GeriSeyahat BÄ°R YILBAÅžI ÖNERÄ°SÄ°: 2001'Ä° PRAG'DA KARÅžILAYIN! Bölüm: 1 Folklorumuzda çok bilinen bir deyiÅŸ vardır: Varlıklı bir aile düÄŸün dernek kurduÄŸunda, ardından
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
BÄ°R YILBAÅžI ÖNERÄ°SÄ°: 2001'Ä° PRAG'DA KARÅžILAYIN! Bölüm: 1 Folklorumuzda çok bilinen bir deyiÅŸ vardır: Varlıklı bir aile düÄŸün dernek kurduÄŸunda, ardından

BÄ°R YILBAÅžI ÖNERÄ°SÄ°: 2001'Ä° PRAG'DA KARÅžILAYIN! Bölüm: 1 Folklorumuzda çok bilinen bir deyiÅŸ vardır: Varlıklı bir aile düÄŸün dernek kurduÄŸunda, ardından

BÄ°R YILBAÅžI ÖNERÄ°SÄ°: 2001'Ä° PRAG'DA KARÅžILAYIN! Bölüm: 1 Folklorumuzda çok bilinen bir deyiÅŸ vardır: Varlıklı bir aile düğün dernek kurduÄŸunda, ardından "Kırk gün kırk gece düğün yapıldı…" denir. Menkıbelerin süslü cümlesidir. Masallarda, padiÅŸahın ya da aÄŸanın beyin güzel kızının "mutlu sonu" yaÅŸadığı, "Onlar ermiÅŸ muradına…" müjdesinin habercisidir. "Kırk gün kırk gece düğün", günümüzde, sadece sevda iÅŸlerine münhasır deÄŸil. Berlin Duvarı yıkıldığında da, tüm Avrupa'da günler ve haftalar boyu çılgınlar gibi ÅŸenlik yapılmıştı. Müzik, dans, patlatılan ÅŸampanyalar… Daha aklınıza ne gelirse… Sanırsınız ki, cihan harbi sona ermiş… Aylarca dünyanın dört bir yanında, duvardan sökülmüş ufak ufak parçaların hatıra eÅŸya niyetine satıldığını bugün gibi hatırlıyorum. Öyle ki, gün geldi, herkes "bir duvar parçası" sahibi olmuÅŸtu. "Bir dikili aÄŸaç sahibi" olurcasına, ahali neredeyse, "Benim de duvarım var!" fan-club'I kuracaktı. Allah'tan, kısa sürede, her türlü romantizmi paraya tahvil etme ustası bazı uyanıklar sayesinde, "Yahu, o taÅŸ parçalarının Berlin Duvarı ile alakası yok. Hepsi uyduruk!" söylentileri ortalığı sardı da, durduk yerde keleÄŸe gelmekten kurtulduk; böylece, duvar sahibi de olamadık. Benim açımdan, Berlin Duvarı'nın en güzel armaÄŸanı, Prag'ı görme ÅŸansına kavuÅŸmamdı. Malum, Berlin Duvarı'nın yıkılması, tıpkı Büyük Fransız Ä°htilali'nin başında Bastille Hapishanesi'nin zaptedilmesi gibi sembolik deÄŸerinin ötesinde milyonlar için yepyeni ufukların açılması demekti. Bu açılış, Batı Almanya'ya entegre olmaya çabalayan DoÄŸu Almanlar açısından, hayli acılı bir süreç anlamına gelse de… Batı'nın uluslararası dev firmaları içinse, Sovyet pençesinden kurtulan tüm DoÄŸu "sabık" Avrupa ülkeleri, "iÅŸ hacmi"ni geniÅŸletme imkânı demekti. Mesela, IBM için… Dinazor misali fazla büyüyen IBM, parçalanmanın eÅŸiÄŸinden, "kendi arzusuyla bölünerek" dönmüş, 1990'ların ilk yarısında, DoÄŸu Arupa ülkelerinde yeni ufuklar arayışına girmiÅŸti. Yıkılan duvarın -bir zamanlar- doÄŸusunda kalan halklar, artık, bilgisayar çağı ile tanışacaklardı. IBM'in Türkiye temsilciliÄŸi bir Türk gazeteci grubunu Prag'da düzenlenen uluslararası bir seminere götürmek isteyince, pek tabii, Hürriyet'ten de görevli arkadaÅŸ istenmiÅŸ. Amma velâkin, ekonomi servisindeki arkadaÅŸların o günlerde iÅŸleri baÅŸlarından aÅŸtığından, uygun bir aday aranıyor. Bir gün, ikitelli'deki "gecekondu" günlerimizde, o futbol sahası büyüklüğündeki salona