmalı.

Haberin Devamı

Anaokulunda, her ne kadar belirli bir disiplin altında öğrenme etkinliklerine katılma alışkanlığı kazandırılıyor olsa da ilkokulda çocuğun karşılaşacağı öğrenme süreci farklılık gösteriyor. Örneğin, oyunlar eşliğinde temel sözel ve sayısal becerileri edinen çocuk, ilkokula geçince oyunların yerini derslerin aldığı yapılandırılmış bir okul gününü yaşamak durumunda kalıyor.

YENİ YÜZLEŞMELER YAŞANIYOR
İlkokulda büyük ders kitapları ve öğrenmenin değerlendirildiği bir süreç ile tanışan çocuk, hayatının eskisi gibi olmayacağı gerçeği ile de yüzleşiyor. Tabi ki bu yüzleşme, çocuğun büyük zorluklar ile karşılaşacağının bir işareti olmamakla beraber öngörülmesi gereken bir durumun altını çiziyor. Öyle ki, bu yeni ve ders saati süreleri ile kontrol edilen süreç; en basitinden denetimsiz boş zamana sahip olacağı ve sosyal dinamikleri nasıl yönlendireceğini öğrenmesi gerektiği bir teneffüs olgusundan tutun da çocuğun öğrenme hayatında kendi çalışmalarını ve seçimlerini sahiplenmesi gerektiği gerçeğini ona sunuyor.

SÜREÇ NASIL KOLAYLAŞTIRILIR?
Peki, küçük ve konforlu bir anaokulundan daha büyük bir ilkokula geçen çocuğun karşılaşabileceği değişiklikler ve zorluklar ile baş edebilmesinde ebeveyn nasıl kolaylaştırıcı olabilir?
Öncelikle ebeveynler, çocuklarını zihinsel ve fiziksel olarak ilkokula hazırlamalı. Örneğin, eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce, çocuğun okul ortamına getirilmesi ve ortama alışması sağlanabilir. Çocuğun anlayabileceği düzeyde yeni okul hayatının nasıl olacağı ona anlatılmalı. Çocuğun çevresindeki ilkokul öğrencileri örnek olarak gösterilerek okulun gerekliliğinin de çocuğa kavratılması önemli. Oyun arkadaşlarını anaokulunda bıraktığını düşünüp endişelenen çocuğa, ilkokulda o arkadaşlarını da görebileceği ama her okul basamağında yeni arkadaşlar edinmesinin daha da güzel ve öğretici olacağı düşüncesi kazandırılmalı. Çocuk yeni arkadaşlarıyla kaynaşmakta sorun yaşarsa ilkokulun ilk iki ayı anaokulundaki arkadaşlarıyla etkinlikler düzenlenebilir ve bu etkinliklerin bazılarına çocuğun yeni gruptan kendi seçtiği arkadaşları da davet edilebilir.

KIRTASİYEYE BERABER GİDİN
İlkokul ders malzemelerinin hazırlanması sürecine çocukların dâhil edilmesi önemli. Bunun için çocuk ile kırtasiyeye gidilip okul malzemelerini kendisinin seçmesi sağlanabilir. Evde kitap ve defterlerin birlikte kaplanması ve etiketlenmesi de aslında çocukların basit ama kolayca okula uyumunu destekler. Hatta aynı zamanda bu malzemeler ile neler öğrenebileceği konusunda çocukla yapılan sohbet de fayda sağlar.

ÇOCUĞUN KORKMASI DOĞALDIR
Unutulmaması gereken diğer bir durum çocuk, kendinden büyük çocukların da olduğu büyük bir okul bahçesinde ve yeni tanışacağı kalabalık bir sınıf içerisinde yer alacaktır. Dolayısıyla bu çocuğun endişelenmesi belki de korkması olağan. Böyle bir durumun söz konusu olmaması için önceden çocuğa neler olabileceği fark ettirilmeli. Çocuğun duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade etmesine olanak sağlanmalı ve gerekli destek verilmeli.

EĞİTİM HAYATINDA ÖNEMLİ ROL OYNAR
Sonuç olarak, anaokulundan ilkokula geçişte; yeni deneyimi sabırsızlıkla bekleyen çocukların yanında yeni akademik gereksinimler, yeni arkadaşlar edinme veya yeni bir ortama uyum sağlama konusunda endişelenenler olabilir. Bu geçişler; çocuğun duygusal sağlığını, sosyal becerilerini ve akademik performansını büyük ölçüde etkiler. Örneğin sorunsuz geçişler, çocuğun genel gelişiminde ve eğitim başarısında çok önemli bir rol oynar. Çocuk, sorunsuz bir geçiş yaşadığında, kendini güvende hissederken kendinden emin ve öğrenmeye güdülenmiş olarak yola devam edebilir. Diğer yandan zorlu bir geçiş, kaygıya, strese ve olumsuz okul algısına yol açabilir. Çoğu zaman bu sorunlar geçici de olsa ebeveynler, karşılaşabilecekleri zorlukları anlamalı. Gerekli desteği sağlayarak, ebeveynler, çocuklarının yalnızca geçişle başa çıkmalarına değil, aynı zamanda yeni eğitim ortamlarında başarılı olmalarına da yardımcı olabileceklerini bilmeli.

Haberin Devamı

PROF. DR. VESİLE ALKAN KİMDİR?
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Sınıf Eğitimi Anabilim dalı başkanı. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Pamukkale Üniversitesi’nden, doktora eğitimini de İngiltere Nottingham Üniversitesi’nden Türkiye’deki ilkokul öğrencilerinin matematik kaygıları ile öğretim strateji ve stilleri arasındaki ilişki (The Relationship between Teaching Strategies and Styles and Pupils’ Anxiety in Mathematics at Primary Schools in Turkey) tezi ile aldı. Başlıca çalışma alanları; matematik kaygısı, matematik öğretimi, öğrenme-öğretme süreci ve süreci etkileyen faktörler, öğretmen eğitimi ile sosyal bilimlerde ve eğitimde bilimsel araştırma yöntemleri.

BAKMADAN GEÇME!