Zico'yu yanıltmışlar

Önder Turacı, bu takımda en iyi kafa topuna çıkan futbolcu, ama kenarda oturuyor. Fenerbahçe bu oyun şekliyle bir yere varamaz. Değişmek zorunda. Başka yolu yok. Dinamik ve çabuk olmak zorunda.

* Fenerbahçe, yapılan flaş transferlere rağmen arzu edilen futbolu oynayamıyor. Daha da kötüsü umut vermiyor. Sizce bunun sorumlusu kim?

FENERBAHÇE
’nin her şeyden önce dinamizmi yok. Isırmıyor. Geride yavaş yavaş top çeviriyor ve ileriye şişiriyor. Orta sahadaki oyuncuları, Aurelio ve Appiah dışında mücadele etmiyor.

Günümüz futbolunda savunma, forvet hattından başlıyor ama Fenerbahçe’de durum böyle değil. Alex zaten geriye hiç gelmeyen bir adam. İleriden bir tek Tuncay yardıma geliyor.

Rakibi zorlayacaksın

Fenerbahçe defansı anormal derecede pozisyon hatası yapıyor. Özellikle de kenardan gelen toplarda savunma, evlere şenlik bir hal alıyor. Herkes kafasına göre bir adam tutmaya kalkıyor, bunun sonucunda da pozisyon hataları geliyor.

Antalyaspor’dan, Randers’tan ve son olarak Sivasspor’dan golleri hep bu hatalar yüzünden yediler. Bu işleri organize edecek kişi kaleci Rüştü’dür. Fakat, Edu ve Lugano henüz yeni olduğu için, Rüştü bu işi oturtamadı. Zamanla düzeleceğine inanıyorum.

Ayrıca, Fenerbahçeli futbolcular rakipleriyle ikili mücadeleye girmiyorlar. Hep bekliyorlar ki, rakip hata yapsın da top bana gelsin. Rakip hata yapar, ama nasıl? Sen ikili mücadeleye girersen, onu zorlarsan, hata yapar. Böyle durarak, rahatsız etmeden oynarsan top sana gelmez ki.

Dikkatimi çeken başka bir şey daha var. Fenerbahçeli futbolcular hem yavaş oynuyorlar, hem de olağanüstü pas hatası yapıyorlar. Böyle bir takım Türkiye’de maç kazanabilir; becerili biri çıkar uzaktan vurur veya frikikten atar. Ama Avrupa’da buna müsaade etmezler. Nitekim Fenerbahçe Avrupa’da bu yüzden istediği sonuçları alamıyor.

Bu Zico’ya birileri bu takımı yanlış anlatmış. Zico daha elindeki oyuncuların kalitesini bilmiyor. Mesela Önder Turacı kenarda oturuyor. Benim gördüğüm Önder, şimdi savunmada oynayan bütün futbolculardan daha iyi kafaya çıkar.

Süratli oynamalı

Fenerbahçe bu oyun şekliyle bir yere varamaz. Değişmek zorunda. Başka yolu yok. Dinamik ve çabuk olmak zorunda. Durarak oynarsan rakibi ekarte etme şansın olmaz. Süratli oynadığın zaman rakip savunmaya yerleşme şansı tanımazsın. Böylelikle de rakibi ekarte etme ve yeteneklerini gösterme şansın o kadar artar.

Ama yavaş oynarsan, rakip takım her türlü tertibatı alır, sen de kıvranıp durursun. Tıpkı Sivas’ta olduğu gibi...

Tigana’yı çözemiyorum...

 Beşiktaş, Trabzonspor’un ardından Galatasaray’a da yenildi. Bu noktada en büyük eleştiriyi Tigana alıyor. Çoğu kişi Fransız hocanın oyuncu seçiminde hatalar yaptığını düşünüyor. Sizce de böyle mi?

BEN Türkiye’ye gelen yabancı teknik direktörlerin ne yaptığını pek çözemiyorum. Mesela Tigana... Elinde Delgado ve Ricardinho gibi becerili iki futbolcu var. Bu oyuncular ki, her an maçın skorunu değiştirebilir. Oyunun en kritik anında bir gol pası verir, bir şut atıp gol atar, maç kazandırır. Üstelik Fenerbahçeli Alex gibi durarak oynayan futbolcular da değiller, ellerinden geldiğince koşuyorlar. Ama gelin görün ki, Tigana bu iki kıymetli oyuncuyu aynı anda oynatmıyor. Tigana böyle yapmakla oyuncu kaybediyor, farkında değil.

