Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Hürriyet’e konuştu: Sudan’dan tahliye zor ama devam ediyor

Güncelleme Tarihi:

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Hürriyet’e konuştu: Sudan’dan tahliye zor ama devam ediyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2023 07:00

Hürriyet’e verdiği röportajda Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Sudan’dan Türklerin tahliyesi, Suriye ile normalleşme görüşmeleri, ABD ve Rusya ile ilişkiler konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Türk vatandaşlarıyla 110’dan fazla yabancının da Sudan’dan tahliye edildiğini söyleyen Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’nin Suriye’de YPG/PYD’nin terör devleti kurmasını desteklediğini ifade etti.

Haberin Devamı

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 14 Mayıs seçimlerinde milletvekili adayı olduğu Antalya’da Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu Sudan’daki son durumdan Suriye ile normalleşme süreci, ABD ve Rusya ile ilişkilere kadar pek çok konuda önemli bilgiler verdi. İşte Çavuşoğlu’nun verdiği mesajlar:

SUDAN’DAN YABANCILARI DA TAHLİYE EDİYORUZ

- Sudan’dan tahliyeler zor da olsa başladı. Son durumla ilgili bilgi verir misiniz?

Başlangıçta tahliyeler mümkün olmadı çünkü özellikle başkent Hartum’da bu iş sokak çatışmasına döndü. Hatta bizim büyükelçilik camına bile bir mermi isabet etti. İki sokak ötedeki vatandaşımızın dahi büyükelçiliğe getirilmesinde zorlandık. Hem ilk başta başka seçenek olmadığı için hem de riskler olduğu için karayoluyla tahliyeyi tercih ettik. Etiyopya üzerinden tahliye etmek istedik. Sınırda ilk başta bazı gecikmeler oldu, sonra Dışişleri Bakanı’nı aradım. Sonra çok hızlı oldu. Vatandaşlarımızı Gondar şehrinden Addis Ababa’ya Etiyopya Havayolları’yla geçirdik. Çarşamba gecesi 684 kişi geldi. Diğer vatandaşlarımızın tahliyesi de sürüyor. İkinci bir konvoyumuz Port Sudan’a ulaştı. Bir kısım vatandaşımızı da gemiyle Cidde’ye gönderdik. Oradan da dönüşler başladı. Şu anda sigorta şirketleri sivil uçaklara izin vermediği için bu yöntemi seçtik. Askeri uçaklarımızla tahliye konusunda da Milli Savunma Bakanımız ile görüştük. Hartum’da vatandaşlarımız da var. Bir de hastanenin olduğu Nyala şehrinde doktorlarımız, ekiplerimiz var. Onlarla da temastayız sürekli. Biz en son vatandaşımız gelinceye kadar elçiliğimizi kapatmayacağız. Farklı ülkelerin vatandaşlarını da tahliye ediyoruz. 110 civarında farklı ülkelerden insanlar var. Filipinler, Çin vatandaşı olan Uygur Türkleri, Katar, Sırbistan, Afganistan, Macaristan, Meksika gibi ülkelerin vatandaşlarını getirdik.

Haberin Devamı

Hastane ne olacak, karar nedir?

Şu anda açık, arkadaşlarımız bir kamu görevi yapıyor. Sağlık Bakanlığı ile değerlendiriyoruz. Bir nöbet değişimi olabilir.

- Sudan’da Sayın Cumhurbaşkanı’nın da görüşmeleri oldu. Türkiye’nin bir arabulucu görevi üstlenmesi söz konusu mu?

Haberin Devamı

Her iki tarafın da Türkiye’ye büyük bir saygısı var. Cumhurbaşkanımız gerekli telkinlerde bulundu. Ben de Dışişleri Bakanı ile görüştüm. Daha önce arabuluculuğu Etiyopya Başbakanı yaptı. Ama şimdi Etiyopyalılar ‘Beraber çalışalım’ teklifinde de bulundular. Bakan Yardımcımız Burak Akçapar aynı zamanda arabuluculukta uzmandır, kendisini bu detayları görüşmek üzere Etiyopya’ya göndereceğiz.

SURİYE TOPLANTISI SEÇİMDEN ÖNCE

- Mayıs ayı başında Suriye’de Dışişleri Bakanları toplantısı yapılacağını açıklamıştınız. Son durum nedir?