girmiÅŸ, azman U ÅŸeklindeki yazıiÅŸleri masasına doÄŸru ilerliyordum. ErtuÄŸrul Özkök ile Nejat Seçen ayakta, aday arama halinde olmalılar ki, yoldan geçen bendeniz oltaya yakalandım! (Böyle yakalanmaya can kurban…) ErtuÄŸrul Özkök, "Jülide, senin pasaportun var mıydı?" diye sormaz mı? (Pasaportsuz gazeteci mi olurmuÅŸ?) Ä°ki ay asker gibi sürücü kursuna ve direksiyon derslerine gidip "Mümkünü yok, beceremem…" dediÄŸim ehliyetimi almış, bence, emsalsiz baÅŸarıma henüz inanamamış haldeyim. Pat diye, "Aman ErtuÄŸrul, deÄŸil pasaport, benim ehliyetim bile var!.." demiÅŸtim. Ahalinin kısa pantolonlu iken elde ettiÄŸi bir ÅŸeyi, büyük baÅŸarı diye davul zurnayla ilan ediÅŸim üzerine tüm yazıiÅŸlerinin yerlere yıkıldığını söylememe gerek var mı? Derhal muhasebeye yollandım, acele tarafından valiz toparlama ve AyÅŸe Karasu'nun "Ahhh, ah, yüreÄŸini Prag'da bırakacaksın…" özlem nidaları arasında, o rüya ÅŸehre uçtum. Üç ay fasılasız adım adım gezsem, gene de doyamayacağımı bile bile de döndüm. Ä°ÅŸte, tam da bu yüzden, bir nebze de olsa, Prag'ı size tanıtmaya azimliyim. Barok mimarinin en nadide örnekleri ile bezeli bu açık-müze ÅŸehir, aÄŸaç zenginliÄŸi nedeniyle, ilkbahar ve güz günlerinde en güzel. Nefes kesen bir renk cümbüşünde kaybolmak istemiyorsanız, yılbaşında kendinize Prag'ı ikram edin. AlışveriÅŸ çılgınlığına kapılmazsanız, adam başı 2.000 $'a unutulmaz bir tatil yaÅŸayabilirsiniz. Åžimdi, gelelim güzeller güzele ÅŸehrimize… PRAG...-YüreÄŸinizi kaptıracağınız ÅŸehir - Ya da, Çek dilindeki ismiyle "Praha"… Kimileri için kendi halinde bir Orta Avrupa baÅŸkenti olan Prag'ı, çoÄŸunluk Berlin Duvarı'nın yıkılışından sonra tanıdı. Sadece tanımakla kalmadı; bir hazine keÅŸfetti. Ãœnlü besteci Sultana'nın "Moldova" adlı ölümsüz senfonik ÅŸiirinde müziÄŸe döktüğü Vltava nehrinin kıyısında kurulu bir masal ÅŸehri. Ä°nsanı romantizmin zirvelerine taşıyan bir ÅŸiir. Tıpkı, Belçika'daki Bruges kasabası gibi, bir açık müze, bir tarihi tablolar geçidi. Tarihi mimari düşkünlerinin nefeslerini kesen, eÅŸsiz bir belde. Bohemya kristalleri ile rakipsiz Pilsen (Plsen) biralarının beÅŸiÄŸi. Saat kulesi, hayranlarının gözdesi. Av eti sevenler için tatlı sürprizlerle dolu; dünyanın belli baÅŸlı mutfaklarının leziz örneklerinin sunulduÄŸu lokantalar da cabası. Åžato ve ÅŸarabın sihirli havasını solumak isteyenler için tatlı kaçamaklar. Klasik müzikseverler için gerçek bir cennet. MuhteÅŸem konserlerin birbirini izlediÄŸi konser salonlarının yanı sıra, konservatuvar öğrencilerinin her köşe başında verdiÄŸi minik resitallerin doyumsuz güzellikler kattığı bir sanat atmosferi. Mütevazi ama tertemiz giyimli, kültürlü, medeni insanların ülkesi. Çapkın erkeklerin gözlerini bayram ettirecek, sarışın, mavi gözlü, sütun bacaklı güleç genç kızların sokaklarını doldurduÄŸu neÅŸeli bir ÅŸehir. Avrupa BirliÄŸi Kültür Bakanları Konseyi'nin 2000 yılı için tescil ettiÄŸi dünyanın sayılı kültür ve sanat baÅŸkentlerinden biri. Fransız Kafka'nın karamsar dünyasının izlerini arayanların kenti. Çünkü, Prag, Kafka'nın