GeriSağlık Tuz tüketimimiz önerilenin iki katı
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi

Tuz tüketimimiz önerilenin iki katı

Tuz tüketimimiz önerilenin iki katı

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Oben Duman, Dünya Sağlık Örgütü’nün günlük toplam tuz tüketiminin 5 gramın altında olmasını önerdiğini belirterek, "18 gramdan 9,9 grama kadar düşürülen günlük tuz oranı, Türkiye’de hala günlük önerilen tüketim miktarının iki katı" dedi.

Tuz, vücudun ihtiyacı olan çok önemli mineraller içerse de normalden fazla kullanıldığı zaman sağlığı olumsuz etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü günlük toplam tuz tüketiminin 5 gramın altında olmasını öneriyor. Sağlık Bakanlığı tarafından tuz tüketiminin azaltılması amacıyla 2011 yılından bu yana çalışmalar yapılıyor. 18 gramdan 9,9 grama kadar düşürülen günlük tuz oranının, Türkiye’de hala günlük önerilen tüketim miktarının iki katı olduğu kaydedildi.

GÜNLÜK 1 ÇAY KAŞIĞI TUZ YETERLİ

Uz. Dr. Oben Duman, ’14 Mart Dünya Tuza Dikkat Günü’ nedeniyle, tuzun sağlığa etkileri hakkında bilgi verdi. Tuzun içinde bulunan sodyum minerali vücutta kan basıncı, asit baz dengesi, sinir sistemi ve kas dokusunun çalışmasında çok önemli görevler üstlendiğine işaret eden Dr. Duman, "Tuza iyot ilave edilmesiyle, iyot eksikliği nedeniyle oluşan tiroit hastalıklarının önlenmesinde sofra tuzları etkili rol oynamakta. Ancak tuz yine de ölçülü kullanılmalıdır. Çünkü tuzun faydalarının yanı sıra tüketimde aşırıya kaçıldığında uzun dönemde sağlığa birçok olumsuz etkisi olabilmektedir. Günlük tüketilmesi gereken 5 gram tuz yaklaşık bir çay kaşığına denk gelmektedir" dedi.

PAKETLENMİŞ GIDALARIN ETİKETLERİNİ OKUYUN

Tüketilen birçok paketlenmiş gıdanın içinde de tuz bulunduğuna işaret eden Dr. Oben Duman, araştırmaların tuz tüketiminin çoğunun ambalajlı ürünlerdeki yani işlenmiş gıdalardaki sodyum kaynaklı olduğunu ortaya koyduğunu söyledi. Ambalajlı gıdalarda bulunan etiketlerde ne kadar tuz içerdiği bilgisinin genellikle yer almadığını, bunun yerine etiketlerde ne kadar sodyum içerdiği yazdığına değinen Dr. Duman, "1 gram sodyum 2.5 gram tuza eşittir. Ambalajlı bir gıda etiketinde yazan sodyum değerinden ne kadar tuz (sodyum klorür) içerdiğini öğrenmek için, sodyum değerini 2,5 ile çarpmak gerekmektedir. 100 gram gıda için 1 gram sodyum konsantrasyonuna sahip olması, bu ürünün 2,5 gram tuz içerdiği anlamına gelmektedir. Aynı ürünün 250 gramı ise 6.25 gram tuz içerir. Bu değer günlük önerilen 5 gramın üzerinde tuz tüketmemize neden olur" diye konuştu.

AŞIRI TUZ SAĞLIĞIMIZI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Dr. Oben Duman, hipertansiyon, kalp yetmezliği ve böbrek hastalığı olan kişilerin daha az tuzlu gıda tüketmeleri gerektiğini söyledi. Hipertansiyonla birlikte uzun süreli yüksek tuz tüketiminin, artmış kalp ve felç (inme) gibi damar hastalığı riskini arttırdığına değinen Dr. Duman, "Günlük sadece 1 gram tuz azaltılmasının bile hipertansiyonu ve ona bağlı olarak gelişen kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümleri ciddi oranda azalttığı bilinmektedir" dedi.

SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN TUZU AZALTIN

Dr. Duman, yüksek tuz oranı ile işlenmiş ürünleri sık tüketenler kişilerde midede helikobakter isimli bakterinin etkinliğini artırmasının mide ülserini, hatta mide kanseri riskini de artırdığını söyledi. Ayrıca yüksek tuzla işlenmiş ürünleri sıkça tüketenlerde sindirim sisteminin diğer kanserlerinin gelişme riski, tüketmeyenlere oranla fazla olduğunu vurgulayan Dr. Oben Duman, şöyle dedi:

"Besinlerle alınan fazla tuz ve şekerin vücuda sayısız olumsuz etkisi vardır. Tuzun ayrıca gıdalara kattığı lezzet ve yarattığı alışkanlıklar nedeniyle bu tür gıdaları daha çok tüketmek için uyarıcı etki göstererek fazla kiloya ve obeziteye yönelimi artırır. Bu durumun da ileriki yaşlarda kronik hastalıklara zemin hazırladığı bilinmektedir. Fazla tuz kullanımının kemik sağlığına olumsuz etkileri olduğu iddia edilse de bu konuda net bir sonuca ulaşılamamıştır."

ÇOCUKLARINIZA ÖRNEK OLUN

Aşırı tuz tüketiminin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde ilk adımın, farkındalık oluşturularak beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzının değiştirilmesi olduğunu anlatan Dr. Oben Duman, beslenme alışkanlığının genellikle çocukluk çağında kazanıldığını söyledi. Evde hazırlanan yiyecek ve içeceklerin tuz içeriğinin azaltılması, aile olarak tuzu az tüketmenin, hem ebeveynlerin hem de çocuklarının sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmalarını sağlayacağına değinen Dr. Duman, "Aileler çocuklarını daha az tuzlu, daha az şekerli gıdalarla büyütmeli, daha çok hareket etmeleri için teşvik etmelidir" dedi.

Dr. Oben Duman, daha az tuz tüketmek için ise şu önerilerde bulundu:

"Tadına bakmadan yemeklere tuz eklemeyin ve sofradan tuzluğu kaldırın. Yemeği hazırlarken veya pişirme sırasında ilave edilen tuzu azaltın. Tuz yerine baharatlar, soğan, sarımsak, biber gibi doğal lezzetler kullanın. Gıda sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı olarak tüketime sunulan gıdaların, işlenmiş ürünlerin içeriği etiketlerini kontrol edin. Daha az tuz tüketimi için tercihlerinizi değiştirin. Evde yapılan turşu, salça, tarhana, yaprak salamurası, kurutularak saklanılan gıdaları hazırlarken daha az tuz kullanın veya daha az tüketin. Tuzun büyük bir kısmını satın alınan gıdaların içinde olduğunu; beyaz ekmek, pizza, pide, poğaça, siyah zeytin, yağlı peynir gibi günlük hayatta sıkça tüketilen besinlerin tuz içerdiğini unutmayın. Yüksek miktarda tuz içerdiği bilinen hazır soslar, hazır çorbalar, yemeklik katkı maddeleri, atıştırmalık ürünler, tuzlanmış kuruyemişler, mineralli içecekleri ve işlenmiş gıda ürünlerini daha az tüketin."

DHA

False