Birkaç tarih önerisi oldu. Aslında mayıs başı olmuştu ama o tarihlerde İran Cumhurbaşkanı Şam’a gideceği için daha sonra olacak. Biz mümkünse seçimden birkaç gün önce değil daha önce olsun dedik. Seçimden önce bir dörtlü görüşmenin olacağını öngörüyoruz Ruslar’dan gelen bilgiye göre. İran’ın da Rusya’nın da Suriye rejimine yakınlığı ortada. Bizim her iki ülkeden de beklentimiz objektif bir şekilde bu işi kolaylaştırmak. Savunma Bakanları görüştü, istihbaratlar üçüncü defa görüşüyor.

Haberin Devamı

SURİYE İÇİN BİR YOL HARİTASI GEREK

- Masada Suriye’nin talepleri arasında Türk askerinin Suriye’den çekilmesi var. Bu mümkün mü? Bir yakınlaşma söz konusu olabilir mi?

Kalıcı istikrar ve barış için çaba gösteriyoruz. BM kararı var, siyasi süreç de var. Bu olmadan bizim oradan çekilmemizin Suriye’ye de bir faydası yok. Bu boşluğu terör örgütleri doldurur. Biz diyoruz ki Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz ama biz çekilsek başkaları gelecek. Zaten ABD destekliyor YPG’yi. Bu angajmanın bir yol haritası çerçevesinde devam etmesi gerek. Bir, terörle mücadele edilmesi gerek. İki, Suriye’nin yürüttüğü siyasi süreçteki tıkanmanın aşılması gerekiyor. Rejimle ılımlı muhalefetin müzakereleri yıllardır sürüyor ama siyasi süreçteki tıkanıklığın aşılması şart. Suriyelilerin güvenli bir şekilde döndürülmesi için de angajman şart. Bugün Türkiye çekilsin ondan sonra konuşalım, derseniz bu Türkiye’nin güvenliği bakımından çok büyük bir risktir. Teröristlerin tekrar sınırlarımıza gelmesi, Allah korusun yeniden saldırı riski artar. Bir de ABD desteği var. Bizim birlikte bu örgüte karşı mücadele etmemiz gerek.

Haberin Devamı

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Hürriyet’e konuştu: Sudan’dan tahliye zor ama devam ediyor
14 Mayıs seçimlerinde Antalya’dan AK Parti vekil adayı olan Mevlüt Çavuşoğlu, Finike Hal Komisyonu’nda yapılan görüşmede Hürriyet Ankara Temsilci Yardımcısı Gonca Şenay’ın sorularını yanıtladı.

ABD, SURİYE’DE TERÖR DEVLETİ KURULMASINA DESTEK VERİYOR

- ABD Türkiye ile Suriye normalleşmesinden rahatsız. Sizce ABD neden rahatsız?

Amerika kendisinin desteklediği terör örgütüne karşı mücadele ettiğimizi biliyor. PYD-YPG onlar SDF de diyor, bu örgüt Suriye’yi bölmeye çalışıyor. Rejimle bizim bu angajmana girmemiz onlar için ciddi bir tehdit. ABD kusura bakmasın, şu ana kadar Suriye’de istikrar için oluşturulan platformlardan çekildi. Bir tek DAEŞ platformu sürüyor.

Haberin Devamı

- ABD Suriye’de bir terör devleti mi istiyor?

Yüzde yüz. Orada Suriye’yi bölmeye çalışıyor örgüt. ABD de bunlara her tür desteği veriyor. YPG/PYD bir terör devleti kurmaya çalışıyor. ABD de bunlara eğitim, silah desteği veriyor.

- Türkiye ile ABD stratejik ortak mı, müttefik mi, dost mu? Nedir bu ilişkinin tanımı?

Biz müttefiğiz, sorunları çözmek için bir stratejik mekanizma da kurduk. Eskisine göre daha istikrarlı ilişki ama sorunlar çözülmüş değil. Trump zamanı her gün inişli çıkışlı idi. Bir tweet atıyordu, ortalık karışıyordu. PKK YPG’ye destek devam ediyor. Bu hayati derecede önemli. Bir terör örgütü ile angajmana giriyor. Elbette FETÖ’nün oradaki mevcudiyeti de sorun. Diğer taraftan müttefik diyoruz ama CAATSA yaptırımlarını kabul ettiler. F35 için para verdik, katkı sağladık. Paramızı geri alacağız. Bizim bu sistemden çıkmamız kendi üretimimizi hızlandırmak için itici güç oldu ama CAATSA doğru değil. Diğer taraftan ticarete bakıyoruz, hızlı bir şekilde artıyor.

- Dostluğu nerede bu ilişkinin?