ÅŸehri. Deniz yerine, nehir kıyılarının gizemlerini özleyenler için melankolik geziler fırsatı. AlışveriÅŸ tutkunlarına en ucuz imkânlar: CD, kitap, kozmetik, özellikle de antika, cam ve kristal eÅŸya ve bit pazarı sevenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir merkez. Ä°lkbahar ve güz günlerinde, uzun yürüyüşler için ideal. Bata kunduralarının yuvası. "Arslan Asker Şıvayk"ı yaratan ünlü yazar Jaroslav HaÅŸek'in yurdu. Halk arabası "Skoda"nın anavatanı. Turizm acenteleri Prag'a "Altın Åžehir" diyorlar. Sonbaharda, akÅŸamüstü güneÅŸinin ÅŸavkı, büyük katedrallerin kubbelerine vurduÄŸunda altın sarısına döndürdüğü için. Çekler ise, gözbebeklerini "Avrupa'nın kalbi" kabul ediyorlar. Haksız da sayılmazlar… Çekoslovakya'yı kuran TomaÅŸ Mazaryk, dünyaca ünlü bir felsefe adamıydı. BeneÅŸ, Husak, Dubçek gibi liderler, Smetana ve Dvorak gibi büyüleyici kompozitörler yetiÅŸtirdiler. Åžu andaki devlet baÅŸkanları, yine dünyaca ünlü tiyatro yazarı, Vaslav Havel. Asırlarca Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu'nun hegemonyası altında yaÅŸadıkları halde, milliyetçilik heyecanını daima canlı tuttular, Çek edebiyatını yeÅŸerttiler, lisanlarını zenginleÅŸtirdiler. ÇoÄŸu zaman barıştan yana çıkan bir halk sıfatıyla pek cengâver sayılmasalar da, iÅŸgale uÄŸradıkları dönemlerde bile, askeri kudretleri ile deÄŸil, kültürleri ile ayakta kaldılar. Fonda Alman kültürünün silinmez izleri her an hissedilirken, Prag'da tüm bu güzellikleri uyum içinde bir arada bulacaksınız. Ve, dönerken yüreÄŸinizi orada bırakacaksınız. Prag'ı gören herkes, henüz görmeyenlere böyle der çünkü. 1981'den 1949'a bakış… Baskı kalktıktan sonraki Prag'ın, bugün yaÅŸadığı nimetleri iyice kavrayabilmek için, savaÅŸtan çıktığı yıllardaki Prag'ı bilmek gerek. 1949'da Prag'a tayin olan Büyükelçi Zeki Kuneralp, kendisi gibi, hariciyemizin en gözde diplomatlarından olan küçük oÄŸlunun doÄŸduÄŸu ÅŸehri, bakın nasıl anlatıyor: Zeki Kuneralp'in hatıratının "Ä°kinci Dış Hizmet-Prag" (1949-1952) baÅŸlıklı bölümünden hep birlikte izleyelim. "1949 Kasım'ında Prag'a geldik. Harp biteli dörtbuçuk sene geçmiÅŸti. Prag'da harbin izleri fiilen silinmiÅŸti. Zaten, ÅŸehir fazla tahribat görmemiÅŸti. Ä°sabet, çünkü Prag nefis bir ÅŸehirdir. Ona, 'Küçük Viyana' da denir. Ve belki, büyük Viyana'dan daha ÅŸirin, daha topludur. Barok stilin payitahtı sayılır. Birçok binaları bu stildedir. Bunları kırk kubbe süsler, onun için Prag'a 'Kırk kubbeli ÅŸehir' de denir. Çekoslovakya, tabiatça, Ä°sviçre'yi andırır. Lisanca, aslen de ırkça, Çekler Slav'dırlar. Fakat, tarih boyunca, Cermen etkisi altında yaÅŸamışlardır. Cermen okyanusu içinde bir Slav adası idiler. Nasıl ki, Rumenler bu sefer Slav okyanusu içinde bir Latin adası idiler. OrtaçaÄŸlar'da, Bohemya -ki, ÅŸimdiki Çekoslovakya'nın nüvesidir- Alman Ä°mparatorluÄŸu'na tabi bir memleket idi. Sonra, Avusturya Ä°mparatorluÄŸu'na geçti. Ancak Birinci Dünya Harbi sonunda müstakil oldu. Batılı müttefiklere dayandı, bilhassa Fransa'ya. Çekler fütühat ile nam