Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da 9 Eylül 2000’de Nürnberg’te Enver Şimşek’in öldürülmesiyle başlayan ve 6 yılda 8’i Türk biri Yunan 9 kişinin kurban gittiği, Türk kamuoyunda korku ve dehşet saçan seri cinayetler geçtiğimiz yıl 4 Kasım’da bir banka soygunuyla ortaya çıktı. Cinayeti işleyenlerin bomba imal ettikleri suçlamasıyla 1998 yılından beri aranan üçlü neonazi çetesi olduğunun anlaşılmasıyla Almanya’da siyasetçiler, güvenlik birimleri, istihbarat teşkilatı ve kamuoyu tam bir şok yaşadı. Alman güvenlik güçleri ve istihbaratı bu olayla güven ve imaj kaybına uğradı.
Nasıl saklandılar?
İstihbarat ve güvenlik güçleri tarafından aranan Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zschaepe adlı üçlü terör çetesinin 10 kişiyi öldürmesi, 14 banka soyması, Köln’de iki bombalı terör eylemi saldırısı düzenlemesine rağmen 13 yıl boyunca yakalanamamış olması bir çok soru işaretlerini de gündeme getirdi. Neonazi çetesi Kassel’deki internet kafede Halil Yozgat’ı öldürdüğünde, cafede bir istihbarat elemanının bulunması, Alman istihbaratına çalışan köstebeklerin çeteyle bağlantılarının ortaya çıkması, bunun bir derin devlet işi olabileceği şüphelerine ve komplo teorilerine neden oldu.
Soru işaretleri
Üç kişilik neonazi çetesi profesyonel çalışırken, güvenlik güçleri hep amatör mü davrandı? Güvenlik güçleri, özel komisyonlar kurulmasına rağmen bu üçlü çeteyi yıllarca ortaya çıkarmakta niçin başarısız kaldı? Güvenlik güçleri zaman zaman üçlü çeteyi yakalamaya çok yakınlaşmışken, son anda elinden nasıl kaçırdı? Acaba çeteye bunun sinyalini veren gizli bir el mi vardı? Seri cinayetlerle ilgili aydınlanmamış bu sorular kamuoyunu daha uzun süre meşgul edecek. Bu nedenle seri cinayetlerin başlamasından bugüne kadar olan gelişmeleri ve aydınlığa kavuşmamış soruları içeren bir dosya hazırladık.
Çete üyeleri
Üçlü çetenin elebaşı ve en genci olan 1977 doğumlu Uwe Böhnhardt 1.86 cm boyunda, vasıfsız işçi ve silah delisi. Dövüş ve savunma sporlarını seviyor. Dazlak dolaşıyor. Çetenin diğer elebaşı 1973 doğumlu Uwe Mundlos’un babası profesör. Uwe Mundlos okulun en iyileri arasında, matematik, fizik ve kimya en sevdiği dersler. Okul arkadaşlarının anlattığına göre çok sakin ve dakik birisi. Siyah giyiniyor. Bedensel özürlü bir kardeşi var. İkili devamlı neonazilere has kısa mont giyiyor ve nazilere hayranlık duyuyor. Çetenin üçüncü elebaşı Beate Zschaepe 1975 doğumlu, mesleği bahçıvanlık. Neonazi gruplar içinde çok ilişkisi olan Zschaepe devamlı iki Uwe’yle birlikte geziyor ve çevrede ikisiyle de aşk ilişkisi olduğu sanılıyor. Üçü de Jenalı olan çete, neonazi toplantı ve gösterilerine katılıyor, bol içki ve sigara içiyor, J-AH-41 plakalı araçla dolaşıyor. AH harfleri Adolf Hitler’i, 41 ise Almanya’nın Sovyetler Birliği’yle savaşa başlama tarihi olan 1941 yılını simgeliyor.
Nasıl yakalandılar
13 yıl elini kolunu sallayarak Almanya’yı dolaşarak, üçlü çete, arka arkaya yaptıkları iki banka soygunu ele verdi. İkili, her olayda olduğu gibi bu iki banka soygununda da denenmiş başarılı metotlarını uyguladı. Böhnhardt ve Mundlos 7 Eylül 2011’de, içinde bisikletleri yüklü karavanla Erfurt yakınlarındaki Arnstadt’a gelerek, şehrin kenarında yola yakın bir yere park etti. İkili, bisikletleri karavandan çıkarıp soygun yapacakları bankanın yolunu tuttu. Bankayı soyduktan sonra yine bisikletlerle karavana dönen ikili, bisikletleri içeri koydu ve hemen karavanla bir kaç yüz metre öteye park ederek, gizlendi. Bisiklet tekerlerinin izini süren polis, bu izin bir park yerindeki karavanda kaybolduğunu tespit etti. Ancak karavan yerinde değildi.