Dostluk var mı yok mu? Bunu halklara sormak gerek. Ortak çıkar var mı? Evet var. Ama ilişkiler dost olmadığınız zaman da gelişebiliyor. ABD ile ciddi sorunlar var. Halka anket yaptığınız zaman, ne kadar güvenirsiniz diye yüksek değil çıkan sonuçlar. Olumlu şeyler de var. Ticaretimiz iki katına çıktı, hatta bizim lehimize gelişiyor.

EN ZORU RUS BÜYÜKELÇİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİYDİ

- Siz Türkiye’nin en uzun süre görev yapan ikinci Dışişleri Bakanısınız. Şöyle bir geriye dönüp baktığınızda en zor anınız neydi?

Daha göreve başladığımda 2015’te ilk aramam gereken kişi uçak düşürme hadisesinden sonra Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’du. Çok ciddi bir krizdi. İlişkileri toparlamak 8 ay sürdü. En çok üzüldüğüm olaylardan birisi ise Rusya Büyükelçisi Karlov’un ölüm haberini tam Moskova’ya inmek üzereyken aldım. Aradılar bizi uçaktan. Ses de net gelmiyor. Rusya Büyükelçisi’ne bir saldırı oldu, Büyükelçi’yi düşürdüler gibi söylendi. Ben zannettim ki fiziki bir saldırı oldu, yumruk atıldı, düştü. Silahla vurulduğunu anlayamadım. Daha sonra birkaç dakika içinde tekrar temasa geçtik. Bu defa silahla öldürüldüğünü öğrendik. Rusya’ya inmek üzereyiz. Elbette bu saldırıyı kabul etmemiz mümkün değil, her şey yapılacak ama kendi ülkenizde bir büyükelçi öldürülüyor. O kadar üzüldüm ki, mahcup da oldum. İnince baktım herkes benden daha metanetli. Ertesi gün Lavrov ile buluşmaya gittim, çok üzüntülüydü ama onlar da devletimizin bir kastı olmadığını biliyordu. Nitekim FETÖ’cü bir polis memurunun yaptığını öğrendik ama çok zorlanmıştık. Bunun dışında Trump’ın gece yarısı attığı bir tweet gibi birçok ciddi krizler de oldu. Hepsini bir şekilde Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yönettik, üstesinden geldik.

TAHIL KORİDORUNDA RUSLAR HAKSIZ DEĞİL

- Tahıl koridoru konusunda son dönemde sorunlar yaşanıyor. Rusya rahatsız. Türkiye bu işin mimarlarından biri olarak yine devrede. Var mı çözüm yönünde bir adım?

BM Genel Sekreteri durumu çok iyi biliyor, ABD ve İngiltere’ye de anlatıyoruz. Çünkü bankacılık konusunda esas bu iki ülke anahtar. Rus tarım bankasının swift sistemine dahil edilmesi de bunlara bağlı. Sonuçta Rusya’ya taahhüt edilenler gerçekleşmedi. Biz burada adil olmak durumundayız.  Genel Sekreter, “Bir Türk Bankası ile çalışsak” dedi. Tahıl ve gübre satışı için Rusya’ya yapılacak ödemeler konusunda bir Türk bankasının arabuluculuk yapması gündemde. Amaç, sorun çözülsün ve anlaşma devam etsin. Ruslar 60 gün uzattı, ‘Beklentilerimizi karşılayın’ diyor. Ruslara haksızsınız diyemeyiz.

VİZE KONUSUNDA TEDBİRLERİMİZ OLACAK

- Avrupa Birliği bir hayal kırıklığı mı sizin için? Bir yerden başlayıp bir yere gelebildi mi AB ile ilişki?

Çok fazla bir ilerleme olmadı. AB çıkarı olan alanlarda Türkiye ile işbirliği yapmaya hevesli ama çıkarı yoksa oyalama, savsaklama dönemine girdi maalesef vize serbestisi dahil. Gümrük Birliği iki tarafın da yararına olmasına rağmen öyle. Yani üyelik sürecimizde maalesef bir ilerleme olmadı..

- Türkiye’nin hâlâ bir üyelik beklentisi var mı? Ya da üye olması gerekiyor mu?

Halkın hala yarıdan fazlası ‘Üye olalım’ diyor. Ama neden diye sorduğunuzda vize diyor. Vize serbestisi olsa ‘AB’ye üye olmayalım’ diyenlerin sayısı daha fazla olacak. Ama vize konusunda da kasıtlı davranıyorlar. Şu seçim bitsin, ona da bazı tedbirlerimiz olacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!