yapmadılar. Büyük harpler de kazanmadılar, imparatorluk da kurmadılar. Ama, kültür alanında büyük eserler yarattılar. Müzikte, edebiyatta, mimaride dünya medeniyetine önemli katkıda bulundular." Zeki Kuneralp, Çekler'in -ve de, Prag'ın "mâkus talihi"ni genel hatlarıyla özetledikten, 1949 sonundaki siyasi manzarayı da, yine her zamanki az ve öz tarzıyla aktarıyor: "GeldiÄŸimizde, Prag'da olan olmuÅŸtu, memleket Batı'dan koparılıp Sovyet Blok'una baÄŸlanmıştı. Çekler'in fikrini kimse sormamıştı. Harp galipleri anlaÅŸmışlardı. Çekoslovakya, Sovyet nüfuz bölgesine dahil olacaktı ve bu da oldu. Amerikan ordusu hudutta bekledi. Bu arada, Prag'da Almanlar'la Çekler boÄŸuÅŸtular, sonra Sovyetler ÅŸehre girdiler ve böylece Prag, Sovyet ordusu tarafından kurtarılmış sayıldı. Çekler, daha bir müddet ümitlerini kesmediler, Batı'ya baÄŸlanmak istediler. Marshall Planı sistemine girmeye çalıştılar. Bunun için "ÅŸehit" bile verdiler: Hariciye Nâzırları Ian Mazaryk esrarengiz ÅŸekilde intihar etti veya ettirildi. Fakat, engeller fazla idi. Çekler bunları aÅŸamadılar, kaderlerine teslim oldular. Zaten, baÅŸka ne yapabilirlerdi? Anlaşılan, Çek milletinin kısmeti bu imiÅŸ, büyük komÅŸularından ya birine, ya öbürüne ram olmak.Gerçek istiklalleri topu topuna 20 sene sürmüştür: 1918'den 1938'e kadar. 1945'de tekrar bağımsızlığa kavuÅŸmamışlardır, sadece efendi deÄŸiÅŸtirmiÅŸlerdir, Alman'ın yerini Rus almıştır." Zeki Kuneralp'in, hükümet terkibini anlattığı izleyen satırlar, koalisyon vitrini gerisinde, Ruslar'ın gittikçe artan baskısını açıkça gözler önüne seriyor: "... hükümet, zâhiren, bütün partileri kapsayan bir koalisyon hükümeti idi. Gerçek, baÅŸka idi. Sovyet Blok'u girdabına düşen diÄŸer memleketlerde olan, burada da olmuÅŸtu. Zevahiri kurtarmak, her ÅŸeyin anlaÅŸma yoluyla yapıldığı zehabını yaratmak için, Komünistler ile diÄŸer partilerden katılmaya razı olan temsilcilerden mürekkep bir hükümet kurulmuÅŸtu. Ama, hükümet eden, Komünistler idi, diÄŸerleri sadece kukla idi, nihai karar mercii de Moskova idi. Duruma itiraz eden, Komünist olsa dahi, münasip ÅŸekilde yola getirilirdi veya yok edilirdi. Memleketin sosyal yapısı da tedricen deÄŸiÅŸmekte idi. Siyasi hürriyetler peyderpey kalkıyor, hür teÅŸebbüsün faaliyet sahası da gitgide daralıyordu. Her alanda komünist devleti varlığını ispat ediyordu. Romanya'da gördüklerimi burada tekrar görüyordum." Kuneralp'in savaÅŸ sona erer ermez büyük bir netlikle saptadığı bu süreç, gerçekten tüm DoÄŸu Avrupa ülkelerinde yaÅŸandı. Ne yazık ki, gerçek solcular, olan biteni, Josef Stalin'in ölümüne kadar fark edemeyeceklerdi. Ufak ufak lüzumlu bilgiler... Çek Cumhuriyeti, Orta Avrupa'da tarihi Bohemya ve Moravya bölgelerini içeren bir ülke. KomÅŸuları, kuzeyde Polonya, güneyde Avusturya, doÄŸuda 1993 yılbaşında ayrıldığı eski federal ortağı Slovak Cumhuriyeti, güneybatı ve kuzeybatıda ise Almanya. Yüzölçümü 78.864 km2, nüfusu 11.7 milyon, km2'ye 148 kiÅŸi düşüyor. Slav kökenli Çekçe resmi dil. Resmi dini yok! Etnik dağılımı: % 40 Roman Katolik, % 