Dönerci gördü
İkili çete, 4 Kasım günü yine banka soymak için beyaz karavanla Zwickau’dan hareket etti. Eisenach kentine gelen ikili, duble yol üzerindeki Obi inşaat malzemeleri mağazasının önünde karavanı park etti. Bankayı soyduktan sonra karavana dönen ve bisikletleri yükledikten sonra hemen karavanla oradan ayrılan ikili, buradaki Türk dönercinin gözünden kaçmadı. Bisikletin izini takip eden polis, Türk dönercinin verdiği bu bilgiler üzerine beyaz karavanın peşine düştü. 200 metre ötede park etmiş olan karavanı keşfeden bir polis ekibi takviye güç istedi. Saklandıkları karavanda polis telsizini dinleyen ikili çete, kaçış yolu olmadığını gördü. Polisler yaklaşırken, karavanda patlama duyuldu ve ardından yanmaya başladı. Polisler karavanda 13 yıldır aranan Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’un yarı yanmış cesetleriyle birlikte seri cinayetlerde kullanılan Ceska 83 tipi silah, Heilbronn’da iki polis memurundan gasp edilen iki tabancayla birlikte 11 silah buldu.
Bağlantılar araştırılıyor
ADLİ tıp raporlarına göre Uwe Mundlos önce suç ortağı Uwe Böhnhardt’ı alnına sıktığı kurşunla öldürdükten sonra karavanı ateşe verdi ve ardından ağzına namluyu dayayıp tetiğe basarak, kendisi de intihar etti. Seri cinayetleri inceleyen 500 güvenlik elemanından oluşan özel komisyonun bazı üyeleri, karavanda silahların yeri ve atış mesafesinden hareketle bir başka versiyonun daha üzerinde duruyor. Bu versiyona göre Mundlos yanlışlıkla Böhnhardt’ı vurdu ve bunun üzerine karavanı ateşe verip kendisi de intihar etti. Komplo teorilerine göre ise karavanda bir üçüncü kişi daha vardı ve derin devletin hizmetinde olan bu üçüncü kişi, Zwickau terör hücresinin devletle bağının ortaya çıkmasını engellemek için ikisini de vurdu.
Haber mi verdiler
Sonraki gelişmeler ise şöyle tahmin ediliyor: ikili, intihar etmeden önce Zwickau’da Beate Zschaepe’yi telefonla arayıp intihar edeceklerini haber verdi. Kendisine de evi ateşe verip intihar etmesini söyledi. Beate Zschaepe bunun üzerine iki kedisini komşuya bırakıp Zwickau’daki terör yuvasında izleri yok etmek için evi ateşe verdi. Zschaepe bilinmeyen bir gün için hazırladıkları, seri cinayetleri kahramanlıkları olarak gösteren 15 dakikalık DVD filminden birkaç adet yanına aldı. Mundlos ve Böhnhardt’ın ailesini arayıp oğullarının kendilerini “havaya uçurduklarını” bildiren Zschaepe, DVD filmleri Leipzig’ten belirli adreslere postaya verdi.
Olaydan dört gün sonra yanında avukatıyla polise gelen Zschaepe, ilk ifadesinde Böhnhardt ve Mundlos için “onlar benim ailemdi” dedi. İntihar etmek istediğini, ama yapamadığını anlattı. Seri cinayetler üzerindeki sis perdesini aydınlatmak için kurulan, uzman 500 güvenlik elemanından oluşan özel ekip ve Federal Asayiş Şubesi üçlü neonazi katil çetesinin bu suçları tek başına yapamayacağı gerçeğinden hareketle, tüm Almanya’da çetenin ağını ortaya çıkarmaya çalışıyor. Özel komisyon terör hücresinin Batı’da da yardımcıları olduğuna kesin gözüyle bakıyor.
Zwickau terör hücresinin Batı eyaletlerindeki neonaziler arasında da bilindiği ve kabul gördüğüne işaret eden özel komisyon, neonaziler içindeki çekirdek kadronun seri cinayetlerden haberi olduğu kanısında. Komisyon, ellerindeki delillerden hareketle Dortmund, Nürnberg ve Münih’te aktif aşırı sağcıların katil üçlü çetesiyle bağlantı içinde oldukları üzerinde duruyor. Kesin olan başka bir nokta ise Zwickaulu terör hücresinin banka soygunlarından elde ettikleri paralarla Almanya’da aşırı sağcıların eylemlerini destekledikleri ve neonazi yoldaşlarına özgürce kullanabilecekleri ifadesiyle para gönderdikleri.