Güncelleme Tarihi:
Konuyla ilgili kesin ve net bir sayı yoktur ancak kadın doğum uzmanları tarafından kanıksanmış olan görüş, üçten sonraki sezaryenlerin risk oluşturabileceği şeklindedir. Bunun sebebi ise yapılan her ameliyatta kişinin karnının içindeki yapışıklıklar daha fazla artmaya başlar ve bu artan yapışıklıklar bir sonraki ameliyat için güçlük yaratabilir. Bunun yanında yapılan sezaryen sayısı çoğaldıkça, bebeğin eşinin aşağıya yerleşmesi (plasenta previa) olasılığında ve bebeğin eşinin rahime yapışma (plasenta akreata) olasılığında bir yükseliş gözlenmektedir. Bu artışlar belirli risklere sebep olur. Ancak bu risklerin oluşma ihtimali ilk üç ameliyatta yoktur. İlk üç sezaryenden sonrası bu sebeple riskli sayılabilir. Her ameliyat bir risk taşır, sezaryen de bir ameliyattır ve operasyon gereği risk taşır.
Yapılan sezaryen sayısı ile bağlantılı olarak aşağıdaki komplikasyon oranlarında artış gözlenir:
Sezaryen ile doğum yapan anne adayları için en yaygın olarak sözü geçen görüşlerden biri de 3 defadan fazla sezaryen ile doğum yapılamayacağıdır. Ancak bu yanlış bir bilgidir. Üçten fazla sezaryen yapılabileceğinin ancak bunun riskler taşıdığının bilinmesi gerekir. Sezaryen ile üçten fazla yapılan doğumların tehlikeli olduğuna dair görüşler de bulunmaktadır. Sezaryen ile yapılan doğumlarda anne adaylarının karın içi yapışıklıkları gün geçtikçe artış gösterir ve risk taşıyan, zorlayıcı durumlar oluşur.
Bir anne için sezaryen ile doğum, 2 -3 defadan fazla yapılması önerilen bir durum değildir. Fakat bu, üçten fazla sezaryen doğum yapılamaz manasına gelmez. Üç defadan fazla sezaryen ile doğum yapılması mümkündür. Fakat her doğum için risk artış göstermektedir. Üç defadan fazla gerçekleştirilen sezaryen doğumlarda anne ve bebek, risk faktörü ile karşılaşabilir. Bu sebeple çok gerekli durumlar haricinde sezaryen doğum gerçekleştirilmemesi önerilir.