4 Protestan, % 0.3 Hıristiyanlar, % 0.2 Ortodoks, % 0.1 Yunan Katolik, % 40 dinsiz. Nüfusun beÅŸte biri 15 yaÅŸ altı, altıda biri ise 60 yaÅŸ üzeri. I. Dünya Savaşı'nın erkek nüfusunda yol açtığı kayıplar nedeniyle, kadın nüfus daha fazla: Toplam nüfusun % 56'sı. Ayrıca, Çek Cumhuriyeti dünyada çalışan kadın sayısının toplam kadın nüfusu içindeki oranın en yüksek olduÄŸu ülke. Kadın nüfusun çoÄŸu doÄŸurganlık yaşını aÅŸtığı için, nüfus artışı düşük. EÄŸitim kurumları devletin elinde ve ücretsiz. 6-16 yaÅŸ arası eÄŸitim zorunlu. Ä°lkokuldan sonra, ortaokul ya da meslek okulu seçenekleri mevcut. En eski ve en ünlü üniversite, 1348'de kurulan Prag Karlow Ãœniversitesi. Devletin saÄŸladığı öbür sosyal haklar arasında, ücretsiz saÄŸlık hizmetleri, iÅŸ kazaları, annelik ve aile yardımı, yaÅŸlılık, sakatlık ve emeklilik maaÅŸları önde gelir. Bebek ölümleri çok düşük. Bulaşıcı hastalıklardan ölüm yok gibi. Erkekler ortalama 70, kadınlar ise 77 yıl yaşıyor. Çekoslovakya'nın komünist rejimle yönetildiÄŸi 1948-1989 yılları arasında, özel teÅŸebbüs ancak küçük el sanatları alanında söz konusuydu. Ãœretim ve büyüme hedeflerini 5 yıllık planlar belirliyordu. 1989'a kadar milli gelirin oluÅŸturulduÄŸu en önemli alanlar, madencilik, imalathaneler, ticaret ve inÅŸaat sektörü idi. DoÄŸu Avrupa'da komünizm çökünce, özelleÅŸtirme çalışmaları baÅŸlatıldı. Enerji kaynakları zengin deÄŸil: Sanayide baÅŸlıca kömür kullanılıyor. DoÄŸalgaz ve petrol sınırlı, bu yüzden de Rusya'ya bağımlı. Prag, Bohemya'nın tarihi, Çek Cumhuriyeti'nin de ÅŸimdiki baÅŸÅŸehri. Nüfusu, 2.4 milyon. Yani, Ä°stanbul'un çeyrekte biri. Bohemya'nın merkezinde, Vltava (ya da, Moldova) kıyısında, ırmağın Elbe (ya da, Labe) Nehri'ne kavuÅŸtuÄŸu yerin biraz yukarısında kurulmuÅŸtur Prag. Tüm medeniyet merkezlerinin su kenarında yeÅŸermesinin eski örneklerinden biri. Küçük bir çanakta, Vltava'nın Labe'ye ulaÅŸmadan önce, boÄŸazlara girmeden az evvel menderesler çizerek akışının ağırlaÅŸtığı noktada yer alıyor. Yüzlerce yıllık geçmiÅŸe sahip bir kraliyet ÅŸehri. Konumu itibariyle Avrupa'nın kuzeyi ile güneyini birbirine baÄŸlayan ticaretin geçiÅŸ yolu üzerinde. Çek tarihinin kilometre taÅŸları… Bölgeye ilk yerleÅŸenler Boii'ler. Kelt'ler Ä°.Ö. 500-200 yılları arasındaki dönemde ÅŸimdiki Bohemya'ya gelmiÅŸler. "Boii" ismini biraz deÄŸiÅŸtirerek "Bohemya"ya dönüştürenler de Kelt'ler. Avrupa Hıristiyanlığın yayıldığı çaÄŸda, bölgede Cermen'ler egemen. Slav'lar 4'üncü Yüzyıl'da geliyor. Ne var ki, Alman etkisi, taa Cermen istilasından baÅŸlayarak, Südet Almanları, Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu'nun hegemonyası, iki büyük savaÅŸ arasındaki istikrarsız dönemlerde, Hitler Almanyası'nın baskısında, her zaman kendini hissettiriyor. Çekler bir Slav ırkı. Morava Nehri boyuna yerleÅŸen Slav'lara, Moravyalı'lar denmiÅŸ. Bugünkü Slovakça, "Batı Slav" dil grubunda yer alıyor. 