Özgüven çok önemli

Bir antrenör oyuncusuna ne kadar özgüven kazandırırsa, o kadar verim alır. Bir futbolcuyu bir maçta kötü oynadı diye, ondan sonraki karşılaşmada yedek bırakırsan, kendini koyverir. "Son maçta iyi oynayamadım, haftaya nasıl olsa yokum" diye düşünüp, antrenmanlarda iyi çalışmaz. Ama bilirse ki, "Ben bu takımın as futbolcusuyum. Bir maç kötü oynasam da farketmez. Her maçta ilk 11’de oynayacağım" işte o zaman idmanlarda daha farklı çalışır.

Bir kere şunu unutmayalım, sen getirdiğin yabancı futbolcuyla öyle bir sözleşme imzalıyorsun ki, adam oynasa da oynamasa da parasını alıyor. Dolayısıyla sen onu mümkün olduğunca çok oynatıp, verim almaya çalışacaksın.

Gerets’in de Tigana’dan geri kalır yanı yok. Geçen sezon Hakan Şükür, Necati ve Ümit Karan’dan oluşan çok iyi bir forvet hattı vardı. Ama pat diye bozdu Gerets, bu üçlüyü.

Sonra ne oldu, Galatasaray’ın halini görüyorsunuz. Geçen sezonki performansının yanına yaklaşamıyor.

Tek maçla havaya giriyorlar

 Bir önceki hafta Beşiktaş’ı İstanbul’da deviren Trabzonspor’un, kendi sahasında Konyaspor’a puan kaptırmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

TÜRKİYE
’deki futbolcuların garip bir huyu var, üç büyüklerden birine karşı iyi oynadıkları vakit bir sonraki maçı düşünemiyorlar.

Muhakkak ki Trabzonsporlular da, "Biz ki Beşiktaş’ı yenmiş bir takımız, Konyaspor’u nasıl olsa yeneriz" diye düşünerek sahaya çıkmışlardır. Ama kazın ayağı öyle değil. İyi çalışmazsan ve sahada mücadele etmezsen başarılı olamazsın. Bu duruma güzel bir örnek de Kayserispor. Avrupa maçlarında fırtına gibiydiler. Ama ligde kendilerinden kat kat zayıf takımlara puanlar kaptırıyorlar.

Bu noktada teknik direktörlere ve yöneticilere büyük görev düşüyor. Takımlarını psikolojik olarak maçlara hazırlamak, onların işi. Şartlar ne olursa olsun futbolcuyu kafaca maça hazır hale getireceksin. Bu işi en iyi, dört sene üst üste şampiyon olduğu dönemde Galatasaray becerdi. Başka da hiçbir takımda bunu göremedim.

Yanal Milli Takım’a erken gitti

 Vestel Manisaspor’un liderliğe yükselmesinin ardından, Zico’nun yerine Ersun Yanal’ın getirileceği söylentileri yeniden ortaya çıktı. Sizce Ersun Yanal Fenerbahçe için doğru isim olabilir mi?

ERSUN Yanal çok beğendiğim bir teknik direktör. Hem oynattığı futbolla, hem sahada aldığı neticelerle, hem de yaptırdığı isabetli transferlerle çok iyi bir teknik direktör olduğunu kanıtladı. Fenerbahçe’nin başına tabii ki geçebilir.

Fakat, Ersun Yanal’ın Milli Takım’da iken sinirleri çok bozuldu. Haksız eleştirilere uğradı. "Benim sistemimde Hakan Şükür’e yer yok" dedi, Galatasaray yönetimi ve basının bir bölümü ayağa kalktı; "Hakan Şükür nasıl oynamaz?" diye. Adamı neredeyse vatan haini ilan edeceklerdi. Halbuki Lefter, Metin Oktay ve Turgay Şeren gibi efsaneler bile, yeri geldi Milli Takım’a alınmadı. Bundan daha doğal bir şey yok. "Hakan Şükür muhakkak Milli Takım’da oynayacak" diye bir kural mı var? En sonunda iş sinir harbine dönüştü ve Ersun Yanal istifa etmek zorunda kaldı. Bu olaylar başka bir antrenörün başına gelse yıllarca kendisini toparlayamazdı. Ama Ersun Yanal çabucak toparlanmayı bildi.

Ersun Yanal’ın bir futbol mantalitesi var, bunu gittiği her takımda uyguluyor ve başarılı da oluyor. Vestel Manisaspor’u geçmiş yıllarda Mustafa Denizli’ye de verdiler, başarılı olamadı. Ama Ersun Yanal geldi ve takımı Süper Lig’in en tepesine çıkardı.

Bu arada şunu da belirtmekte yarar var; Ersun Yanal Milli Takım’a erken gitti. Milli Takımı çalıştıracak adamın üç büyüklerde en az 3-4 sene çalışması şart. Çünkü İstanbul Anadolu’dan çok farklı bir yerdir. Çarkları değişik döner. Basını da, seyircisi de acımasızdır. Kendine özgü kuralları vardır. O kuralları bilmezsen, uymazsan çabucak harcanıverirsin.
Yazarın Tüm Yazıları