9'uncu Yüzyıl'da Çekler'in Bohemya'ya hâkim olması ile Prag da kuruluyor. Ãœnlü besteci Smetana'nın "LibuÅŸe" operasında müzik dünyasına hediye ettiÄŸi ilginç bir de efsanesi var. Çek tarihinin ilk büyük hanedanının kurucusu Prenses LibuÅŸe, "Yıldızlara doÄŸru yükselen bir ÅŸehir istiyorum" demiÅŸ. LibuÅŸe ile kocası Oroj, böylece, Prag'ı yaratmışlar. Ä°lk Bohemya Krallığı da (895-1306) Prag'da Premysl hanedanı tarafından kurulmuÅŸ. Premysl hanedanı devrinde, özellikle Yahudi tacirlerin etkisiyle, Prag iÅŸlek bir ticaret merkezi oldu. Ãœnlü seyyah Ä°brahim Ä°bni Yakub'un yazdıkları ÅŸehrin canlılığını yansıtıyor. Ekonomik geliÅŸme siyasi nüfuzu da beraberinde getirdi. Önce, Prag PiskoposluÄŸu 973'te kuruldu. 1085'te ise, Premysl hanedanı Kutsal Roma-Cermen Ä°mparatoru tarafından resmen tanındı. Dahası, 1114'te Bohemya Kralı, seçici prenslerin belirlediÄŸi Kutsal Roma-Cermen Ä°mparatorluÄŸu adaylık listesine dahil edildi. Prag ÅŸehri, Vltava'nın iki kıyısında, iki odak noktasından geliÅŸmeye baÅŸladı. Ä°lk yapılaÅŸma, 9'uncu Yüzyıl'ın ikinci yarısından kalma VyÅŸehrad. Sonra, karşı yakada, ikinci yönetim merkezi Hradçany (kale) kuruldu. Ticari büyüme ve canlanma, Orta ÇaÄŸ'da ÅŸehrin topoÄŸrafyasına da yansıdı. 1170'de ilk taÅŸ köprü -Judith Köprüsü- inÅŸa edildi. Vltava'nın iki yakasını birbirine kavuÅŸturan köprüler, Prag'ın güzelliklerine binbir güzellik katar. Pazar merkezi nehrin karşı yakasına, Eski Åžehir Meydanı'na taşındı. 1230'da Eski Åžehir (Stare Mesto) savunma nedeniyle tahkim edildi; 1257'de de kalenin (Hradçany) eteklerine Mala Strana (Saraylar semti) inÅŸa edildi. Premysl hanedanı 1306'da çöktü. Daha doÄŸrusu, el deÄŸiÅŸtirdi. Bohemya Kralı II. Otokar'ın oÄŸlu olmamış, kızı ise Lüksemburg hanedanı prensi John (Jan) ile evlenmiÅŸti. Böylece, Lüksemburglu John ("Kör Jan" diye de anılır) Bohemya tahtına oturdu. 1346'da tahta, Kör Jan'ın oÄŸlu Karl IV von Luxemburg geçti. Yerel ismiyle, "Karel" ya da "Karlovy". 1355'de Kutsal Roma-Cermen Ä°mparatoru seçilen Karel, Prag'ı çok sevdi. 1348'de Avrupa'nın ilk üniversitesini kurdu. Ayrıca, dünyaca ünlü Karlsbad (larlsbad" veya "Karlovy Vary") kaplıcalarını yaptırttı. Karel'in imparatorluk merkezini Prag'a taşıması ile Bohemya'nın altın çağı da baÅŸladı. Eski Åžehir'e (Stare Mesto) komÅŸu "Yeni Åžehir"in (Nove Mesto) planlanması da yine Karel döneminde gerçekleÅŸtiriliyor. 1342'de nehrin taÅŸması ile zarar gören Judith Köprüsü üzerine Eski Åžehir ve Mala Strana'yı birleÅŸtiren Karlovy köprüsünü yaptırdı (1357). 1344'de ünlü St.Vitus Katedrali'ni baÅŸlattı (1929'da tamamlandı), Belediye binası yine Karel döneminde yapıldı. Yeni ÅŸehirde kilise ve manastırlar yapılarak geliÅŸtirildi, fakir Yahudiler zenginleÅŸti, 1344'de piskoposluk baÅŸpiskoposluÄŸa yükseltildi. 14'üncü Yüzyıl'da Prag, Orta Avrupa'nın sayılı merkezleri arasına girdi, Kutna Hora'da Çek parası basıldı, yabancı tüccarlar; özellikle Alman ve Ä°talyan; ekonomik ve politik bakımdan güçlendi. 15'inci Yüzyıl'da tüm Bohemya'ya hâkim olan Re dini reform hareketleri ve onu izleyen Otuz Yıl SavaÅŸları, ülke tarihinin oldukça çalkantılı dönemidir. Reform taleplerinin lideri, bir din âlimi olan rakip Jan Hus idi. Jan Hus, reformist dini hareketlerin Martin Luther'den evvelki gerçek öncüsü olarak bilinir. Jan Hus'un Çekçe konuÅŸan kitleye, Almanya konuÅŸan Roman Katoliklere olan yakarışları onu dini ve politik reformların öncüsü yapmıştır. Jan Hus yakarışlarını sıkça tekrarladığı Eski Åžehir meydanındaki heykeli bulunur; reformist hareketlerinden dolayı yakılarak cezalandırılmıştır (1414). 16. yy başındaki 1.Prag Savunması'nın ardından, 1526'da Roman Katolik olan Avusturyalı Habsburg hanedanı bohemya tacını ve yönetimi ele geçirdi. 1618'de kötü yönetim ve dinsel nedenlerle ayaklanan halkın 2. Prag Savunması Eski Åžehir meydanında meydana geldi. Bohemya Valisi'nin Konsey Odası penceresinden atılmasından sonra Habsburg'lar 1620'de Bohemyalı protestanları Otuz Yıl Savaşı'nda ezdiler ve Çek protestanizmini neredeyse bitirdiler. Savaşı kaybeden protestanların ileri gelenleri 1621'de Eski Åžehir meydanında katledildiler. Jan Hus'un ölümünden bir sonraki yüzyılda da imparatorlukla dini, politik reformlar için mücadele eden müritleri Hussitler, yine bu meydanda direniÅŸlerinin cezasını kafaları kesilerek ödemiÅŸlerdir. Tüm bu reformist hareketler süresince tacirler, biraz daha zenginleÅŸti, ÅŸehrin yapıları süslemeli gotik mimari tarzı ile zenginleÅŸtirildi. 1627'de Kutsal Roman Ä°mparatoru II. Ferdinand'ın emriyle Avusturyalı Habsburg egemenliÄŸindeki Bohemya'nın statüsü azaltıldı. 1867'den sonra Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu döneminde önem kazandırılmaya çalışıldıysa bile Bohemya'da Çek MilliyetçiliÄŸi güçlenmeye devam etti. I.Dünya Savaşı, Avusturya-Macaristan Ä°mparatorluÄŸu'nun çöküşü, dolayısıyla Habsburg hanedanı hegemonyasının sonu demekti. 1918'de Bohemya, Moravya ve Slovakya birleÅŸiminden Çekoslovakya doÄŸdu. Bohemya ve Moravya ülkenin batısının 3/5'ini, nüfusun 2/3'ünü oluÅŸturuyordu. Bu tarihten itibaren 70 yıllık dönem Çekoslovakya Tarihi olarak bilinir. 1938'de Ä°ngiliz, Fransız, Ä°talyan ve Almanlar arasında imzalanan Münih AnlaÅŸması ile ülkenin büyük bir bölümünün Almanlar'a geçmesi kararlaÅŸtırıldı. 1938'de Prag hariç, 1939'da Prag dahil, Alman iktidarı baÅŸladı. Bu dönemde 1939-1945 arası Çek ve Slovaklar ayrıldılar. 1945'de Amerikalı ve Rusların yardımı ile Almanlardan kurtuldular. Kurtulmalarında Ruslar'ın daha etkili olduÄŸu düşüncesinin yaygınlaÅŸması sonucu olarak 1948'de II.Dünya Savaşı'ndan sonra Rusların yönetimine girdiler. Oysa, bu gerçek deÄŸildi. Normandiya çıkartmasının ertesinde, Müttefikler Müttefik Kuvvetleri Avrupa'nın dört bir yanından Nazi Almanyası'na hücuma geçtiklerinde, Amerikalı efsane komutan, General Patton Sicilya'dan baÅŸlayıp ÅŸimÅŸek gibi ilerlemiÅŸti. Yıldırım gibi tüm engelleri yıkan General Patton, Çekoslovak sınırında, Beyaz Saray'dan gelen bir emirle, tam da bira cenneti Plsen'de durduruldu. Zira, ABD BaÅŸkanı Harry Truman ile Stalin arasında, Avrupa'nın paylaşımını öngören pazarlıkta, DoÄŸu Avrupa ülkelerinin Sovyetler'e bırakılmasını kararlaÅŸtırılmıştı. General Patton, hırsından tırnaklarını yedi ve kısa bir süre sonra ÅŸaibeli bir trafik kazasında hayata veda etti. Ve böylece, Çekoslovakya komünist rejim altına girdi. Bu komünist dönemde, Nazilerin bile yakıp yıkmadığı eski dini yapıların Surpmo denilen bir proje ile restorasyonu saÄŸlanmıştır, 1951-57 döneminde sisteme karşı olan baÅŸlar komünist yönetimce yok edildi. 1968 ilkbaharında, baÅŸkan Dubçek kararıyla o güne kadar evraksal iÅŸlemlerle zorlaÅŸtırılan bazı olaylara kolaylıklar getirildi. Bu, halkın daha rahat yurt dışına çıkışını ve demokratik fikirlere sahip olmalarını çabuklaÅŸtırdı. Bunu farkeden Ruslar, tanklarla geri gelip Dubçek'I görevden aldılar. 1977'de sisteme karşı olan yazar, aktör ve sanatçılarca Carte 77 imzalandı. 17 Kasım 1989'da Dubçek ve Havel Vaclav meydanındaki Melantrich balkonundan (Krone maÄŸazasının tam karşısı) halka komünizmin gitmesi çaÄŸrısında bulundular. 1989-1990 döneminde Komünizm'in çökmesiyle Slovak'larda farklı düşünce ve anlayışlar baÅŸladı. 1992'de Çekler ve Slovaklar ayrılmaya karar verdiler. 01 Ocak 1993'deki kadife devrim ile Çekoslovakya, Çek ve Slovak Cumhuriyetleri olarak ikiye ayrıldı. Bohemya ve Moravya bugün Çek Cumhuriyeti'nin önemli iki bölgesidir ve yüzyıllarca beraber yönetildikleri için kültürel ve politik baÄŸları birbirine çok yakındır. Her ne kadar Slovakya ile birleÅŸik idilerse de, Macar sınırındaki Slovakya, 1918'deki birleÅŸme öncesinde bin yıl kadar Macarlar tarafından yönetilmiÅŸ olduÄŸundan, önemli tarih farklılıklarına sahiptir. Çok kısa olsa da, tüm bi tarih bilgisi, kimilerine, gereksiz görülebilir. Ancak, baÅŸtan aÅŸağı tarih yüklü Prag'da, ÅŸehir turunda, her biri bir baÅŸka büyüleyici binaların önemini ve güzelliÄŸini anlayabilmek için ÅŸart. Ãœretime bakarsak… BaÅŸlıca tarım ürünleri, ÅŸeker kamışı, buÄŸday, arpa, patates, mısır ile çeÅŸitli meyve ve sebzeler. Önemli mineralleri, demir, bakır, manganez, kurÅŸun, çinko, uranyum, çeÅŸitli killer ve yapı taÅŸları. Tren yapıyorlar; üstelik hayli geliÅŸkin bir demiryolu ağına sahipler. Turizm açısından önemli ürünleri ise cam, porselen, dantel, kristal, aÄŸaç oymacılığı gibi geleneksel eliÅŸleri. Turizm açısından, ülke çapındaki sayısız kaplıcalar dünya çapında şöhrete sahip. Osmanlı tarihinde de önemli bir yere sahip Karlofça AntlaÅŸması'nın imzalandığı Karlovy Vary (Karlsbad) kaplıcası en ünlüleri. O kadar ki, Atatürk'ün, Karlsbad'ı görüşünden yıllar sonra Yalova kaplıcalarının kurulmasını istediÄŸini biliniyor. Ekonomiyi ayakta tutan, 1989'dan sonra oluÅŸturulan Avrupalı ortaklıkların kolaylaÅŸtırdığı dış ticaret geliri. Çek Cumhuriyeti, ülke dışına, endüstri makineleri, otomobil ve parçaları, demir, çelik, madeni yaÄŸlar, iplik, kumaÅŸ ve giyecek satıyor. Ãœlke dışından ise, ham ve rafine petrol, endüstri makineleri, tarım ürünleri, inÅŸaat makineleri, kimyevi maddeler ve yiyecek alıyor. Sonraki Bölüm: PRAG'da nerelere takılmalı?.. Not. Rakamlar ve istatistik bilgileri ile arası hoÅŸ olmayanlar bu bölümü atlayabilirler. Jülide ERGÃœDER - 20 Aralık 2000, ÇarÅŸamba Â
False